Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, mali müşavirlerin ve muhasebecilerin karşılaştığı sorunlara dikkat çeken Ekmen, Ankara’da TÜRMOB ve diğer meslek odalarının düzenlediği mitinglerde, mali müşavirlerin 12 başlıkta sorunlarının ifade edildiğini hatırlattı. Ekmen, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Gelir İdaresi Başkanlığı yetkililerinin ve diğer bürokratların bu sorunlara çözüm üretmeleri gerektiğini belirtti.
“Adli tatil var, mali tatil yok”
Ekmen, mali müşavirlerin mevcut sorunlarına ve mesleki yüklerine dair taleplerini dile getirerek, “Mali müşavirlerin yaşadığı sorunlar sadece enflasyon düzeltmesiyle ilgili değil, mesleğin yıllara yayılan birikmiş sorunlarına da işaret ediyor. Meslek mensupları, ailelerini ihmal etmekte, sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu iş yükü bazen intihara kadar varan sonuçlar doğurabiliyor. Adli tatil var ama mali tatil yok. Mali müşavirler gerçek bir mali tatil uygulaması talep ediyorlar” dedi.
"E-Devlet altyapısının güçlendirilmesi gerekiyor"
Ekmen, mali müşavirlerin iş yükünün hafifletilmesi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından e-devlet altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “SGK, TÜİK ve Ticaret ve Sanayi Bakanlığına yapılan bildirimler, güçlü bir e-devlet altyapısıyla otomatik olarak yapılabilir. Elektronik sistemin güçlendirilmesi, mali müşavirlerin bildirim yükünün azaltılmasına yardımcı olacaktır” diyen Ekmen, veri paylaşım sistemlerinin de desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Arabuluculuk yetkisi talep ediliyor
Mali müşavirlerin birçok haktan faydalanamadığını belirten Ekmen, bu meslek grubunun arabuluculuk yetkisi talep ettiğini, özellikle mali hukuka ilişkin konularda arabuluculuk yetkisinin tanımlanmasının Adalet Bakanlığı tarafından ciddiyetle ele alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, mali müşavirlerin yeşil pasaport hakkı ve KOSGEB desteklerinden yararlanabilme taleplerine de dikkat çekti.
Enflasyon muhasebesi ile ilgili sorunlara da dikkat çekti
Ekmen, enflasyon muhasebesinin uygulanmasının getireceği sorunlara dikkat çekerek, “Enflasyon muhasebesi ile gerçekte olmayan kazançlar yaratılacak ve bu da vergi yükünü artıracak. Enflasyon muhasebesinin dönemlik değil, yıllık olması gerektiğini ve enflasyon miktarının üzerindeki farkın vergilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mevcut uygulama devam ederse, geçici vergi dönemlerinde sanal bir kar ortaya çıkacak ve bu da zor durumdaki mükellefleri vuracak” şeklinde konuştu.
İflasa varabilecek sorunlar var
Ekmen, enflasyon muhasebesi düzenlemesinin 2003 yılında vergi sistemine dahil edildiğini, 2004 yılında uygulandığını ve sonrasında ertelendiğini hatırlatarak, “Enflasyon muhasebesinin tekrar gündeme gelmesinin iki temel sorunu var. Birincisi, geçici vergi dönemlerinde yapılması. İkincisi, birçok şirketin bu tür bir altyapıya sahip olmaması. Bu durum mali müşavirleri ve maliye nezdinde işini düzgün yapmayan işletmelere dönüştürecek” dedi.
Mali Müşavirler Odası’nın taleplerini iletti
Mali Müşavirler Odası’nın taleplerini sıralayan Ekmen, “Mali müşavirler odası, enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan kar üzerinden vergi hesaplanmaması gerektiğini, zarar oluşması durumunda ise zarar olarak kabul edilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Yılda bir kez uygulanması ve enflasyon artışı nedeniyle oluşan sanal kar artışlarının vergilendirilmemesi gerektiğini talep ediyorlar” dedi.
