Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde bir grup teğmenin kılıçlı yemin ederek "Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" sloganı atması gündemdeki yerini koruyor. Törende yer alan Kara Harp Okulu dönem birincisi Ebru Eroğlu ile bazı teğmen ve personel, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Olay, kamuoyunda ve muhalefet cephesinde büyük tepki topladı.
Tepkiler üzerine İzmir’de emekli askerler ve Atatürkçü Düşünce Derneği’nin katılımıyla bir basın açıklaması düzenlendi. Konak'ta yapılan açıklamayı Emekli Tümgeneral Hasan Peker Günal yaptı. Günal, “’Mustafa Kemal'in Askeri’ olmak, 7 düvele karşı kazanılan zaferin başkomutanı ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e sarsılmaz bir bağlılığın en özlü ifadesidir” dedi.
Emekli Tümgeneral Hasan Peker Günal ve birçok emekli asker, “Mustafa Kemal’in askerleri” olarak nitelendirdikleri teğmenlere yönelik disiplin işlemlerini protesto etmek için bir araya geldi. Günal, toplantıda yaptığı konuşmada, disiplin işlemlerinin gerekçelerini "zorlama ve yetki aşımı" olarak değerlendirdi.
"Mustafa Kemal’in askeri olmak onurdur"
Günal, "Mustafa Kemal’in askeri" ifadesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık, laiklik ve çağdaşlık temel değerlerine bağlılığı simgelediğini vurguladı. Atatürk’ün Türk ulusuna kazandırdığı devrimlerin önemine dikkat çekerek, bu değerlerin sadece askeri mensuplarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda bu düşünceleri benimseyen sivil vatandaşları da kapsadığını ifade etti.
Günal, Kara Harp Okulu’ndaki bir geleneği hatırlatarak, Harbiyelilerin Atatürk’ün adını "İçimizde!" diyerek haykırmalarının ruhunu dile getirdi. Bu yılki etkinlikte üst düzey komutanların bu haykırışı alkışladığını belirten Günal, şimdi aynı komutanların teğmenlerin cezalandırılmasına yönelik bir karar almalarını "çelişkili" bulduğunu ifade etti.
Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Geçmiş yıllarda, aymaz veya öngörüsüz politikalar sonucu, küresel güçlerin amaçlarına uygun olarak, askeri okullara sokuşturulan ve darbe girişiminde bulunan FETÖ yetiştirmesi askerler dışında, Türkiye Cumhuriyetinin temel değerlerini özümsemiş askeri okullarda, "Mustafa Kemal Atatürk" düşünleri (fikirleri) ile yoğrulmuş hiçbir komutanın ve idarecinin böyle bir karara imza atabileceklerini düşünmek bile istemiyoruz.
Vatan uğruna gerekirse seve seve canını vermeye meslek andı içmiş olan her düzeydeki Türk askerinin, koltuk, makam ve ikbal hırsıyla böyle bir karara imza atabilecekleri olasılığını düşünmek bile istemiyoruz.
Unutulmamalıdır ki, Mustafa Kemal'in askeri olmak, en son 1919-1922 yılları arasında, İşgal Kuvvetleri yönlendirmeli Padişah Vahdettin tarafından suç kabul edilmiştir. Türk Ordusu karakterinin nüvesi olan teğmenler hakkında beklenmedik (sürpriz) ayırma ve ceza kararları alınırsa, bu karara imza atanlara, yanıtını ısrarla bekliyor olacağımız bir sorumuz olacaktır:
Siz teğmenlerin kimin askeri olmasını bekliyorsunuz?"