İzmir'in Ankara Caddesi üzerinde, Mersinli-Altındağ, Bölge Adliye Mahkemesi, Karşıyaka ve Liman ayrımlarının bulunduğu kavşak, her akşam saat 18.00’den itibaren yaşanan trafik sıkışıklığı ile sürücüleri ve vatandaşları çileden çıkartmaya devam ediyor. Özellikle iş çıkış saatlerinde yoğunlaşan trafik, akşam saat 20.00’a kadar adeta felç olmuş bir halde ilerlemiyor.
Büyük hastanelere tek ulaşım yolu durma noktasında!
Trafik sıkışıklığı sadece sürücüleri değil, aynı zamanda acil durumlarda hayat kurtarmakla yükümlü ambulansları da etkiliyor. Bebek adımlarıyla ilerleyen araçlar arasında mahsur kalan ambulanslar, hasta yakınlarını ve sağlık ekiplerini isyan ettiriyor. Özellikle Karşıyaka yönünden Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi ve Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi gibi büyük sağlık kuruluşlarına ulaşmaya çalışan ambulanslar, 18.00-20.00 saatleri arasında büyük bir zorlukla karşılaşıyor.
Navigasyon sistemlerinde 10 dakikalık mesafede olan bu hastanelere ulaşım, trafik sıkışıklığı nedeniyle 2 saati aşan bir süre alabiliyor. Bu durum, acil bir sağlık müdahalesinin ne denli hayati önem taşıdığı göz önünde bulundurulduğunda, son derece kaygı verici bir tablo oluşturuyor.
"İzmir artık ülkenin en yavaş trafik akışına sahip"
Sürücüler, yoğun trafikte ambulansa yol vermekte zorluk çekerken, araç sahipleri arasında sık sık tartışmalar ve kavgalar yaşanıyor. Birçok sürücü, İzmir’in trafiğinin artık Türkiye’deki en sıkışık trafik durumu haline geldiğini savunuyor. Bu önemli kavşaklarda iş çıkış saatlerinde trafik polisinin bulunmasının gerekliliğine dikkat çekiyorlar.
Ambulans 10 dakika boyunca bir metre ilerleyemedi
Bu akşam saatlerinde, aynı bölgede trafikte mahsur kalan bir ambulansın 10 dakika boyunca ilerleyememesi, durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Ambulansın acil durumdaki yolcuları, her saniyenin önem taşıdığı bu süreçte, trafiğin felç olmasının yarattığı kaygıyı daha da artırdı.
Sürücüler, yetkililere çağrıda bulunarak, trafik sorununu çözmek için acil önlemler alınmasını talep ediyor. İzmir’in trafiği için kalıcı çözümler üretilmediği takdirde, bu tür sıkışıklıkların hayat kurtaran ambulanslar için büyük tehdit oluşturabileceği açık bir gerçek olarak duruyor.