TMMOB Yönetim Kurulu, yapmış olduğu yazılı basın açıklamasında hükümetin 2025 yılı için belirlediği asgari ücreti sert bir dille eleştirdi. "Bu Asgari Ücretle Yaşanmaz!" başlıklı basın açıklamasında, açıklanan ücretin açlık sınırına denk olduğu belirtilerek, halkın içinde bulunduğu ekonomik krizle mücadele eden kesimlerin taleplerinin görmezden gelindiği söyledi.
"Açlığa mahkum edildi"
Yapılan basın açıklamasında, "Ülkemiz halkın cebine giren her kuruşun enflasyon karşısında eridiği, gelirde ve vergide adaletsizliğin had safhada olduğu çoklu krizler döneminden geçmektedir. Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla mücadele ederken siyasi iktidar sermayenin yanında durarak emeğiyle geçinen tüm toplumsal kesimlerin taleplerini görmezden gelmektedir. İşveren kesiminin tek taraflı talepleri doğrultusunda 22 bin 104 TL olarak ilan edilen asgari ücret bu durumun en somut örneğidir. Asgari ücret bırakın insanca yaşayacak bir düzeye getirilmeyi, açlık sınırına eşitlenmiştir. Bu ücret açıkça gösteriyor ki siyasi iktidar emeğiyle geçinen tüm toplumsal kesimleri açlığa mahkum etmiştir. Ülkenin içerisinden geçtiği ekonomik krizin faturası bir kez daha emeğiyle geçinenlerin cebine, boğazından geçen lokmaya kesilmiştir. Sermaye çevrelerinin rant ve kâr hırsı uğruna, ülkemizin, halkımızın, çocuklarımızın geleceği hiçe sayılmıştır" ifadelerine yer verildi.
"Milyonlarca insan köleleştirildi"
Ayrıca, "Son beş yıldır iktidarın hedeflediği enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasındaki uçurum ortadayken bugün 22 bin 104 TL ile açlık sınırının altında kalan asgari ücret birkaç ay sonra tamamen buharlaşacaktır. Ülkemizde bir avuç azınlık şatafat içerisinde yaşıyorken, emeğiyle geçinen insanlara asgari bir yaşam dahi çok görülmektedir. Yalnızca 2024 yılı için Saray’a belirlenen bütçe ödeneği 12 milyar 283 milyon TL iken, Saray’ın günlük harcamalarının 1 dakikalık payına denk gelen rakam, halka bir ay geçinebilsin diye verilmiştir. Bir avuç azınlığın daha rahat yaşayabilmesi için, milyonların köleleştirildiği bu düzeni kabul etmiyoruz. 70 yıldır halkımızın çıkarları ve toplum için bilimin ışığında bu sömürgen düzene karşı verilen mücadelenin taşıyıcıları olarak emek mücadelesi neredeyse orada olacağız. Şimdi her zamankinden daha güçlü bir şekilde meydanlarda, sokaklarda, grevlerde emeğin mücadelesine omuz verme, emekçilerin taleplerine ses katma zamanıdır" denildi.
