Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında MHP lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kendisini ve partisini hedef alan açıklamalarının bulunduğu kağıdı yırtarak, “Devlet Bey istiyor ki bunları konuşayım. Senin istediğin zaman senin istediğin şeylerin konuşulması, Erdoğan’ın işine gelen gündemlerin peşine takılınması dönemi çok gerilerde kaldı' ifadesine yer verdi.
Araba hesabı yapalım...
CHP lideri Özgür Özel'in konuşmasında öne çıkan detaylar şunlar.
Devlet Bey arabalara meraklı. Şimdi bir Devlet Bey hesabı yapalım. 2009 yılı, Bursa’da yerli bir firma, hepinizin bildiği bu araba 26 bin liraydı, 130 tane 200 liraya alabiliyordunuz. Şimdi o yerli ve milli arabayı almak için, (valizden çıkardığı örnek paraları kule halinde dizerek) bir de Tayyip Bey ‘Kulelerin hesabını versin’ demiştin ya, Tayyip Bey, sen şu para kulesinin hesabını ver. Bir yerli araç bugün 1 milyon 800 bin lira. 90 deste parayı bavulla götürmen lazım. Ülkeyi bu hale getirenler bizi kendi gündemlerinde mahkum edemezler. 30 bin TL asgari ücret, emekliye bir asgari ücret şarttır. Bu talebi yükseltiyoruz. Bizim derdimiz milletin derdidir” ifadelerini kullandı.
İcracı Engeliler Bakanlığını hayata geçireceğiz...
“Bugün Dünya Engelliler Günü. Bundan sonra biz neler yapacağımızı söylüyoruz. Ben dün tüm engellilerimizle konuşurken de ifade ettim. Güçlü bir bütçesi olan icracı bir Engelliler Bakanlığı, iktidarımızın ilk gününde hayata geçecek. Engellilerin bağımsız bireyler olduğunu, yardım değil hak talep ettiklerini bilerek tüm adımlarımızı buna göre atacağız. Engellilerin eğitimden istihdama kadar tüm haklara erişiminde önlerine konulan tüm engelleri kaldırmak için onlarla birlikte çalışacağız. Engelli haklarından yararlanmak için Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine aykırı olarak en az yüzde 40 vücut fonksiyon kaybına sahip olma koşulunu derhal kaldıracağız. Engellilerin kamu hizmetlerinden ücretsiz ya da indirimli yararlanmalarına dayanan bugünkü sosyal destek sistemi yerine, engelli olmalarından kaynaklı ilave tüm masraflarını karşılamaya yönelik aylık engelli ödeneği sistemine geçeceğiz.”
Gizli tanık, iftiranın adı olmuş...
“Ölümü değil, yaşamı savunuyoruz. Sömürüyü değil, emeği savunuyoruz. Sömürüyü değil, emeği savunan birisi... Bizim belediyelerimizin pek çoğunda örgütlü olan DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası’nın Genel Başkanı Remzi Çalışkan… Remzi Çalışkan, soyadı gibi çalışkan, son derece iyi niyetli, insan ilişkileri kuvvetli, bir müzakere tıkandığında çözümü arayan, işçinin alın terinden taviz vermeyen ama karşısındaki yapının da haklarını savunan, son derece hepimizin sevdiği, bir birimize emeğimizin olduğu ve emek mücadelesinin çok önemli isimlerinden biri. Remzi kardeşimiz, Remzi başkanımızı bir gün hem de asgari ücretle ilgili bakan ile randevusunun olduğu gün alıp götürdüler. Gözaltında tuttular, ‘Gizlilik var’ dediler, en nihayetinde tutuklamaya sevk ettiler.
Soruldu, ‘Niye?’ ‘Gizli tanık var.’ Bu gizli tanık, Ahmet Özer’de de var. Bu gizli tanık, gerçekten bir suç bulamadıkları herkeste var. Gizli tanık adı üstünde; gizli. Söylediği doğru mu, yalan mı bilen yok. Atılan iftiraların, kişinin üstüne atılan iftiranın adı olmuş gizli tanık. Remzi Çalışkan Başkanımızı da bu kumpasta tutukladılar. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi grubundan, tüm emekçilere, tüm sendikalı işçilere ve onları şahsında Remiz Çalışkan’a selam olsun. Remzi Çalışkan yalnız değildir, hepimiz arkasındayız.”
