Radyo Ege'de 90 Saniye programında Hasan Tahsin Kocabaş'ın gündeminde Bayraklı Şehir Hastanesi'nde yaşanan 'müşteri temsilcisi' detayı vardı. Yağız Barut'un İz Gazete'deki haberine atıfta bulunan Hasan Tahsin, gerçek muhabir her gün yeni ve eşsiz haber yapandır korkmadan, çekinmeden, kimseye papağanlık yapmadan, hesap kesmeden' hatırlatmasında bulundu.

İşte Hasan Tahsin Kocabaş'ın açıklamaları...

MALUMUN İLANI 
Mesleğimle ilgili umutsuzluğun dibindeyim. Gazeteci olabilmesi için, kişinin ya muhabirlikten gelmesi ya da muhabir olması gerekir. Siz bakmayın 12 Eylül modeli medyacılığına. Artık herkes istediği anda gazeteci olabilir. Bir internet sitesi, bir kart vizitle yıllarca başka işler yapış olanlar bile gazeteci yazar, araştırmacı gazeteci olabilir. Hatta sarı basın kartı da alabilir. Ama bu durum sadece aldatıcı görüntüdür ve sadece buza yazar... Gerçek muhabir her gün yeni ve eşsiz haber yapandır korkmadan, çekinmeden, kimseye papağanlık yapmadan, hesap kesmeden. 
Tam da İzmir’in genç gazetecisi Yağız Barut kardeşim gibi... Önceki gün İzGazetede Yağız kardeşim bir haber kaleme almış. Şu dillere destan İzmir Şehir Hastanesi’nin telefonları “müsteri temsilcisine bağlıyorum” diye açılıyormuş. Haber yayıldığı gibi bu konuda baştan beri üç maymumunu oynayan İzmir Sağlık Müdürlüğü hemen kaydı değiştirip, “müşteri temsilcisi” bölümünü kaldırmış. 
Bu durum 20 yıllık iktidarın kabul etmediği ama malum olan gerçeğin ilanı değil mi? Aslında AKP’den önce taaa ANAP iktidarına kadar iniyor bu malumun ilanı. Özal’la başlayan “devlet baba değildir” “devlet ayakkabıcılık mı yapar” tarzından açıklamalar, devletin hastanesinde hastaya müşteri bakışının ilanıyla netleşti artık. Hasta müsteri, öğrenci müşteri, asker müşteri.  Ama Yağız kardeşime ricam devam etmesi, şehir hastanesinin kokusu Tepecik’e kadar geliyor.
Yaşasın Cumhuriyet
Ne mutlu Türküm diyene

Editör: Bünyamin Dobrucalı