Türkiye'de konu bir anda gündemin ilk sıralarına yerleşti ve tartışılmaya başlandı. Tahmin edileceği gibi tartışmanın merkezine kıdem tazminatı oturdu. Bazı çevreler, 'işçinin hakkı gasp edilecek, kıdem tazminatına el konulacak' gibi eleştirilerde bulunurken söz konusu gelişmeyle ilgili detaylar belli oldu.
Konu bu kadar gündemde olunca, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a da soruldu. Yılmaz, sosyal güvenlik sisteminde bir değişiklik öngörülmediğini belirterek, "Sosyal güvenlik şemsiyesi güçlü bir şekilde devam edecek.
Ancak bunu tamamlayıcı olarak, ilave neler yapılabilir diye baktığımızda bireysel emeklilik sistemini geliştirdik. İnsanlarımıza diyoruz ki, daha fazla imkana kavuşmak istiyorsanız, tasarruf yapın, biz de kamu katkısı sağlayalım. Böylece geleceğe daha güçlü hazırlanabilirsiniz" dedi.
Otomatik Katılım Sistemi Sonlanıyor
Önceki yazımda, tamamlayıcı emeklilik sistemi üzerine ilgili tarafların ortak çalıştıklarına ve sistemin ana hatlarının belirlendiğine değinmiştim. Okuyuculardan birçok soru aldım.
Kıdem tazminatına yönelik soruları bir kenara bırakıyorum çünkü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da belirttiği gibi bu durumun kıdem tazminatı ile bir ilgisi yok. Okuyucuların merak ettiği diğer konulara açıklık getireyim.
Tamamlayıcı emeklilik sistemi, 2017 yılından bu yana uygulanan ve işverenlerin çalışanlarını zorunlu olarak bireysel emeklilik sistemine (BES) dahil ettiği otomatik katılım sistemi üzerine kurgulanacak.
Ancak tamamlayıcı emeklilik başladığında, otomatik katılım sistemi sonlandırılacak. Mevcut otomatik katılım sistemindeki 7.5 milyon çalışan tamamlayıcı emeklilik sistemine devredilmeyecek, sistem sıfırdan kurulacak.
Bu süreçte, mevcut sistemde yer alan kişilere, isterlerse tüm hak ve birikimleri ile BES’e geçmeleri, istemezlerse hak ve birikimlerini alarak sistemle ilişiklerini kesmeleri sağlanacak.
Sosyal Güvenliğin Tamamlayıcısı Olacak
Tamamlayıcı emeklilik sistemi, emeklilik şirketleri tarafından yürütülecek.
