Son Mühür / Arif Enes Durak - CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şafak operasyonu ile gözaltına alınmasının yankıları sürüyor. İmamoğlu ve beraberindeki 105 kişinin gözaltına alınmasının ardından Türkiye’de Türk Lirası ciddi değer kaybederken, döviz kurlarında rekor artış yaşandı.

İmamoğlu’nun gözaltına alınması tüm dünyada geniş yankı buldu.

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, il başkanlığında gazetecilerle bir araya gelerek, soruları yanıtladı.

“Yol haritamızı çıkaracağız”

Hem ilde hem de ilçelerde sonuna kadar bu hukuksuzluğa ses yükselteceklerin ve bugünden itibaren yol haritasının çıkaracaklarının belirten Aslanoğlu, “Partililer bilir ki CHP İzmir İl Binası önündeki en kalabalık eylemlerden birisi buydu. Coşku da çok yüksekti. Bugün öğlen saatlerinde merkezi bir eylemlilik yaptık sonrasında İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin eylemine katıldık sonrasında da tüm ilçelerimizde eş zamanlı açıklama yaptık. Neden böyle yaptığımızı sordular, ilçelerimizde merkeze gelemeyen ancak eylemlere katılmak isteyen vatandaşlarımız vardı. Biz o vatandaşlarımızı da düşündük. İlçe dediğimizde aklınıza metropol gelmesin, Bergama’da da Kiraz’da da tepkilerini koymak isteyen vatandaşlarımız vardı. Yarın da neler yapacağımıza ilişkin yol haritamızı çıkaracağız” diye konuştu.
“Herhangi bir vatandaşımız, sebepsiz gözaltına alınabilir”

"İzmir ike İstanbul arasında bağlantı yok"

Türkiye’de yaşayan her vatandaşın sebepsiz bir şekilde gözaltına alınabileceğine dikkat çeken Aslanoğlu, "İzmir ile İstanbul arasında bir bağlantı yok. Daha önce İzmir’de bürokratlık yapan arkadaşlarımız da gözaltına alındı. İzmir’den herhangi birinin gözaltına alınmasını ya da kendimin gözaltına alınmasını bekliyor musunuz derseniz bugün Türkiye’de yaşayan herhangi bir vatandaşımız; sebepsiz, uydurulmuş gerekçelerle gözaltına alınabilir. Hukuk düzeni maalesef bu aşamaya gelmiş durumda. Herkes böyle bir kötücülüğü bekleyebilir” dedi.

Gözaltıları ve baskıları hukuki süreçte değerlendirmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Şenol Aslanoğlu, “Var olan kararı hukuki zeminde değerlendiremeyiz. Bu kararların hukuki bir bağlantısı yok. İş siyasi, cevabı da siyasi olacaktır. Biz bir şey beklemiyoruz ancak gösteriyorlar ki her türlü kötücülüğü yapabilecek potansiyeldeler. Terör iddiasına gelecek olursak Karadeniz çocuğu Ekrem İmamoğlu’nu onların deyimiyle terörle iltisaklandırılması Karadeniz fıkrasıdır” 

“Üye de vatandaş da tepkisini göstermek istiyor”

Aslanoğlu açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:

 “İzmir’de ezber cümleler var, olumlu ya da olumsuz var. Adam, ‘böyle olur’ diyor, ‘neden’ diyorsun, ‘2014’te böyle oldu’ diyor, ama 2014’te değiliz ki! Bu iş matematik problemi gibi, x, y, z değişince sonuç değişir. Benim sahada en başından bu yana gördüğüm önseçimin, 8 Mart’ta yaptığımız çağrıdan sonra gördüğüm, Kiraz’dan Bergama’ya kadar gördüğüm vatandaşın ve üyenin tepkisini göstermek için sandığa geleceğidir. Biz kaç kişi olduğumuzu göstereceğiz. Bu, vatandaşta da üyede de karşılık bulmuş. Bugün aldığımız karar da bu yüzden. Üye olmayanlar da oy kullanacak çünkü vatandaşın da böyle bir talebi var. O talep için her sandığın yanına bir dayanışma sandığı kuracağız. Ben genel merkezden önce, ‘vatandaş oy kullanmak istiyorsa hazirunların altına tutanak tutun, oy kullansın, vatandaşı kırmayın’ diye talimat vermiştim. ‘Ben üye oldum’ deyip ‘üyelik kaydını gösteriyorsa ona oy kullandıralım’ demiştim. Herkes gelip oy kullanacak çünkü bıkan milyonlar bir şey yapmak istiyor.”

“Belirsizliğin olduğu bir yerde insanlar güvenli limana dönmek isterler”

“Hoca, ekonomiyi anlatırken Ayşe Teyze’den bahsederdi. Ayşe Teyze biliyor ki bir ülkede demokrasi yoksa hiçbir şey olmaz çünkü malınızın garantisi kim olacak? Bir kaotik yere Hans’ın eşi neden Hans’ı göndersin? Bir ülkenin Cumhurbaşkanı Adayı toplumun yarısından fazlasının asla ikna olmadığı bir sebeple hapse atılıyorsa Hans’ın hapse atılmayacağını kim garanti eder? Ben bir dönem Kuzey Irak’ta da iş yaptım. Mesela Cezayir’e iş yapmak için Türkler gitmek istemez. Niye? Çünkü Ayşe Abla gitmesini istemez. Ayşe Abla diyor ki ‘3 kuruşuna da lanet olsun, ne işin var senin orada?’. Ayşe Abla diyor ki ‘Sen para kazanacaksın oğlan babasız kalacak, ne işin var senin orada?’ Hans’ın eşi de diyor ki ‘ne işin var senin Türkiye’de?’. Paranın garantisi var mı? Adam getirdiği parayı geri götürüp götüremeyeceğini bilmiyor. Böyle belirsizliğin olduğu bir yerde insanlar güvenli limana dönmek isterler"
 

Muhabir: Arif Enes Durak