Son Mühür - İzmir’de, 1 Şubat ile 14 Mart arasındaki ölümler beklenenin çok üzerinde seyrederek dikkat çekti. Özellikle Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yapılan açıklamalara göre, ölümler, COVID-19 pandemisinin ilk dalgasını bile geride bıraktı. Bu süreçte, İzmir’de fazladan 2 bin ölüm meydana geldiği ifade edildi.

Özellikle 2023 yılının başından itibaren yaşanan ölümler, COVID-19’un başlangıcındaki ilk dalganın yüzde 47 üzerine çıktı. İstanbul’da ise bu oran yüzde 24 olarak kaydedildi.

İzmir Ölümler

Fazladan 2 bin ölüm gerçekleşti

TTB Pandemi Çalışma Grubu’ndan Dr. Güçlü Yaman, son beş yıldır İzmir’de ölümlerin yıllık ortalama yüzde 1 arttığını belirterek, bu dönemdeki fazladan ölümlerin sayısının 2 bin civarında olduğunu vurguladı. Yaman, İzmir ve İstanbul’daki ölümlerin hala yüksek seviyelerde seyrettiğini söyledi.

GripGrip sezonunda olağanüstü artış

Grip vakaları 2024 yılının başında normalin üzerinde bir artış gösterdi. Sağlık Bakanlığı'nın raporlarına göre, grip vakalarının 17-23 Şubat tarihleri arasında zirveye ulaştığı bildirildi. Ayaktan hastalar arasında grip vakalarının oranı, yüzde 36,6’ya kadar yükseldi. Hastaneye yatanlar arasında ise, yüzde 10'luk bir dilimde grip vakaları tespit edildi.

Bu artış, virüsün yüksek oranda dolaşımda olduğunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu yıl, grip vakalarındaki artışın uzun süre devam etmesi, hastaların tedavi süreçlerinde gecikmelere ve yoğun bakım ünitelerinin dolmasına yol açtı.

Yoğun Bakım-1İzmir’de yaş ortalaması yüksek

İzmir, Türkiye genelinde emeklilerin yoğun olduğu bir şehir olarak dikkat çekiyor ve bu durum, yaş ortalamasının ülke genelinin üzerinde olmasına neden oluyor. Özellikle 65 yaş üstü bireyler, bağışıklık sistemlerinin zayıflaması nedeniyle enfeksiyonları daha ağır geçiriyor. Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Oğuz Kılınç, İzmir’deki durumu, “Yoğun bakımlar dolu. Acil servislerden yoğun bakıma hasta kabulünde gecikmeler yaşanabiliyor” şeklinde değerlendirdi.

Hava Kirliliği-4Hava kirliliği de etkili

İzmir’deki hava kirliliği, sağlık sorunlarını daha da derinleştiriyor. Partikül madde (PM) 2,5 ve PM 10 seviyeleri, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınır değerlerinin çok üzerinde seyrediyor. Prof. Dr. Kılınç, hava kirliliğinin vücuda doğrudan etkisini “sessiz katil” olarak tanımladı. “1 Ocak’tan itibaren bir gün bile güvenli hava kalitemiz olmadı. Havası temiz sanılan ilçeler bile buna dahil,” dedi. Kılınç, kirliliğin bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu, solunumla alınan yabancı maddelerin vücutta bir yük oluşturduğunu ve virüslerle savaşmayı zorlaştırdığını belirtti.

Kaynak: Haber Merkezi