Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, depresyonun doğru teşhis edilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Göğcegöz, "Her mutsuzluk depresyon değildir ve günlük duygusal dalgalanmalar depresyon olarak kabul edilmemelidir. Depresif bozukluk tanısı koymak için psikiyatrik değerlendirmeler, testler ve ölçekler kullanılır. Doğru ve uygun tedavi uygulandığında ise tam düzelme sağlanabilir," dedi.

Tedavi edilmezse ciddi bir beyin hastalığıTedavi edilmezse ciddi bir beyin hastalığı

Depresyon, kişinin eskiden zevk aldığı etkinliklerden artık zevk alamaması ve olağan faaliyetleri gerçekleştirememesiyle karakterizedir. Psikomotor yavaşlama, düşünce içeriğinde azalma, bilişsel yavaşlama ve işlevsellikte bozulma gibi belirtiler, depresyonun tedavi edilmediği takdirde ciddi nörobilişsel kayıplara yol açan yıkıcı bir beyin hastalığı olduğunu göstermektedir. Tedavi edilmediğinde dikkat ve konsantrasyon bozuklukları, düşünce süreçlerinde ve konuşmada yavaşlama, karamsarlık, suçluluk duyguları, uyku ve iştah sorunları ve hatta intihar düşünceleri gibi belirtilerle dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Yaşam boyu hastalanma riski erkeklerde %8-12, kadınlarda ise %20-26 olarak bildirilmektedir.

Çanakkale'de kuş gribi tatbikatı: Veteriner hekimlere salgın yönetimi eğitimi Çanakkale'de kuş gribi tatbikatı: Veteriner hekimlere salgın yönetimi eğitimi

Yaşam kalitesini düşürüyor

Depresyon, her yaşta görülebilmekle birlikte, en sık 25-44 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. Yaşam kalitesinde belirgin bir düşüşe, intihar riskinde artışa ve üretkenlikte azalmaya neden olan depresyon, sosyal işlevsellikte bozulma ile de ilişkilidir. Göğcegöz, "Bu hastalarda belirtiler düzelse bile sosyal işlevsellikteki bozulma devam eder ve bu da düşük iş performansı ile işsizlikle ilişkilidir," dedi.

Kognitif bozulma sürebilirKognitif bozulma sürebilir

Son araştırmalar, depresyon hastalarında kognitif bozulmanın iyileşme döneminde bile devam edebileceğini ve iyi tedavi edilmemiş hastalarda nüks ve relapslarla ilişkili olabileceğini ortaya koymaktadır. Depresyon, küresel hastalık yükü nedeniyle en sık maluliyet sebeplerinden biridir. Depresif bozukluk tanılı bir hastanın her yıl ortalama 27,2 iş günü kaybettiği tahmin edilmektedir. Ekonomik kayıplar göz önüne alındığında, depresyonun tedavi edilmesinin daha düşük maliyetle sonuçlandığı saptanmıştır.

Uzmanlardan tedavi uyarısı

Uzmanlar, depresyonun doğru teşhis ve tedavisinin bireylerin yaşam kalitesini ve genel sağlığını önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor. Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, depresyonun karmaşık yapısını anlamanın ve doğru tedavi yöntemlerini uygulamanın hastaların tam iyileşmesini sağlamak için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Göğcegöz, "Her mutsuzluk depresyon değildir," diyerek depresyonun doğru teşhis ve tedavi sürecinin önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Muhabir: AYŞEGÜL KOÇ