Son Mühür-Gamze Eskiköy- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, il eş başkanları toplantısının açılış konuşmasında dünya ve Türkiye gündemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Üçüncü Dünya Savaşı’nın arefesindeyiz”
Hatimoğulları, artan silahlanma bütçelerinin, nükleer tehditlerin ve otoriter rejimlerin yükselişinin dünyanın geleceğini tehdit ettiğini söyledi. Özellikle Çin, Rusya, ABD ve Avrupa arasındaki gerilimleri işaret ederek, yaşanan gelişmelerin birbirinden bağımsız olmadığını söylerek şu sözlere yer verdi:
“Çin’e uygulanan politikadan kaynaklı Çin’in de sessiz durmadığı, derinden ve sessiz bir şekilde hem ticari, hem askeri, hem siyasi anlamda bütün dünyadaki siyasal gelişmeleri ve toplumsal gelişmeleri doğrudan etkileyecek gelişmelerle şu an karşı karşıyayız. Üçüncü Dünya Savaşı’nın arefesindeyiz. Üçüncü Dünya Savaşı’nın gerçekleşme ve yayılma olasılığı hiç de zayıf değil.Bugün Avrupa Birliği’nin ve Avrupa ülkelerinin geçmiş dönem tarihlerine baktığımızda, oradaki halkın binbir bedelle kazanmış olduğu, insan hakları ve demokrasi konusunda geldikleri noktadan da şu anda bu gelişmeler ışığında geriye düştüklerini görüyoruz. Bu çok tehlikeli.
En önemli tehklikelerden birisi, dünya ölçeğinde silahlanmaya ayrılan bütçenin gittikçe arttırılması. Bunlar tabii ki bütün dünyayı tedirgin etmesi gereken konulardır. Nükleer silahlanmanın arttığı bir dönemde, bunun Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın çok ötesinde insan canına mal olacağını ve yeryüzünün yaşanmaz bir yer olmasına sebebiyet vereceğini bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu nedenle, sadece kendi ülkemizde değil, bölgemizde ve küresel ölçekte sınırları tanımayan ve küresel ölçekteki bu çarpışmalara ve çatışmalara karşı enternasyonalist barış hareketini hep birlikte örgütlemenin tam zamanıdır”
“Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ortak talepti”
“Gerek 8 Mart’ta, gerek Nevruz’lara katılan milyonların, gerekse Amara’da olan gençlerin, kadınların, Kürt halkının ve onlarla dayanışma içinde olan bütün halkların bir ortak talebi vardı; o da Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü.
Bu süreçte özellikle yapılan açğrının, barış ve demokratik toplum çağrısının, Öcalan’ın koşullarının düzenlenmesi ve özgür bir biçimde bu çalışmalara katkı vermesinin mesajı çok güçlü bir biçimde verilmiştir. Çok güçlü bir sahiplenme yaşandı. Özellikle Nevruz’larda alanlarda milyonları dolduran insanların en temel mesajı, barış ve demokratik toplum çağrısını sahiplenmek ve bunun gerekliliğinin yerine getirilmesi için devlete, iktidara ve her kesime milyonlar çok güçlü bir mesaj verdi ve 'bu çağrının arkasındayız"