İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kordon’da sel ve taşkınları önlemek için beton bariyerlerle başlattığı çalışma devam ediyor. İzmir’in sembolü Alsancak Kordon, geçen yılki şiddetli yağmur ve fırtına sonucu ciddi taşkınlarla karşı karşıya kalmış, pek çok ev ve işyeri zarar görmüştü. 

Bu felaketin tekrarını önlemek isteyen İzmir Büyükşehir Belediyesi "Kordon Acil Eylem Paketi"ni devreye soktu. Limandan Cumhuriyet Meydanı’na kadar uzanan 1.700 metrelik sahil şeridine beton bariyerler inşa edilmeye başlandı. Ayrıca, sel anında deniz suyu girişini azaltacak geçici fırtına duvarı yapılacak ve güzergah boyunca 22 sel kapısı kurulacak.

"Müşteri kaybı yaşamak istemiyoruz"

Projenin başlamasıyla bilikte Kordon'da zaman geçiren vatandaşlar ve kafe restaurant işleten esnaf görüşlerini paylaştı.

Kafe sahibi esnaf projenin çözüm olacağını düşünmediğini ifade ederek "Kokusundan, pisliğinden vazgeçtik en azından manzara kapanmasın. Burada müşteri kaybı yaşamak istemeyiz, hoşnut olmayan esnaf çok fazla. Deniz seviyesi zaten geçen sene 50 cm civarında yükselmiş. Bu beton bariyerlerin faydası olmayacak. Bize şu anki halinden biraz daha aşağı indirileceği söylendi. Bu durumda taşkının önü nasıl kesilecek." diye konuştu.

Kordon'da restaurant işleten başka bir esnaf ise "Olumlu bulan esnaf çıkmaz. Bu su denizden gelmiyor ki. Logarlar ve tuvaletler şişiyor. Duvar bunu nasıl engelleyecek. Estetik olarak da kötü. Ben vatandaşın deniz manzarasını keseceğini sanmıyorum 1 metrelik duvar esnafı etkilemez ama daha büyük sorun bu duvarın gereksiz olması. Boşa masraf çıkarılmış." dedi.  

Vatandaşlardan otoban benzetmesi

Kordon sahilde oturan bir vatandaş da logar sistemini işaret ederek "Denizle aramıza set çekilmiş oldu. Tarihi dokuyu da bozuyor. Bir çok proje yapılması gerekirken burada yapılan çalışma israf. Bu duvar zaten aşağı yukarı deniz seviyesinde. Buraya bunu yapmak değil, logar sisteminin düzeltilmesiyle olacak çözüm. Yağmur suyunun taşması zaten sorun. Burada yağmur suyunu etkileyecek bir sistem yok ki. Kim bilir kaç para harcandı buraya. Tamamen israf olduğunu düşünüyorum" dedi.

Yıllardır İzmir'de yaşadığını ifade eden bir başka vatandaş karşıyaka ve bostanlı örneği vererek "Eğer karşıyaka sahil gibi oturma alanına çevirirlerse belki daha güzel görünür. Şu an denizle aramızı kesiyor. İnsan oturduğu zaman bu şekilde huzuru da kaçıyor. Sahilin keyfi kalmıyor. Görüntüsü otoban ayrımına benzemiş." ifadelerini kullandı.

Peyzaj Mimarları: Kamuoyuyla tüm detaylar paylaşılmadı

Beton bariyerlerin kent estetiğini olumsuz yönde etkileyeceğine şüpheleri olduğunu ifade eden TMMOB Peyzaj Mimarları Odası  İzmir Şubesi Başkanı Salih Yeşilbaş “Bu şüphelerin oluşmasındaki en büyük sebep projenin tüm detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmamasından kaynaklanıyor. Bir duvar ve yakın çevresinde bitkisel peyzaj öğelerinin olacağını biliyoruz sadece. Bu duvarın, kordonu rekreasyonel amaçla kullanan vatandaşların denizle olan ilişkisini kesmemesi gerekiyor. Ayrıca İzmir’in en önemli simge mekanlarından olan kordonun peyzaj estetiğine olumlu katkılar sağlaması gerekiyor. Bu olumlu katkılar ancak konunun uzmanlarınca hazırlanmış doğru bir peyzaj tasarım projesiyle sağlanabilir.  Sadece bitki dikerek bu olumlu etkiler sağlanamaz. İnsan ölçeği mutlaka önceliklenmeli, kordonun vatandaşlarca kullanım yönelimleri iyi irdelenmeli, kullanılacak yapısal ve bitkisel öğeler ekolojik ve estetik kaygılar içermelidir.” diye konuştu.

Çiğli'de eski eşi tarafından saldırıya uğrayan Özge'nin ablası: Hiçbirimiz güvende değiliz Çiğli'de eski eşi tarafından saldırıya uğrayan Özge'nin ablası: Hiçbirimiz güvende değiliz

Fırtına duvarının sel taşkınlarına karşı yeterli oluğ olmayacağını da cevaplayan Yeşibaş“ Fırtına duvarı tek başına tabii ki yeterli olmayacak. Yağmur suyu hatlarının modernize edilmesi ve suyu geri tepme olmadan deşarj edebilecek nitelikte olması gerekiyor.  Bu duvar tek başına sel taşkınlarını tamamen durdurmayacaktır. Altyapı Sistemleri ile doğru bir şekilde entegre edilirse etkili olacağı kanaatindeyiz.” ifadelerini kullandı.

"Bu gidişle Basmane'de balık avlayacağız"

Geçen sene meydana gelen sel taşkınlarını hatrlatan TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Geçtiğimiz yıl su bastığında bunun sebebi kıyı değil, arka tarafın çökmesiydi. Körfez çünkü bir dolgu alanı. Basmane, Alsancak, Bostanlı... Buralar dolgu alanı ve zaten çöker. Yani sizin ön taraftan bir şey kesmeye çalışmanız anlam ifade etmiyor. Örneğini Mavişehir’de gördük, set yaptılar 37 milyon llira para harcadılar, 25-26 Kasım yağışlarında Mavişehir’i su bastı. Yüzlerce ev ve araba sular altında kaldı.” dedi.

Projenin detaylarının meslek odaları ile görüşülmesi ve fikir alınması gerektiğini ifade eden Yaşar “Örneğin Jeoloji Mühendisleri Odasına danışıldı mı? Kime danışarak yapılıyor bu proje? Yıllardır biz tehlikenin geldiğini söylüyoruz. Yavaş yavaş borular yerle birlikte çöktüğü için, borular deniz seviyesinin altında kalmaya başladı. Tabi ki oradan çıkacak su. Belediye bilimi kullanmıyor. Basmanenin altında kazı yapıldığında altından deniz canlıları çıkar. Bir zamanlar buralar denizdi ve doldura doldura gelmişer buraya kadar. Şu an su basıyor ama biz belki de 40-50 yıl sonra Basmane’de balık avlayacağız. Bunun farkında olmayan belediye de gidip kordona set çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Muhabir: ALPEREN ÖZDEMİR