Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından hazırlanan raporda, "Ülkemizin geleceği, ormanlarımızın korunmasında yatıyor. Ancak, son dönemde yaşanan orman yangınları ve orman tahsisleri bu geleceği tehdit ediyor," denildi. Haziran ayında başlayan ve özellikle Ege Bölgesi'ni etkileyen yangınların, temmuz ayında da devam ettiğine dikkat çekildi. "Yangınlar kapımıza kadar dayandı. Bu yangınlarda bazı mahalleler boşaltıldı ve maalesef birçok vatandaşımız hayatını kaybetti," diyerek, yaşanan trajedi dile getirildi.
7 ayda 9114 hektar yandı
2024 yılının ilk yedi ayında, Türkiye genelinde meydana gelen 1830 orman yangınında toplamda 9114 hektar alanın yandığı belirtilen raporda, "Diyarbakır Çınar ile Mardin Mazıdağı arasında 1500 hektar, İzmir ve çevresinde ise Selçuk, Çeşme-Germiyan, Menderes, Çeşme Delikli Koy, Bergama, Manisa Soma Deniş, Foça ve Gaziemir'de toplam 2000 hektar alan etkilendi," şeklinde bilgi verildi. "Bu yangınlar sırasında Diyarbakır-Mardin'deki yangınlarda 15, İzmir Çeşme Deliklikoy'daki yangında 3 ve Bergama'daki yangında ise Bergama Orman İşletme Müdürü olmak üzere toplamda 19 insan hayatını kaybetti" ifadeleri kullanıldı.
"300 hektar orman alanı sınır dışı edildi"
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre, orman yangınlarının yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğu ifade edilen raporda, "Orman alanlarının, ormancılık dışı amaçlar için tahsis edilmesi, bu doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırıyor. Artvin, Bitlis, İstanbul ve İzmir’de bazı alanların orman sınırları dışına çıkarılması kararından sonra, 17 Temmuz 2024’te Manisa, Balıkesir, Amasya, Kastamonu, Muğla, Samsun, Sinop ve Sivas’ta yaklaşık 300 hektar orman alanı sınır dışı edildi" dendi.
"Bu karar yeniden gözden geçirilmeli"
Bu kararların orman sağlığı ve ekosistem hizmetleri açısından ne derece uygun olduğuna dair endişelerini dile getiren Çevre Mühendisleri Odası, "Orman alanlarının azaltılması, özellikle yangına hassas bölgelerde yangın sayısının artmasına neden olabilir. Yetkililere çağrıda bulunuyoruz; kamuoyunda kabul görmeyen bu kararların gözden geçirilmesi gerekiyor." cümleleriyle kararın yeniden gözden geçirilmesini talep etti.
"Eylem planları hazırlanmalı"
Yangınlarla mücadelede gösterilen fedakarlıklara rağmen, yangın öncesi hazırlıkların yetersiz olduğu vurgulanan raporda, "Orman yangınlarını önlemek için OGM ve ilgili tüm kurumların birlikte çalışması şart. Yangın riskini azaltmak ve afet yönetimini doğru bir şekilde tanımlamak için iklim değişikliği senaryolarını da göz önünde bulundurarak eylem planları hazırlanmalı ve gerekli araç, gereç ile personel sağlanmalıdır," dendi. Ayrıca, orman içindeki izinlerin kapsamının daraltılması, koşul ve standartlarının netleştirilmesi gerektiği belirtildi.
Seferberlik çağrısı yapıldı
"Toplumun acilen bilgi ve eğitimle yangına dirençli hale getirilmesi için bir seferberlik başlatılmalıdır," diyerek seferberlik çağrısında bulunan çevre mühendisleri, "Kamuoyu baskısının ötesinde, iklim değişikliğine dirençli orman yönetim süreçlerinin planlaması acil bir ihtiyaçtır." dedi.
İnsan kaynaklı yangınların sayısının artarken, orman köylülerinin de desteklenmesi gerektiğini belirten mühendisler açıklamalarında, "Orman köylüsünün istihdamını artırarak şehirden köye dönüşünü sağlayacak köklü bir değişim, ülkemiz için öncelikli bir politika olmalıdır." ifadelerine yer verdi.
Son olarak, yanan alanların ve yapılacak çalışmaların şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirten TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi açıklamalarının sonunda şu ifadelere yer verdi: "Ormanların iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri açısından ele alınması büyük önem taşıyor. Tüm halkımızı, ormanlarımıza sahip çıkmaya ve yangın başta olmak üzere tüm tehditlere karşı daha etkin tedbirler almaya davet ediyoruz."
