Yapımcı Ali Ceylan, filmi çekerken maddi destek bulamadıklarını ve sadece İzmir Sinema Ofisi’nden yemek yardımı aldıklarını belirtti. Ceylan, “Bütün giderler üç arkadaşımızın cebinden çıktı. Devletin bazı kurumlarının bu tarz projelere el atması gerektiğini düşünüyorum. Çok yetenekli insanlar var ve onların önünü açmak lazım. Ekibimizin İzmir’de yaşaması ve bütçemizin kısıtlı olması nedeniyle filmi İzmir’de çekmeyi tercih ettik. Eğer gerekli sponsorları bulursak, Ocak veya Şubat gibi filmin devamını çekmeyi planlıyoruz. İzmir, bundan sonraki projelerimiz için de öncelikli olacak,” diye konuştu.

309 dakikalık kayıt309 dakikalık kayıt

Filmin yönetmeni Ramazan Er, çekim sürecinde zaman sıkıntısı yaşadıklarını ve toplamda 309 dakikalık bir kayıt aldıklarını ifade etti. Er, “Muhtemelen bu kadar uzun bir kayıt alan başka bir ekip yoktur. Amacımız sosyal bir mesaj vermekti. Kötü insanların toplum üzerindeki olumsuz etkilerini ve bu etkilerin hayatımızın bir gerçeği olduğunu filmde işledik. İzmir’de sinema adına büyük işler yapmak istiyoruz. Bu filmde, madde bağımlılığı ve diğer olumsuzluklarla mücadelede, sanatı bir araç olarak kullandık,” ifadelerini kullandı.

Er ayrıca, İzmir’de daha fazla film ve dizi çekmek istediklerini ve bu süreçte yerel halkla birlikte çalışmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

"İzmir bizim için çok özel bir şehir""İzmir bizim için çok özel bir şehir"​​​​​​​

Senarist Bülent Özden ise senaryo yazım sürecinde karşılaştıkları zorluklara değinerek, “Zaman en büyük sıkıntımızdı. Ancak amacımız, İzmir’den bir şeyler başarmaktı. İzmir bizim için çok önemli ve bu projeyle birlikte, İzmir’i sinema dünyasında daha görünür kılmayı hedefliyoruz. Filmde, kötü insanların toplumda yarattığı negatif etkiyi ve bu durumun neden olmaması gerektiğini izleyicilere aktarmaya çalıştık. Oyuncularımızda rollerini iyi analiz ederek beyaz perdeye mükemmele yakın bir şekilde taşıdı. İçinde bulundukları karakterleri çok iyi anlamışlar.” dedi.

Muhabir: BALAMİR YILDIZ