Türkiye genelinde kuraklık zilleri çalıyor. İzmir de kırmızı alarm veren şehirlerden. Prof. Dr. Doğan Yaşar su kaynakları konusunda önlem alınmaması durumunda İzmir'in çok büyük sıkıntılar yaşayacağını belirtti. İZSU'nun paylaştığı verilere göre İzmir'in 6 barajından 3'ü geçen yıla oranla düşüş yaşıyor (Tahtalı, Ürkmez ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajı). Yağışların barajları yeterli derecede beslememesi ve yeraltı su stoklarının kullanılması da su konusunda tehlike oluşturan diğer etmenler. İzmir su kullanımı konusunda eleştiren Yaşar ''İzmirin günlük su ihtiyacı hergün yaklaşık olarak 650-750 bin m3 arasında, yazları 750 kışları ise 650 civarındadır. Bu suyun yaklaşık %55'i kuyulardan %45'i barajlardan karşılanıyor. İzmir'in ana barajı Tahtalı barajı, İzmir suyunun %40'ı karşılıyor'' dedi.
İzmir barajları için kırmızı alarm!
Nüfusun artışı, değişen iklim şartları ve dikkatsiz su kullanımı barajlardaki su miktarında azalmalara neden oluyor. Yaşar ''Tahtalı barajı 2021 yılında %70'lik doluluk oranına sahipti. 2022 yılında bu miktar %60 'a düştü. 2023 yılında bu miktar %40 değerini gördü. Bugün ise barajdaki su miktarı %28,5 bu artık tehlike çünkü yağmur mevsimi bitti. Zaten barajlar Kasım sonundan Mart sonuna kadar dolar'' dedi. Su miktarının değişkenliğinin altını çizen Yaşar %28 olan su miktarı Ekim ayında %10 miktarını görebileceğini söyledi.
İzmir'deki diğer barajlarında önlem alınmaması durumunda aynı kaderi paylaşacağına dikkat çekti. Bu barajlardan Balçova barajının örnek gösterilebileceğini belirtti. Tahtalının 60/1'i olan Balçova barajının 1 aylık tüketilebillir suyu olduğunu ve bu konuda dikkatli olmanın önemini vurguladı. Gördes barajı büyük ihmallerden sonra kuruma noktasına geldiğini belirten Yaşar '' Gördes %8'in üzerinde çıkamıyor'' dedi.
İzmir Tahtalı barajı 2008'den bu yana en kurak dönemini yaşıyor. Yaşar '' Bu miktar çok daha düşecek %10'ları görecek, Bu sene yağmur suları çok etkili değil Kasım ayından sonra olan yağmur düşüşü %27 oldu. Kasım sonlarında %5 lik bir yağış %32 ye çıkardı'' dedi. Bu miktarın %15-20 ye kadar çıkması gerekiyordu. Tahtalının kaderi Marmara Gölü gibi olabilir. İzmir'in her gün Marmara Gölün'den 250m3 Manisa ise 300 bin m3 toplam 550m3 su çekmesi ve su kullanımı yüzünden göl sularında büyük azalmalar yaşandı ve obruklar oluşmaya başladı.
Bu kriz nasıl önlenecek?
Yeraltı sularının öneminin altını çizen Yaşar, baraj sularının kullanımının yeraltı sularından önce olması gerektiğini de savundu. Yeraltı sularının rezerv olarak durduğunu ve bu yüzden ikinci planda kullanılmasının daha doğru olduğunu belirtti. Yanlış su kullanımının en büyük tehlike olduğunu ve tarımda yanlış sulama yüzünden su kaybının sorun yaratacağıın belirtti. Tarımda damlama yöntemiyle sulama'nın da %60-70 tasarruf sağlanacağının da bilgisini verdi.
Su kullanımının tedbirine yönelik planlamaların önemini vurgulayan Yaşar '' Bir sonraki kurak dönemi kaldıramayız'' dedi. 90'lı yıllarda Tahtalı barajının henüz kurulmadığını ve yaşanan kuraklık döneminde İzmirlilerin çatılarında su depoları yaptığını belirten Yaşar, günümüzde ise barajın hor kullanıldığını belirtti. Yaşar ''Önümüzdeki aylarda değil ama Ekim ayından sonra su krizine gidebiririz'' dedi. Bu durumun barajları, yeraltı sularını ve dolayısyla su fiyatlarını önemli ölçüde etkileyeceğini söyledi.