SON MÜHÜR - ALPER TEMİZ / Eskişehir Teknik Üniversitesi'nde yayınlanan "Organize Sanayi Bölgeleri’nin Natech Riskine Göre Değerlendirilmesi: Kocaeli İli İçin Bir Örnek " başlıklı makalede Türkiye'de Natech konusuna dikkat çekildi. Makalede, “Doğal afetlerin yalnızca doğrudan etkilerinin değil, tetiklediği zincirleme kazaların da çok büyük ekonomik, çevresel ve insani krizlere yol açıyor. Natech (Natural Hazard Triggering a Technological Disaster), doğal afetlerin endüstriyel tesislerde yangın, patlama ya da kimyasal sızıntı gibi kazalara neden olması durumudur” bilgisi paylaşıldı. Makalede, “Bu tür kazalar, doğal afetlerin doğrudan etkilerinden çok daha yıkıcı olabiliyor; 1999 Kocaeli Depremi, 2023 Kahramanmaraş Depremleri ve TÜPRAŞ yangını en çarpıcı örnekleridir” diye vurgulandı.
Türkiye’de durum ne yönde
Makalede, Türkiye’nin bu tür kazalara yönelik ulusal ve bölgesel düzeyde afet yönetim planlarına dair, “Mevcut planlar sadece tesis bazında hazırlanmış. Oysa böyle büyük bir riske karşı kapsamlı ve bütünleşik bir yaklaşıma ihtiyaç var. Ulusal ve bölgesel ölçekte detaylı risk haritaları çıkarılmalı ve önleyici politikalar geliştirilmelidir” denildi.
İzmir’in birinci derece deprem kuşağında olması ve yoğun sanayi bölgelerine ev sahipliği yapması nedeniyle büyük bir risk taşıdığına dikkat çekilen makalede, “2020 İzmir depreminde 900 milyon dolarlık önemli zararlar oluştu. Eğer bu tür bölgelerde bir deprem sonrası kimyasal sızıntı, yangın ya da patlama gibi bir kaza meydana gelirse, hem çevresel felaket hem de insan sağlığı açısından telafisi çok zor sonuçlarla karşılaşabiliriz” denildi.
Tarihsel örnekler
Türkiye’nin geçmişte yaşadığı Natech vakalarına da dikkat çekildi; “1999 Kocaeli Depremi sonrası TÜPRAŞ’ta çıkan yangın, beş gün boyunca söndürülemedi ve yaklaşık 30 bin ton petrol ürünü yandı. Aynı depremde AKSA Akrilik Kimya Sanayi tesisinde meydana gelen kimyasal sızıntı ise çevreye ve yeraltı sularına ciddi zarar verdi” denildi. 2023 Kahramanmaraş Depremleri’nde İskenderun Limanı’nda yaşanan yangının da Natech risklerine dikkat çekici bir örnek olduğu söylendi.
Neler Yapılmalı?
Natech risklerinin azaltılması için kapsamlı bir planlama yapılması gerektiği de belirtildi:
“Sanayi bölgelerinde doğal afetlerin tetikleyebileceği kazaları önlemek için risk analizi yapılmalı, bu alanlarda daha dayanıklı yapı standartları uygulanmalı ve güvenlik tedbirleri artırılmalıdır. Ayrıca, tesislerin çevresindeki yerleşim alanlarında halkın bu konuda farkındalığı artırılmalı ve acil durum planları mutlaka düzenli olarak gözden geçirilmelidir. Türkiye’deki endüstriyel tesislerin büyük kısmının diri fay hatları üzerinde ya da çok yakınında yer aldığını hatırlatılarak, “Sanayi bölgelerinin coğrafi yerleşimi nedeniyle Natech riski oldukça yüksek. Bu yüzden ulusal düzeyde detaylı risk haritaları hazırlanmalı ve sanayi bölgelerinin yer seçimi bu haritalar dikkate alınarak yapılmalıdır.”
İlgili makalede şu detaylara yer verildi;
"Doğal afetler, beklenmedik şekilde meydana gelen ve hem insanlar hem de çevre üzerinde büyük maddi ve manevi zararlara yol açan olaylardır. Ancak doğal afetlerin tetiklediği teknolojik kazalar, yani Natech kazaları, bu zararları daha da ciddi boyutlara taşıyabilir. Özellikle sanayi bölgelerinde ve endüstriyel tesislerde bu risk, doğal afetlerin ardından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Natech kazaları, Türkiye'de 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yeniden gündeme gelmiştir. Deprem sonrası İskenderun Limanı’nda çıkan büyük çaplı yangın ve Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde doğal gaz patlaması, bu tür kazaların ne kadar yıkıcı olabileceğini göstermiştir. Bu kazalar uzun müdahale süreleri ve ciddi zararlara yol açmıştır. Ayrıca Libya’da 10 Eylül 2023’te meydana gelen sel felaketinde barajların yıkılması, afetlerin tetiklediği başka bir Natech kazası olarak kayıtlara geçmiştir.
Natech kazalarının yüksek risk oluşturduğu yerlerden biri de Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) olarak öne çıkmaktadır. Farklı sektörlerden birçok tesisin bir arada bulunduğu bu bölgelerde doğal afetlerin teknolojik kazaları tetikleme ihtimali oldukça yüksektir. Bu nedenle, riskli bölgelerin belirlenmesi ve önleyici tedbirlerin alınması hayati önem taşımaktadır.
Türkiye’nin sanayi merkezlerinden biri olan Kocaeli, bu riskin değerlendirilmesi için örnek bir çalışma alanı olarak seçilmiştir. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan 12 OSB’yi kapsayan araştırmada, Pisagor Bulanık AHP ve Pisagor Bulanık TOPSIS yöntemleri kullanılarak Natech risk kriterleri ve sektörel sıralamalar belirlenmiştir. Çalışmada belirlenen kriterler, OSB’lerdeki sektörlerin Natech riskine göre önceliklendirilmesine yardımcı olmuştur.
Araştırma, literatürde bir ilk olarak Natech risk kriterlerinin bulanık yöntemlerle ağırlıklandırıldığı ve OSB’ler bazında değerlendirildiği bir çalışma olması açısından dikkat çekiyor. Bu tür çalışmalar, sanayi tesislerinin ve yerel yönetimlerin risk azaltma stratejileri geliştirmesine rehberlik edecek bilgiler sunuyor.
Geçmişteki büyük kazaların ve uluslararası örneklerin de incelendiği çalışma, Natech risklerinin ciddiyetine dikkat çekerek sanayi tesislerinin ve OSB’lerin bu tür risklere karşı daha dirençli hale getirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu tür çalışmaların, afet sonrası oluşabilecek olası kazaların önlenmesinde ve zararların en aza indirilmesinde önemli bir yol gösterici olacağı belirtiliyor.
Natech kazalarının yarattığı tehditler, sadece doğal afet yönetiminin değil, endüstriyel risklerin de dikkate alındığı kapsamlı bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır. Sanayi bölgelerinde alınacak önlemler, hem çevresel hem de ekonomik anlamda ciddi kayıpların önüne geçebilir."