Son Mühür - Alsancak'taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan kadınlar, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir oturma eylemi gerçekleştirerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, güvenlik güçlerinin eylemciler üzerinde uyguladığı şiddet ve hak ihlalleri kınandı.

Şiddet ve işkenceye karşı tepki

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Polisin, anayasal hakkımız olan eylemler sırasında direnişçilere karşı biber gazı, tomalar, plastik mermiler ve coplarla sistematik işkence uyguladığı kaydedilmiştir. Ayrıca, gözaltına alınanlara yönelik şiddet, işkence ve çıplak arama uygulamalarına dair haberler almaktayız. Tutuklananların su, hijyen ve temiz gıda gibi temel ihtiyaçlara erişimlerinin engellendiği belirtiliyor. Bizler, yıllardır hak mücadelesi veren kadınlar olarak, polis ve devlet şiddetini çok yakından tanıyoruz ve bu zulme karşı direnişimizi sürdürüyoruz."

Alsancak Protesto"Çıplak arama ve cinsel taciz suçtur"

Kadınlar, özellikle kadınlara ve lubunyalara yönelik çıplak arama ve rahatsız etme iddialarını gündeme getirerek, bu uygulamaların devletin politikalarıyla meşrulaştırılmaya çalışıldığını vurguladı. Açıklamada, "Çıplak arama bir 'uygulama' değil, insan hakları ihlalidir ve suçtur" denildi.

İstanbul Sözleşmesi eleştirisi

Eylemde ayrıca, hükümetin İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmesini ve trans kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştıran tutumunu eleştiren kadınlar, bu tür uygulamaların devletin genel politikalarının bir parçası olduğunu belirtti. Çıplak arama gibi uygulamaların, devlet eliyle işlenen suçlar olduğunun altı çizildi.

Kadınlardan direniş vurgusu yapıldı

Eylemciler, "Biz kadınlar haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Çıplak arama, işkence ve cinsel şiddet karşısında direnişimizi sürdüreceğiz" diyerek, devletin baskı ve şiddet politikalarına karşı seslerini yükselttiler. Ayrıca, gözaltına alınan kadınların ifşaatlarının engellenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladılar.

Sorumluların yargılanması talep edildi

Kadınlar, kötü muamele, cinsel şiddet, çıplak arama ve görevi kötüye kullanan tüm sorumluların tespit edilip yargılanmasını talep etti. Eylemciler, devletin terör tehlikesi ve salgın gibi gerekçelerle işkenceyi savunmasının kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek, bu tür uygulamaların rutin hale getirilmesine karşı duracaklarını belirtti.

Kadınlar, erkek-devlet şiddetinin karşısında sokaklarda olmaya ve dayanışmayı sürdürmeye devam edeceklerini ifade ederek eylemi sonlandırdılar.

Kaynak: Haber Merkezi