Üniversitelerde bilimsel çalışma yapıyorsanız söz konusu çalışmanın ucunun siyasete dokunup dokunmadığına bakmakta fayda olabilir! Bu tuhaf ve kabul etmesi zor gerekçenin nedeni iki akademisyenin farklı alanlarda yaptıkları iki bilimsel çalışmanın, dönemin bakanlarına eleştiri var gerekçesiyle reddedilmiş olması. İlk örnek Kars'tan. Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Deniz Özyakışır, Kars'taki yoksulluk üzerine yaptığı çalışmanın başına gelenleri şöyle anlatıyor.

Bakanlığın hassasiyetinden dolayı!

Kars'taki yoksulluğu 4 yıl önce bilimsel olarak ortaya koyduğumuz çalışmamız 1 yıllık hakem sürecinden başarıyla geçmesine rağmen son anda "bakanlığın hassasiyetinden" dolayı reddedildi. Bu da utanç vesikası olarak burda kalsın!


Onca emeğin ve kaliteli bir hakemlik sürecinin sonunda böyle bir cevap almak bizi fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattı. Oysa editörden gelen son mesajda hakemlik sürecinin başarıyla bittiğini ve makalenin artık Aralık sayısı için dizgi aşamasına geçildiği belirtilmişti.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan okullarda temizlik açıklaması: "Siyasi şov yapılmamalı" Milli Eğitim Bakanlığı’ndan okullarda temizlik açıklaması: "Siyasi şov yapılmamalı"

Bir örnek de Van'dan...

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlisi Doç Dr. Yusuf Kızıltaş da benzer bir sorun nedeniyle mağdur olanlardan. Doğuda görev alan öğretmenler hakkındaki bir makalesini gönderdiği derginin dönemin bakanını eleştirdiği gerekçesiyle makalesini yayınlamadığını vurgulayan Kızıltaş, oysa tek yaptığının bakanın meclis tutanaklarındaki konuşmalarını almak olduğunu hatırlattı.

İşte Yusuf Kızıltaş'ın, Deniz Özyakışır'ın açıklamasını ekleyerek yayınladığı mesaj...

Güya çok iyi bir dergi!

Türkiye’de sözde bir dergiye bir makale yollamıştım. Güya çok iyi bir dergi! Makalede doğudaki bazı köylerde merkeze torpil yoluyla çekilen öğretmenleri, Ankara merkeze çekilip ve kuruma gitmeden maaş alan öğretmenleri, sahte evlilik yapanları yazmıştım. Bunları da katılımcı görüşleriyle ortaya koymuştum. Ses kayıtları da vardı yani. Bana “böyle bir şey yok, sen ideolojik bakmışsın” demiştiler. “Bunun ideolojiyle ne alakası var” diyecektim ama anlamayacaklarını biliyordum. Hatta dönemin bakanını eleştirdiğimi de hakemlerden biri bana yazmıştı. Şaka değil gerçek. Oysa bakanın meclis tutanaklarındaki konuşmalarını eklemiştim. Sonuç reddettiler. Başka dergide yayımladım. Makalenin adı : Orantısız öğretmen hareketliliği.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı