Çanakkale Boğazı’nda yerel olarak gözlemlenen müsilaj, deniz ekosistemini etkileyerek özellikle balıkçılar arasında tedirginliğe yol açtı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilajın ortaya çıkışında deniz suyu sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin etkili olduğunu belirtti. Sıcaklıkların düşmesiyle organizmaların aktivitelerinin azalacağı öngörülüyor.
Müsilajın Nedenleri ve Etkileri
Çanakkale Boğazı'nda 2020 yılında da etkili olan müsilaj, bu yıl tekrar gözlemlenmeye başlandı. Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilajın temel nedeninin yüksek deniz suyu sıcaklıkları olduğunu ifade etti. Su sıcaklıkları şu anda 13 derece ve üzerinde seyrederken, müsilajı oluşturan fitoplanktonik organizmalar, uygun koşullar sağlandığında hızla çoğalabiliyor. Yeterli ışık, sıcaklık ve durgun su şartları, bu organizmaların yoğunluğunu artırıyor.
Balıkçılar Zorluk Yaşıyor
Prof. Dr. Büyükateş, özellikle Güney Marmara bölgesindeki balıkçılardan gelen yoğun bilgi akışına dikkat çekerek, müsilajın ciddi bir sorun oluşturduğunu ve balıkçıların ağlarını çekmekte zorluk yaşadıklarını belirtti.
Müsilajın genellikle eylül ve ekim aylarında görülmeye başladığını belirten Prof. Dr. Büyükateş, Meteorolojik şartların düzenlenmesiyle müsilaj sistemden ayrılabiliyor. Ancak şu anda deniz suyu sıcaklıkları yüksek ve güneşlenme süresi fazla. Yağışlarla birlikte yüzeysel akış sonucu sisteme azot ve fosfor gibi besin elementleri taşınıyor. Tarımsal alanlardan gelen akışlar da bu durumu tetikliyor. Kirleticilerin yoğunluğu, küresel iklim değişikliği ve mevsimsel kaymalar, bu süreci çok yönlü bir şekilde etkiliyor. Şu an durumu yakından takip ediyoruz. Panik için erken. Sıcaklıkların 9 santigrat derece ve altına düşmesini bekliyoruz. Bu süreçte su sıcaklığının düşmesiyle organizmaların aktivitelerinde azalma olacağını öngörüyoruz diye konuştu.