ÇEVRE HABERLERİ

Savcılık, kendi beraat talebini istinafa taşıdı

Muğla’da çevre mücadelesinin simge isimlerinden Haluk Özsoy, 'ifade özgürlüğü' kapsamında yaptığı açıklamalar nedeniyle yargılandı. Mahkeme beraat kararı verirken, savcılık kendi talebine rağmen kararı istinafa götürdü. Özsoy, süreci “yargının siyasallaşmasının göstergesi” olarak nitelendirdi.

SON MÜHÜR - ALPER TEMİZ / Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy, Muğla 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve yargı organlarını alenen aşağılama suçlamasıyla yargılanıyordu. İddianame, Özsoy’un bir açıklamasında kullandığı ifadelerden hareketle hazırlanmıştı.

İlk duruşmada, savcılığın "ağır eleştiri" olarak değerlendirdiği ifadelerin suç unsuru taşımadığı yönündeki talebi üzerine mahkeme beraat kararı verdi. Ancak aynı savcılık, beraat kararını istinafa taşıyarak, hukuki süreci devam ettirme kararı aldı.

Haluk Özsoy’dan sert açıklama

Yargı sürecine ilişkin bir açıklama yapan Haluk Özsoy, sürecin başından itibaren yaşananları eleştirdi:

"Önce savcılık yüzlerce sayfalık iddianame hazırladı, birkaç suç iddiasıyla kovuşturma yürüttü ve bunlar arasından 301’i seçerek davaya dönüştürdü. İlk duruşmaya, mahkeme başkanlığınca talep edilmediği halde, bomba arama köpekleri, çevik kuvvet ekipleri ve onlarca sivil personel getirildi. Kolluk, bir tarafmış gibi hareket ederek duruşmayı izledi.

Duruşmada savcılık, iddiaları ağır eleştiri kapsamında değerlendirerek beraat talep etti. Mahkeme de başka bir talep olmadığı için beraat kararı verdi. Ancak, daha sonra aynı savcılık bu kararı istinafa taşıdı. Bu süreç, yargının ne kadar siyasallaştığını ve çelişkilerle dolu olduğunu bir kez daha gösterdi.”


Haluk Özsoy’un suçlandığı iddialar...

Haluk Özsoy, bir açıklamasında kullandığı ifadeler nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçlamasıyla yargılandı. Suçlama, Özsoy’un toplum sözleşmesi, hukuk devleti, bağımsız yargı ve demokratik haklar gibi konulara dair eleştirel ifadelerinden kaynaklandı.

Savcılık, Özsoy’un şu ifadelerini suç unsuru olarak değerlendirdi:

Hükümetin bağımsız yargı güvencesine ihanet ettiği ve hukukun üstünlüğünü zedelediği.

Seçilmiş siyasetçilere yönelik kayyum atamalarını, mahkemelerce verilen cezaları ve anayasal seçme-seçilme hakkının engellenmesini eleştiren ifadeler.

Gezi Direnişi’ne katılan kişilere yönelik baskılar ve tutuklamaların, anayasal hakların ihlali olduğu yönündeki eleştiriler.

Farklı inanç, dil ve kültürlere yönelik baskıcı politikaların sürdüğüne dair iddialar.

Yargı organlarının hükümetin politik araçları haline getirildiği yönündeki eleştiriler.


 

Bu ifadeler, savcılık tarafından hükümeti ve yargıyı aşağılama suçu kapsamında değerlendirilerek dava konusu yapıldı. Ancak mahkeme, bu ifadelerin suç unsuru taşımadığına hükmederek beraat kararı vermişti.