CHP Ticaret Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir’in açıklanan 2024 yılının ilk 7 ayına ilişkin dış ticaret rakamları ile ilgili tespit ve uyarıları şöyle:
Artışın arkasında ne var?
2024 yılının ilk 7 ayına ilişkin dış ticaret rakamları açıklanmıştır.
Söz konusu rakamları geçmiş dönemlere göre incelediğimizde şu sonuçlara ulaşıyoruz.
Dış ticaret rakamlarını yıllık dilimler halinde baktığımızda, son 12 ay içerisinde özel ihracat rakamlarını bir önceki 12 ay ile kıyasladığımızda ihracatın yaklaşık 231 milyar Dolardan yaklaşık 237 milyar Dolara yükseldiği görülmektedir. Ancak bu artışın nedenlerine baktığımızda artışın arkasında Türkiye’nin asıl üretici olmadığı mineral yakıtlar ve kıymetli taşlar kalemlerindeki artışı görmekteyiz.
Diğer taraftan aynı çerçevede ithalat rakamlarına baktığımızda, son 12 aylık rakamları bir önceki 12 aylık rakamlarla kıyasladığımızda ithalatın yaklaşık 350 milyar ABD Dolarından 321 milyar ABD Dolarına düştüğünü görüyoruz yine bu düşüşün nedenlerine baktığımızda ise 29 milyar Dolarlık düşüşün çok büyük bir kısmının akaryakıt ve kıymetli taş ithalatındaki düşüşten kaynaklandığını görüyoruz.
Dış ticaret rakamları ne kadar güvenilir?
Türkiye’nin gizli bilgi adı altında ismi açıklanmayan ülkelerden akaryakıt ithalatı 2023 yılında 25 milyar Dolara yaklaşmıştır. Bu ithalatın hangi birim fiyatlarla yapıldığı ithalatın gümrüğe hangi fiyatlardan beyan edildiği para transferlerinin nasıl yapıldığı konusunda büyük soru işaretleri vardır. Bu durum dış ticaret rakamlarına olan güveni de ciddi bir şekilde sarsmaktadır.
Diğer taraftan altın ithalatına getirilen sınırlamaların sonucunda Türkiye’ye kaçak yollardan ne kadar altın girdiği ve girmekte olduğu da ayrıca değerlendirilmelidir.
Görüldüğü üzere Türkiye’nin dış ticaret rakamlarının olumlu bir seyir gösteriyor gibi gösterilmesi Türkiye’deki üretimle ilgili olmayan çok güvenilir rakamlara dayanmayan birkaç üründeki değişime dayandırılmaktadır.
Yüksek faiz, düşük kur kıskacı...
Ancak Türkiye’nin birçok ihracat sektöründe ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yüksek faiz düşük kur kıskacındaki bu sektörler ihracatı zararına da olsa yaparak en azından yıllardır sahip oldukları müşterileri kaybetmemenin mücadelesini vermektedirler.
Diğer taraftan ihracata ilişkin temel verilerin hiçbirinde olumlu bir gelişme gözlemlenmemektedir.
Bilindiği üzere hükümet Kg başına ihracat değerini 1.5 Doların (yaklaşık 50 TL) bile üzerine çıkarmayı başaramamıştır.
2015 yılı 100 temel alınarak yapılan endekslemede, 2023 yılı Mayıs ayında ihracat fiyat endeksimiz ancak 114’e ulaşmış 2024 yılı Mayıs ayına gelindiğinde bir yıl içerisinde bu değerde herhangi bir artış olmayarak 114 de kalmıştır. İhracat miktar endeksimize baktığımızda ise yine 2015 yılı 100 alındığında bu rakam 2013 yılı Mayıs ayında 150’ye ulaşmış, 2024 yılı Mayıs ayında ise bu rakam 167 ye kadar çıkmıştır.
Yurt dışına kaynak transferi...
Sonuç olarak Türkiye’nin ihracat artışı, ürünlerimizin fiyat artışı yapmalarından değil maalesef ihracata konu olan mal miktarının artırılması suretiyle elde edilmiştir. Bu durum bir nevi yurt dışına kaynak transferi haline gelmiştir.”