Memleketin yüzde 79'u aynı görüşte...
“Diğer yandan TRT World Forumu’nda Sayın Erdoğan konuşuyor. Önce bir, sonra üç, sonra toplam dokuz genç… Diyorlar ki, ‘Gemiler Gazze’ye, Hayfa’ya değil.’ Yani ‘İsrail ile ticaret devam ediyor’ diyorlar.
‘Gemiler Hayfa’ya gidiyor, İsrail limanına. Gazze’ye gitsin, Gazze’ye’ diyorlar. Özgür Filistin bayrağı açıyorlar. ‘Neden vicdan gemisine izin yok Sayın Cumhurbaşkanı?’ diye bağırıyorlar. Bu çocukları yaka paça dışarı attılar. Dedim ki, ‘Ne ayıp bir şey.’ Demokrasi, tepki ve protesto rejimidir. Demokrasi, bunu güvence altına alır. Tepki gösterebilir, protesto edebilir. Ama yaka paça götürdüler. İnanılmaz bir şekilde, bu dokuz arkadaşımızı ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçuyla tutukladılar, cezaevine koydular.
Kredi kartı borcuna af...
BDDK verilerine göre kredi kartı borcu 1,7 trilyon liraya, kredili mevduat yani ek hesap borcu 400 milyar liraya dayandı. Yani toplam borcu nüfusa böldüğümüzde, dün gece doğmuş kundaktaki bebekten, 77 yaşındaki dedemize kadar her birimizin 25’er bin lira kredi kartı borcumuz var. Kredi kartı ve ek hesap borcu. Bu yüzden bu işe bir çare bulmak lazım. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 10 bin liraya kadar olan kredi kartı borçlarının faizlerinin bankalar tarafından silinmesini, zaten tahsil kabiliyeti çok azaldı diye yüzde 15’ini varlık şirketlerine devrediyorlar.
Faizlerinin silinmesini ve borcun kamu tarafından üstlenmesini, 50 bin liraya kadar olan borçlarda faizin silinip üç yıla taksitlendirilmesini, 50-100 bin lira aralığındaki borçların beş yıla taksitlendirilip, faiz yükünün yarısının bankadan, yarısının kamu tarafından karşılanmasını, 100 bin liranın üzerindekilerde de faiz yükünün üçte birinin bankadan, üçte ikisinin kamu tarafından karşılanmasını öneren bir kanun teklifi hazırlığındayız. Teknik detaylar çalışılıyor. BDDK verileriyle, bankacılıktan uzman arkadaşlarımızın katkılarıyla bu teklifi hazırlayacağız. Buradan bütün Türkiye’ye sesleniyoruz. Bu kredi kartı borcu artık bıçağın kemiğe dayandığı noktaya gelmiştir. Bu Meclis bu sorunu derhal çözmelidir.”
“En az 30 bin...
“Bu milletin gündemi, ekonomi; asgari ücret, emekli maaşı. Önümüzdeki hafta 2025 bütçesinin genel kuruldaki görüşmeleri ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantıları eş zamanlı başlıyor. Türkiye’de asgari ücret ücretlilerin yüzde 57’si. Almanya’da bu rakam yüzde 9. Bir sene kıdemi alan, asgari ücretten kopar. Bunun doğrusu budur. Bizim asgari ücret canavarı biraz daha büyüyerek, biraz daha büyüyerek yüzde 57’ye ulaşmış durumda. Sayın Bahçeli’nin hatırına tekrar ediyoruz:
Asgari ücret talebimiz 30, bunun altında biz yokuz. Bugün TÜİK’in… Tayyip Bey’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’nun baş harfleridir TÜİK. Onun hesabına göre bile aylık enflasyon 2,25. Yıllık enflasyon 47. Hedef yine tutmayacak. Ama bu yüzde 47’lik zammı vermek yerine, yüzde 25 - 30 zam vermeye niyetleniyorlar. Biz çalıştık, asgari ücretlinin gerçek enflasyonu yüzde 80. Onun verdiği kira, onun aldığı peynir, onun aldığı ekmek, onun aldığı - alamadığı zeytin, onun çocuğunun cep harçlığı, okul harçlığı, onun mutfak masrafında yüzde 78 artış var. Onu verirseniz 30 oluyor, onu vermezseniz yokluk oluyor.”