Fobi, genel olarak  nedeni belirlenemeyen ve gerçekçi olmayan bir korku olarak adlandırılır. Burada kişiler, belirli bir kişiye, hayvana, nesneye ya da olaya karşı aşırı ve sürekli bir korku duyar. Fobiler günlük yaşamı derinden etkileyebilmekle beraber kaygı ve anksiyete bozukluğunuda ortaya çıkabilir. Genellikle panik atak gibi belirtilerle kendini gösteren fobiler, genetik ve çevresel faktörler, sağlık sorunları, travmalar ve uzun süreli stres gibi etmenlerle ortaya çıkabilmektedir. Fobilerin belirtileri insandan insana değişiklik gösterir. Beyin antrenörü Pınar Yeşiltay Sevim Fobinin gelişim süreci hakkında şu bilgileri aktardı. 

Beyindeki korku ve fobi: Amigdala'nın rolü ve davranışa yansıması

Beyindeki korku ve fobi: Amigdala'nın rolü ve davranışa Yansıması

Sevim ''Korku, kaygı, öfke, endişe gibi durumlarımız Amigdala dediğimiz beynimizin limbik bölümünde gerçekleşir'' dedi. Limbik sistemde yer alan Amigdaladan gelen uyarılar bizim korkumuzu, kaygımızı ve öfkemizi düzenlememizi sağlamakta. Ancak yaşanılan travmatik olaylarda ya da bir takım deneyimler sonrasında Amigdala'nın ilgili bölümündeki  bazı uyarılar kendini kodluyor. Sevim Bu durumdan sonra benzeriyle karşı karşıya kaldığında yine aynı travmatik olayla karşı karşıya kalabileceği yönünde kendini korumaya almak için fobiler geliştiriyor ifadesini kullandı.

Beyindeki korku ve fobi: Amigdala'nın rolü ve davranışa Yansıması
Asansörde kalmış bir bireyin, beyninin ilgili bölgesinde bununla ilgili bir uyarı olduğu için tekrar aynı durumla yüzleşme ve karşı karşıya kalmamak adına farklı davranışlar sergiler bu durum da fobinin Amigdaladaki sürecine örnek gösterilebilir. Bu davranışlar ve kaçınmalar, uzaklaşmalar fobi dediğimiz süreci başlatmış olur. Sevim ''Tamamen bizim korkularımızla ilgili bir durum ve benim alanımdan değerlendirildiğinde korkunun beyindeki yansımasının davranışa dönüşmüş formudur diyebilirim'' vurgusu yaptı. 

Bilinçaltı fobi ediniminde ne derece etkili

Bilinçaltı fobi ediniminde ne derece etkili

Sevim ''Biz bilinç düzeyinde yaşadığımız kadar bilinç altındaki bir takım uyaranlara da etki ediyoruz'' dedi. Beyin üç sistem olarak düşünüldüğünde ilkel beyin denilen sürüngen beyin, bütün canlılarda olan bir yapıdır. Bu durum bilinçaltı denilen atalarımızdan gelen belli reflekslerdir. Bilinç düzeyi dışında yaşanan travmatik olaylarda, avcı toplayıcı toplumdan gelindiği için gensel aktarım yoluyla fobiler aktarılabilir. Kişiler olaylar ve durumlar gibi kontrol edilemeyen birşeylerle karşılaşıldığında bu korku tetiklenip geçmişten gelen korkularla birlikte yine bir fobi geliştirebilir. Bu sadece bilinç düzeyinde değil, ilkel beyin denilen bilinç altını da kapsayan kısımda da olabilir. 

Sevim ''Ebeveynlerden çocuklara bu aktarımların tamamen geçtiğine yönelik tam bir açıklama yapılmamakla birlikte 0-6 yaş aralığındaki çocukların fontal lobları henüz gelişmemiş, yani mantık muhakeme yeteneği gelişmediğinden dolayı güvendikleri ebeveynlerinin davranışlarına göre davranışlarını şekillendirirler ve beyinleri bu yönde gelişir'' açıklaması yaptı.

Halk arasında sık görülen fobiler

Halk arasında sık görülen fobiler

Akrofobi: Yükseklik korkusu

Otofobi: Yalnız kalma korkusu

Klostrofobi: Sınırlı alan ve kalabalık korkusu

Hastalar mağdur: 300 bin dolarlık tomografi cihazı tasarruf tedbirine mi takıldı? Hastalar mağdur: 300 bin dolarlık tomografi cihazı tasarruf tedbirine mi takıldı?

Aerofobi: Uçma korkusu

Hidrofobi: Su korkusu

Astrafobi: Gök gürültüsü ve şimşek korkusu

Hemofobi: Kan korkusu

Ofidiofobi: Yılan korkusu

Zoofobi: Hayvan korkusu

Araknofobi: Örümcek korkusu

Muhabir: Mert Uyguner