SON MÜHÜR - ALPER TEMİZ / 2006 yılında ADOÇİM şirketi tarafından Muğla’nın Deştin Köyü’ndeki Tekağaç ormanlarının ortasına çimento fabrikası kurma girişimi, köylülerin açtığı davalar sayesinde durdurulmuştu. İlk ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu 2007’de iptal edilmiş, inşaat süreci engellenmişti. Ancak aynı şirket, 2010 yılında ikinci bir ÇED raporu için başvuruda bulundu ve bu süreç, köylülerin görüşleri hiçe sayılarak 2014 yılında onaylandı. Yıllarca gizlenen bu onay, süren davalara rağmen 2020’li yıllarda tekrar gündeme geldi.
2023 yılında köylülerin ve çevre örgütlerinin açtığı ikinci ÇED iptal davasını kazanmasının ardından, proje bir kez daha mühürlenerek durduruldu. Ancak, 2024 yılı sonlarında Muğla Çimento San. ve Tic. A.Ş. yeni bir revize ÇED süreci başlattı. Çevreciler ve köylüler, şirketin Çevre Bakanlığı ile işbirliği içinde hukuku hiçe sayarak "oldu bitti" yaratma niyetinde olduğunu belirtiyor.
Deştin Çevre Platformu'nun açıklaması:
“2006 yılında ADOÇİM şirketi tarafından Deştin Tekağaç ormanlarının ortasına kurulma girişimleri başlatılan bu felaket projesi 2007 yılında Deştin Köyü Muhtarlığının açtığı, ÇED iptali, mücavir alan ve ruhsat iptali davalarının tümünü kazanması sonucu engellenmişti. Başlama aşamasında inşaat durdurulmuştu. Ancak ADOÇİM şirketi, kurduğu Muğla Çimento San. ve Tic. A.Ş. üzerinden 2010 yılında ikinci bir ÇED girişiminde bulunmuştur. Bu ÇED süreci, 2010 Aralık ayında Bayır'da yapılan halkın katılım toplantısındaki köylülerin tepkileri ve görüşleri dikkate alınmadan, rapora yazılmadan, 31 Aralık 2014 tarihinde onaylanmış ve bu onay köylerimizden ve belediyelerimizden gizlenmiştir.
Tamamen köylülerden gizlenerek yürütülen bu süreç, 7 yıl geçerliliği olan ÇED raporunun süresinin bitimine iki gün kala, dönemin Menteşe Belediyesi'nin halkın görüşlerini, tepkilerini, bilimsel raporları, bilirkişi raporlarını dikkate almadan verdiği inşaat ruhsatı sonucu Muğla Çimento Şirketi, Deştin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Akdeniz Yeşilleri Derneği, Menteşe Kent Konseyi ve onlarca köylünün bireysel olarak açtığı davalar devam ederken, davalar sonuçlanmadan dönemin Menteşe Belediyesi'nin de göz yumması ile tam 15 yıl sonra inşaata başlamıştır.
Kaçak inşaat, Deştin köylülerinin tüm girişimlerine, suç duyurularına, uyarı eylemlerine rağmen sürdürülmüştür. Yörede binlerce kızılçam ve meşe ağacı kesilerek inşaat sürdürülmüştür. 2023 Eylül ayında köylülerin ve kurumların açtığı ikinci ÇED iptal davasının köylülerin lehine kazanılması sonucu kaçak inşaat mühürlenerek durdurulmuştur. 16 ay önce mahkeme kararları sonucu mühürlenen felaket projesi, bu günlerde revize ÇED girişimleri ile yeniden gündemdedir. İki kez durdurulan bu projeyle ilgili ÇED olumlu raporunun alınması yasalarımızca mümkün değildir.
Son yıllarda tüm Muğla'nın en önemli çevre sorunlarından biri de bu, Deştin ve Bayır sınırındaki güzelim Tekağaç ormanlarına kurulmak istenen çimento fabrikası ekolojik ve ekonomik yıkım projesidir. Çimentocuların Çevre Bakanlığı ile işbirliği içinde iptal edilmiş ikinci ÇED’i 2009/7 genelgesi kapsamında değerlendirilmeye alınması hukuksuzdur. İptal edileceğini bile bile revize ikinci ÇED (üçüncü ÇED) girişiminde bulunmalarının amacı, dava sürecinde yarım kalan inşaatı bitirip bir oldu bitti yaratma niyetidir.
Bu felaket sadece Deştin, Alaşar, Şeref, Esenköy, Bayır ve çevre köylerin, Yatağan, Menteşe'nin değil; bilimsel raporlara göre hava kirliliği, suların yok olması ve zehirlenmesi, karayolunda yaşanacak trafik, zeytincilik, arıcılık, turizm alanlarından yaşamını ve ekmeğini kazanan yüz binlerce Muğlalının ve bu alanlara bağlı ticaret, esnaflık gibi iş kollarında çalışan yüz binlerce Muğlalının geçim kaynaklarını ve sağlığını olumsuz etkileyecektir.”