İzmir'de dört yıl önce 6.6 büyüklüğünde meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği depremin yıldönümünde, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından basın toplantısı düzenlendi. Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleşen açıklamada, deprem tehlikesine dikkat çekilirken alınması gereken önlemler vurgulandı.


İMO Afet İşleri Başkanı Abdullah İncir, "Alınmayan her önlemin bedelini bir sonraki depremde ağır ödüyoruz. Artık 'Deprem olacak mı, ne zaman olacak?' yerine 'Depremi afete dönüştürmemek için neler yaptık?' sorusunu sormanın zamanı" ifadeleriyle deprem hazırlıklarının önemine dikkat çekti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Yaşadığımız felaketleri sadece geçmişe bakarak değil, gelecekte benzer olaylardan korunmak için alınacak önlemlerle anmalı; depremler sadece yaşandıklarında değil, öncesinde alınacak tedbirlerle de gündeme gelmelidir
 

Depremlerin önlenemeyen doğa olayları olduğunu ancak afetlere dönüşmemesi için yapılacak çok şey olduğunu belirten İncir, şehirlerin güvenliği için gerekli adımları sıraladı. Bunlar arasında yapıların uzman mühendislerce tasarlanıp bağımsız denetim altında üretilmesi, tüm yapı üretim sürecine dahil olan kişilerin sürekli eğitimden geçirilmesi, yapıların güvenliğini tehlikeye atan imar afları gibi uygulamaların yasaklanması gibi konular öne çıktı.
İMO İzmir Şubesi ayrıca yapı stoku envanteri oluşturulmasının ve riskli yapıların güçlendirilmesi çalışmalarının hızlandırılmasının gerekliliğine dikkat çekerek, “Ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak vatandaş yalnız bırakılmamalı, devlet kurumları güçlendirme projelerine destek vermelidir” dedi. Toplumda deprem bilincinin artırılmasının hayati önem taşıdığını da vurgulayan İncir, mahalle bazlı afet örgütlenmelerinin yaygınlaştırılması çağrısında bulundu.


İmar affı ve keyfi uygulamalar yasaklanmalı

Bir kez daha İmar Affı istemediklerini belirten İncir açıklamada şu ifadelerle çağrı yaptı:

"Yapı güvenliğini zedeleyen, şehirlerimizde olumsuz yapı kültürü oluşturan ve büyük can kayıplarına neden olan imar affı ve benzeri istisna uygulamaları kesinlikle yasaklanmalıdır. Bu uygulamalar ile, izinsiz yapılaşmaların önü açılmakla birlikte, mevcut yapı stoğu da ciddi bir risk ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle yasalar ve yönetmelikler net bir şekilde uygulanmalı, tüm sürecin ciddiyeti korunmalıdır.

Deprem afetlerine karşı toplum bilincini yükseltecek eğitim programları oluşturulmalı, mahalle bazlı afet örgütlenmeleri yaygınlaştırılmalıdır. Kent konseyleri, muhtarlar ve gönüllü mahalle sakinleri bu süreçte aktif rol almalıdırlar. Tüm bu önlemler, gelecekteki afetlerde yaşanacak kayıpların önüne geçmek için hayati önem taşımaktadır."

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY