Ayşegül Koç/İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Özyurt ve Türk Tabipler Birliği Delegesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı hastanelerde onaylı randevu uygulamasına ilişkin konuşan Özyurt, yeni sistemin çok yürüyebilecek bir uygulama olmadığını ve sağlıkta şiddeti arttırabileceğini ifade etti.
“Aramızda hiçbir sürtüşme yok”
Prof. Dr. Ceyhun Özyurt, İzmir Tabip Odası seçimine ilişkin değerlendirme yaptı. Özyurt; “Süleyman hocamızın dönemi zor ve sıkıntılı geçti. Onun üzerine hekimlerin yaşadığı birçok sıkıntı var. Hekimlerin sıkıntılarını ön plana almak ve toplum sağlığını ön plana almak hedefiyle yeni bir oluşum kuruldu, İzmir Hekim Dayanışması adı altında. Yeni kurulmuş bir grup olmamıza rağmen seçimlerde önde çıkmayı başardık. Yedi kişilik yönetim kurulumuzun dördü Hekim Dayanışması, üçü ise Çağdaş Hekim grubundan. Diğer gruptan olan arkadaşlarımızın da bizden daha farklı bir düşüncesi yok. Biz mümkün olduğunca kararlarımızı oy birliği ile almaya çalışıyoruz. Hiçbir sürtüşme yok aramızda. Yeni yönetimin başkanı olarak içinde bulunduğum durumdan muzdarip değilim” dedi.
“Yeni yönetimin yanındayız”
Yoğun bir iki yıl geçirdik diyen Kaynak; “Önceki iki yılda da ben yönetim kurulu üyesiydim. Dört yıllık yoğun bir dönem geçirdik. Çünkü Türkiye’de sağlık sisteminin çetrefilli sorunları var. Bu sorunlar toplumun günlük hayatına yansıyor. Bizlerde bunu mesleki yaşantımız içinde bizzat yaşıyoruz. İnsanlar devlet hastanelerinde randevu alamadıklarını defalarca ifade ediyorlar. Bu vatandaşın sağlık sistemiyle sorununu belirleyen bir durum. Sivil toplum kuruluşlarının asıl görevi kamu yönetiminin yanlışlarını, eksiklerini düzeltmektir. Bunu çok büyük bir hassasiyetle yapmaya çalıştık. Sayın hocam ve şimdiki yönetim kurulunun da bu doğrultuda çok yüksek çaba göstereceklerine eminiz. Kendilerine başarılar diliyoruz. Geçmiş deneyimlerimizi de her zaman paylaşmak için hazır olduğumuzu belirtmek isterim” diye konuştu.
“Konunun Paydaşlarıyla Görüşülmedi”
Prof. Dr. Özyurt, Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı hastanelerde onaylı randevu uygulaması üzerine konuştu. Özyurt; "Mutlaka bu işin tamamen içinde olan; tabip odalarının, sağlık sendikalarının karar aşamasında fikirlerinin alınması gerekir. Sadece onlar da değil; önde gelen üniversite tıp fakülteleri, devlet hastanelerinin de mutlaka görüşünün alınması lazım. Çünkü işin içinde, mutfağında olan onlar. Ama maalesef böyle olmuyor. Genelde de davranış biçimi bu. Bir işe başlayalım, olmazsa tekrar düzeltiriz diye yaklaşıyoruz. Ancak iş içinden çıkılmaz hale geliyor” dedi.
“Sağlıkta şiddet artabilir”
Yeni uygulama ile sağlıkta şiddetin artırabileceğine de dikkat çeken Özyurt; "Hekimlere olan şiddeti muhtemelen arttıracak. Çünkü randevu onaylamadı ama ertesi gün muayene olmaya gitti. Sağlık Bakanlığı'nın öyle bir ifadesi de var; 'çok acil durum varsa gidip muayene olabilir' diye. Dışarıda bekleyen hastalarla, içeride hasta bakmaya çalışan hekim üstünde yarattığı stresi düşünmek bile istemiyorum. İleride daha iyi bir noktaya getirilebilir mi? Bu konuda paydaş olan diğer kurumlardan da fikir alınarak daha ideal bir noktaya çekilebilir” açıklamasında bulundu.
“Beş dakikalık muayenede hasta hangi şifayı bulabilir?”
MHRS’de yapılan yeni düzenleme hem hekim hem de hasta açısından sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden olacakken bir de muayene süreleri ile ilgili mevcut işleyişe bakmak gerekir diyen Özyurt; “Hasta muayeneye bir sağlık problemi ile geliyor. Bir şikayeti var, yakınması var. Güzel bir muayene olayım, derdime şifa bulayım derdinde. 3 dakikada, 4 dakikada, 5 dakikada hangi şifayı bulabilir hasta? Hekimin hastaya sadece ne şikayetin var demesi, hastanın şikayetini anlatması bile 5 dakikadan uzun sürer. Muayene etmeye fırsatı kalmadan zaten 5 dakika da doluyor” ifadelerini kullandı.
“Üçüncü basamaktan medet umuluyor”
Acil servislere başvuruların çok yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Kaynak; “Nüfusun iki katına yakın sayıda insan, acile gidiyor. Gelişmiş ülkelerde acil servislere müracaat, toplam nüfusun ancak 15’ini geçmez. Açıklanan rakamlar; acil servislerimizin, olması gerekenin 10 kat daha fazlasıyla dolu olduğunu gösteriyor. Gerçek acillik durum, yurtdışındakiler kadardır ancak insanlar neden acil servislere gitme ihtiyacı hissediyor, bunu sorgulamak lazım. Ayrıca randevu sisteminde yaşanan sıkıntıların başlıca nedeni Sağlıkta Dönüşüm Programında birinci basamaktan değil de üçüncü basamaktan medet umulması. Oysaki sağlık sistemi iyi işleyen ülkelerin hiç birisinde sorunlar üçüncü basamakta çözülmez, çözülemez bu bilimsel bir gerçektir. Biz pek çok sorunlarla ilgilenme ve çözüm üretme çabasında bulunduk. Bunları yaparken de kamu yöneticileriyle de olabildiğince iletişimde olmaya çalıştık. Bunun yanı sıra Türkiye’nin kendi içerisinde ilginç koşulları var. Bunlardan birisi de üçüncü basamağın ön plana çıkartılmasındaki Şehir Hastaneleri... Şehir Hastanesi Projesi artık terk edilmiş dünyanın hiçbir tarafında tercih edilmeyen bir sistemdir. Şu anda bütün dünyada verimli hastane yapılanması 250 ile 600 yatak arasındadır. 600 yatağın üzerine çıktığınız zaman çok hızlı bir şekilde verimsizleşir bu kurumlar. Çünkü hastane dediğimiz kurumlar 7 gün 24 saat çalışır. Hem son derece yüksek düzeyde bir otelcilik hizmeti verirler hem de son derece yüksek düzeyde bir sağlık hizmeti verirler. Dolayısıyla öyle çok kompleks yapıların çok büyük organizasyonlar içerisinde organize edilmesinde çok büyük verimsizlikler ve yüksek maliyetler söz konusudur” şeklinde konuştu.
“Hocamdan iyi bir miras kaldı”
Yeni yönetim olarak hedeflerini açıklayan Özyurt; “Hekim olarak itibarsızlaştırma arttı. Hekim meslek haklarını öncelemek temel amacımız. Toplum sağlığı, halk sağlığı ve çevre sağlığı önceliğimiz. Son dönemlerde yaşanan sıkıntılar hekimleri camiadan uzaklaştırdı. Tabip Odası seçimlerine çok az katılım oldu. Son seçimde 35 yaş altı genç meslektaşlarımızın katılımı yüzde 7. İnanılmaz düşük bir rakam. Gençlerde son yılların getirdiği inanılmaz bir sıkıntı var. Komisyonlarımızı kuracağız, üçüncü toplantımızı yapacağız. Hocamdan iyi bir miras kaldı” diye konuştu.
