SON MÜHÜR - ALPER TEMİZ / Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 1 Kasım 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Ancak hekimlerin de eş zamanlı olarak başlayan eylem ve yönetmelik hükümlerinin adil olmayan yapısına karşı eylemleri de devam ediyor. Bugün İzmir Tabip Odası'na gerçekleştirilen basın açıklamasında hekimler, 6 ve 10 Ocak tarihleri arasında iş bırakma eylemi gdrçekleştireceklerini duyurdu.
İş bırakma eylemi, iş bırakma eyleminden ziyade hekimlerin, mesleklerini yapamamaktan kaynaklı bir "iş yapamama" eylemi olarak nitelendirildi. Öte yandan hekimler, Sağlık Bakanı Yardımcısı Şuayip Birinci'nin Hekim Birliği Sendikası üyesi sağlık emekçilerine karşı yönelttiği iddi edilen "Sözleşme feshi" tehdidine karşı da tepkilerini dile getirdi.
"6 ve 10 Ocak arası iş bırakıyoruz"
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksek, "Büyük bir mücadelenin içindeyiz ve bu mücadele, bizim 'eziyet yönetmeliği' diye tanımladığımız Aile Hekimliği Yönetmeliği'ne, yani sağlıkta dönüşüm projesinin planlarından biri olan haksız yönetmeliğe karşı. 6 Ocak ile 10 Ocak arasında iş bırakma eylemimiz olacak. Biz bu mücadelenin henüz başındayız. Verimli ve kararlı adımlar atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
Daha sonra söz alan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak ise, bakanlık yetkililerine seslendi, "Yöneticilerin AK Parti'ye yakın olmaktan başka ve tehditlerle işi çözmeye çalışmaktan ve kendi basınlarını kullanmaktan başka ürettikleri herhangi bir çözüm yok. Oysa, kendileri de bizler gibi hekim. Performans ile ilerleyen bir sağlık sisteminin iyi niyetli olduğunu düşünmüyoruz. Hiçkimsenin özel kliniği değil bu ülke ve sesimize kulak vermek zorundalar" dedi. Çolak, "Aile Hekimleri olarak biz bu noktadan geriye asla adım atmayı düşünüyoruz. Bu yönetmelik sadece hekimlerin ya da sağlık çalışanlarının hakkını gasp etmiyor; aynı zamanda bu yönetmelik vatandaşlarımızın da sağlık hakkından faydalanmasına kısıtlamalar getiriyor" diye konuştu.
"Halkın hakkı gaspediliyor"
Ses İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Başak Edge Gürkan ise şöyle konuştu, "Bakanlığın temeline dayandırdığı bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesine neden olan sistem, hepimizin bildiği üzere maalesef bebekleri öldürdü. Yönetmelik odağındaysa bakanlık, birinci basamak hizmetlerinden elini eteğini çekmek istiyor. Bizim taleplerimiz sadece sağlık çalışanları ya da aile hekimlerinin talepleri değildir. Biz, halkın birinci basamak sağlık hakkı da gasp edildiğini dile getiriyoruz. Mücadelemiz de bu yöndedir.
Diğer taraftan ise yeni yönetmelikle birlikte, ASM’lerdeki hekimlere ilaç yazma sınırlaması geliyor. Bu sınır geçilirse cezai işlem uygulanacak. Hastanın şikâyet etmesi durumunda ise yine hekime ceza yazılacak. Böyle bir sistem eziyet yönetmeliğidir."
"İş bırakmak da değil, işimizi yapamıyoruz"
Aile Hekimliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Kandemir, "İş bırakmıyoruz, işimizi yapamıyoruz. Kendi başımıza çözüm üretmek durumunda kalıyoruz. Biliyorsunuz sağlok sistemindeki aksaklıklar nedeniyle birçok hekim yurdışına gitmek durumunda bırakıldı. Ancak bizler, yurdışına giden değil, burada kalarak yurda fayda sağlamak isteyen hekimleriz. Bakanlık bizim hizmetimizi kolaylaştırmak için orada. Zaten bu eylem döneminde de vatandaşlar bazı şeylerin farkına vardı.
Sahadan kopuk yönetmeliklerin de vatandaşlarımız artık farkında. Can güvenliği içinde mesleğimizi yürütmek istiyoruz; ve bakanlık bu talepleri görevi gereği yerine getirmek zorunda. Bizler aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak mesleki yeterliliklerimiz ve deneyimlerimizle; para, performans, cezalandırma baskısı olmadan sağlık sorunlarını çözmek istiyoruz" diye konuştu.
"Burası Şuayip beyin babasının çiftliği değil"
Sağlık Bakanı Yardımcısı Şuayip Birinci'nin Hekim Birliği Sendikası üyesi sağlık emekçilerine karşı, "Sözleşmelerini iptal etmekle tehdit ettiği" iddiaları hakkında konuşan Kandemir, şöyle söyledi, "Zaten bakanlığın bu yönetmelik ile birlikte ulaşmaya çalıştığı nokta, hekimleri istifaya zorlamak, sözleşmelerini kendilerinin fesh etmesini sağlamak. En önemlisi de bizim itiraz ettiğimiz yeni yönetmelik maddelerinden birisi de sözleşme fesihlerinin çok kolaylaşmış olması. Zaten bu gibi nedenlerle sözleşme feshi yapmasa da, yeni yönetmelik ile birlikte bunu kolaylıkla yerine getirebilme olanağı ortaya çıktı.
Bizim zaten eylemlerimizin temellerinden birisi de bu sözleşme fesihlerinin kolaylaştırılmasına da yöneliktir. Kendisi muhtemelen sahayı çok bilmeyen arkadaşlarımızı korkutmaya yönelik bir adım attı. Ancak arkadaşlarımıza şunu belirtmek gerekiyor; yeni yönetmelikte iş güvenliğiniz zaten yok oluyor. Yeni yönetmelikte zaten, kendilerince bir bahane bularak sözleşmelerinizi fesh edebilecekler. Bu eylemler bir edinim ile sonuçlanmazsa da zaten birçok arkadaşımız yeni yönetmeliğin dayatmaları nedeniyle kendiliğinden ayrılmak durumunda kalacak."
Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak ise "Burası Şuayip beyin babasının çiftliği değil ve bizim eylem yapma hakkımız var. Kendisi de bizimle eşit pozisyonda ve bir hekim. Keyfine göre böyle bir şey yapmaya elbette kalkabilir. Zaman zaman bu ülkede böyle hukuksuzluklar yaşanmaktadır. Biz tehditlerden korkmuyoruz ve bu tehditle olacak işler de değil" dedi.
Hekimlerin talepleri şöyle;
1. Bizler aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak mesleki yeterliliklerimiz ve deneyimlerimizle para, performans, cezalandırma baskısı olmadan sizlerin sağlık sorunlarını çözmek istiyoruz.
2. Yoğun iş yükü ile günde 100 hastaya, her hastaya sadece 3 dakikada işlem yapmak yerine nitelikli bir sağlık hizmeti için en az 10 dakika yeterli zaman ve olanak sağlanmasını istiyoruz. Hastalarımızın muayene, takip, tedavi, aşı ve izlemlerini yeterli sürede yapmak ve hem sizler hem de bizler için insanca sağlık hizmeti koşulları talep ediyoruz.
3. Hastalarımızın müşteri, puan, katsayı olarak görülmesini değil, insan olarak değer görmesini istiyoruz.
4. Hastalanımıza tedavisi için yazılması gereken ağrıkesici, mide koruyucu ve antibiyotik gibi ilaçların yazılmasının kısıtlanması hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve hastalarımızın tedavi hakkının elinden alınmasıdır. Bu uygulamayı kabul etmiyoruz.
5. Aile Sağlığı Merkezleri'nde raporların paralı olması, ücretsiz olan birinci basamak hizmetlerinin sonu olur. Aralıksız çalışan aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak, sağlıkta ticaretin yenidoğan skandalı ile birlikte ölüm getirdiğini çok iyi biliyor ve hastalarımıza ücretsiz, nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.
6. Yılda 7'den fazla hastane başvurusu olan hastaların tedavi hakkının, bizim üzerimizden kontrol edilerek, aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak ihtar ve maaş kesintisi ile kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Ücretlerimizin hastane başvurusu ya da son 6 ay gelmeme gibi bizim dışımızdaki kriterlere bağlanmasını istemiyoruz.
7. Hastalarımıza hiçbir yararı olmayan bilim dışı yanlış uygulamaların yapılmasını istemiyoruz, bizler bilimsel, nitelikli sağlık hizmeti vermek istiyoruz.
8. Hastalarımıza ait kişisel verilerin güvenliğinin, hasta mahremiyeti hakkına uygun olarak korunmasını istiyoruz. Kronik hastalık takiplerinin halen kullanılan aile hekimliği bilgi sistemleri ile yeterli muayene süresi ayrılarak hastaların gerçekten yararına olacak şekilde yapılmasını istiyoruz.
9. Sorunlar yumağına dönen günlük politikalar ile çözülmeye çalışılan Aile Hekimliği Yönetmeliği'nin aşağıda imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte danışılarak ve özlük haklarımız verilerek yeniden düzenlenmesini istiyoruz.
10. Eziyet Yönetmeliği'nin geri çekilmesi için olan mücadelemizde sizlerin desteğiyle sağlık yöneticilerini uyarmak istiyoruz;
