Fahrettin Altun, TRT Arı Stüdyosu'nda düzenlenen "TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması Ödül Töreni"nde, 12 kategoride 36 projenin ödül kazandığını belirterek genç iletişimcileri tebrik etti. Ayrıca iletişim ve medya dünyasındaki köklü değişimlere dikkat çekerek Türkiye'nin bu dönüşüm süreçlerinde belirleyici bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.

"Özne olduğumuz takdirde, kendi ad ve hesabımıza konuşabiliriz"

Fahrettin Altun, Türkiye'nin iletişim alanında özne olması durumunda mevcut enformasyon adaletsizliğine karşı durabileceğini, yalan ve dezenformasyona karşı hakikati savunabileceğini belirtti. Ayrıca Batılı medya tekellerinin süzgecinden geçmeden, sahadan elde edilen bilgileri dünya ile paylaşma gerekliliğine vurgu yaptı ve küresel iletişimde sömürgecilerin mazlum halkların hikayelerini nasıl bastırdığını ve bu durumun epistemik şiddetle nasıl gizlendiğini dile getiren düşünürlere dikkat çekti.

Aa Picture 20241008 35860698

Altun, "Özne olduğumuz takdirde, mevcut enformasyon düzenindeki adaletsizliğe meydan okuyabiliriz. Özne olduğumuz takdirde, yalan siyasetine, dezenformasyon politikalarına karşı hakikatin savunuculuğunu yapabiliriz. Özne olduğumuz takdirde, bölgemizde, coğrafyamızda, İslam dünyasında, Türk dünyasında, Bağdat'ta, Tahran'da, Beyrut'ta, Kudüs'te veya Gazze'de yaşananları Batılı medya tekellerinin süzgecinden geçirerek değil, sahadan kendi bilgilerimizi edinerek bütün dünyaya anlatabilir, dünyaya neyin doğru neyin yanlış olduğunu sahih bir şekilde gösterebiliriz. Özne olduğumuz takdirde, kendi ad ve hesabımıza konuşabiliriz." ifadesini kullandı.

Hikayeyi kim anlatıyorsa iyiyi de kötüyü de onun tayin edeceğine dikkati çeken Altun, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Bugün birçok düşünür, küresel iletişim rejiminde sömürgecilerin, sömürgeleştirilen insanların kendi hikayelerini anlatma hakkını nasıl ellerinden aldığını, Batı'nın medyatik temsillerinin mazlum halkların gerçek sesini ne şekilde bastırdığını, Batılı bilgi üretim süreçlerinin uyguladığı epistemik şiddet aracılığıyla tüm dünyada ezilenlerin hikayesini hangi yol ve yöntemlerle gizlediğini gözler önüne seren eserler veriyor."

"Aşkla, şevkle ve heyecanla üreten gençlerimizin arkasında durmaya devam edeceğiz"

Fahrettin Altun, gazetecilerin İsrail tarafından öldürülmesine dikkat çekerek, hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağını vurguladı ve İsrail ile işbirlikçilerine karşı cesaretle mücadele edeceklerini belirtti. Ayrıca Gazze'de ve diğer bölgelerde iletişim kanallarını açık tutarak, İsrail'in saldırılarını dünyaya duyurmayı sürdüreceklerini ifade etti. Türkiye'nin geleceği için gençlere yatırım yapmanın önemine değinerek, insani, müreffeh ve adaletli bir sistemin inşası için gençleri desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Güneş balçıkla sıvanmaz. Hakikat tüm çıplaklığıyla, yakıcılığıyla İsrail'in peşini bırakmayacak. Gerek İsrail'in gerekse de işbirlikçilerinin şunu artık anlaması gerekiyor, bizler cesaretle, hakikat ve adalet şuuruyla bölgede soykırımcılarla, katillerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Gazze'de 200'e yakın gazeteci öldürülürken sessiz kalan küresel şebekeye karşı bizler, buradaki kötülüğü, buradaki çifte standardı ifşa etmeye, haykırmaya devam edeceğiz. Bizler, Gazze'de olduğu gibi Batı Şeria'da, Kudüs'te olduğu gibi Lübnan'da da iletişim kanallarını açık tutacak ve İsrail'in saldırılarını dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. Bölgemizde kalıcı barışın, istikrarın, adaletin tesisi ve Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi daha adil bir dünyanın inşa edilmesi için iletişim ve medya alanında üzerimize ne düşüyorsa bütün bunları yapmaya gayret sarf edeceğiz."

Siyasetten ekonomiye, kültür-sanattan iletişim ve medya alanına kadar birçok alanda yapılacak işler ve ulaşılacak hedefler olduğunu dile getiren Altun, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak geleceği daha iyi ve daha adil bir şekilde inşa etmenin bugünün gençlerine yatırım yapmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Daha insani, daha müreffeh ve daha adaletli bir sistemin inşa edilmesi için bugün burada olduğu gibi gençlerimizi her alanda desteklemeyi sürdüreceğiz. Aşkla, şevkle ve heyecanla üreten gençlerimizin arkasında durmaya devam edeceğiz" dedi.

Fahrettin Altun, sosyal medya ve dijital platformlar için etkili hukuki düzenlemelere ve caydırıcı tedbirlere ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, gençlerin bu karanlık alanlara teslim edilmemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca geleneksel medya kuruluşlarının sorumlu yayıncılık ilkelerine uyması gerektiğini ve reyting uğruna şiddeti dramatize etmemeleri gerektiğini ifade etti. Gençlerin popüler kültür ve dijital mecralar aracılığıyla zarar görmesine izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi