Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Sağlıkta şiddete ilişkin konuşan Doğruyol; “Sağlık Bakanı’na soruyorum; Sağlıkta şiddete yönelik bugüne kadar ne yaptınız? Yapılan hiçbir şey yok. Sadece görsel; Gri kod uygulaması, x ray cihazı… Pansuman tedbirlerle şiddeti engelleyemezsiniz” dedi.
Sendikalarda yüzde iki barajı kalktı
Sendikalarda yüzde iki barajının kalkmasına ilişkin konuşan Doğruyol; “Geçtiğimiz yıl %1 olan baraj, bu yıl %2. Türkiye genelindeki bir iş kolunda çalışan 700 bin kişinin yüzde 1’ini üye yapma koşulu. Eğer üye yapamazsanız oradaki sendika tazminatının belirli bir bölümünü alamaması vardı. Bu yargı yoluyla iptal edilmişti. Yüzde iki barajında da benzer bir yol var. Bu çok büyük rakamla değil. Bu barajlar neden getiriliyor derseniz. Maalesef iktidarın yanında olan sendikaların iktidarı yönlendirmesi ile bu barajlar geliyor. İktidarın değişmesi yani rüzgarın tersine çevrilmesi halinde yaşanacak üye kayıplarına karşı kendilerini koruma altına alıyorlar. Sendikalarla ilgili yasal bir düzenlemeye ihtiyaç var. Belirli kriterlere ihtiyaç var. Sendika alanda olur, insanlarla diyalog ile olur. Tabelada sendika olan ama yeterli ve yetkili olmayanlar var” dedi.
“Ülkemizin şehir hastanelerine ihtiyacı yoktur”
Sağlıkta yaşanan sorunların temelinde siyasetin bu işlerin içine girmiş olması var diyen Doğruyol; “Mesela şuan İzmir Şehir Hastanesi’nin resmi açılışı yapılmadı. Şehir hastanelerinde verilen tüm hizmetler zaten devlet ve üniversite hastanelerinde verilmekteydi. Vatandaşın evinin dibindeki hastaneyi kapatıp ya da içini boşaltıp, vatandaşı kilometrelerce uzağa göndermenin mantığı nedir? Devlet hastanelerinde yapılamayan ne var ki şehir hastanelerinde yapılıyor?” diye sordu. Doğruyol, şehir hastanelerinin ülkenin sırtına yük olduğunu ifade ederek, “Araştırmalara göre yatak sayısı 300-350 olan hastaneler iyi yönetiliyor. Yatak sayısı 2 bin küsur yataklı Şehir hastaneleri yapıyoruz. Buna gerek yok. Bizim bu sistemden çok hızlı bir şekilde vaz geçmemiz lazım. Eğer vazgeçmezsek ilerleyen yıllarda ülke ekonomisinin sırtında çok büyük bir kambur oluşturacaktır. Bizim ülkemizin şehir hastanelerine ihtiyacı yoktur” açıklamasında bulundu.
“Sağlık Bakanı’na Soruyorum…”
Sağlıkta şiddet olaylarına ilişkin konuşan Doğruyol “Sağlıkta şiddet için bir şey yapamıyoruz değil, bir şey yapmak istemiyoruz. Şiddet için bir şey yapılmak istenseydi ne şiddet kalırdı ne başka bir şey. Sağlıkta şiddetin bu hale gelmesindeki en büyük sorumlu siyasi erktir. Sağlık Bakanı’na soruyorum; ‘Sağlıkta şiddete yönelik bugüne kadar ne yaptınız?’ Yapılan hiçbir şey yok. Sadece görsel; Gri kod uygulaması, x ray cihazı… Pansuman tedbirlerle şiddeti engelleyemezsiniz” dedi.
“Bitkisel ilaçlarla ilgili düzenlemeye gerekiyor”
Doğruyol; “Bizim hekim ve sağlık personeli arkadaşlarımızın yaptığı iş ve işlemlerin sonrası ortaya çıkabilecek riskler sonucunda açılacak davalar oluyor. Bunların çok ciddi mali sorumlulukları da var. Milyonluk davalar açılıyor. Ancak doktor olmayan farklı birçok yöntemle tedavi yapan, bitkilerle ilaç hazırlayan ya da toplumda şifacı olarak adlandırılan kişilerin yaptığı hataların sonuçları şikayet edilmeleri halinde ufak bir para cezasıyla halledilebiliyor. Bunlarla ilgili ciddi yaptırımlara ve düzenlemelere ihtiyaç var” açıklamasında bulundu.