Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre, bu yıl orman yangınlarından en fazla etkilenen şehir İzmir oldu ve 3 bin 284 hektar alan zarar gördü. Karşıyaka Yamanlar'daki yangın sırasında neredeyse tüm şehir duman altında kaldı; yeşil alanların yanı sıra 16 ev de yandı. Alevler hızla yayılarak Bayraklı ve Çiğli ilçelerindeki ormanlık alanlara da ulaştı ve yangın, 3 gün süren mücadele sonrası kontrol altına alındı. Menderes ilçesi Şaşal Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alanda 17 Ağustos'ta kopan elektrik telinden çıkan kıvılcımla başlayan yangın da, ekiplerin 3 günlük çalışması sonucu söndürüldü. Orman yangınları sonrası yeşil alanlar gri ve siyaha dönüştü, ağaçların yanı sıra birçok endemik bitki de kül oldu. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım, AA muhabirine İzmir'de bu yıl çok sayıda orman yangınının çıktığını ve bu durumun doğal yaşamı olumsuz etkilediğini belirtti.

Endemik Bitki

''Yangınlar ciddi tahribat yarattı''

Yangının Yamanlar Dağı çevresindeki mevcut flora ve fauna üzerinde büyük tahribata yol açtığını belirten Prof. Dr. Hasan Yıldırım, "Yamanlar Dağı'na baktığımızda burada literatürde yaklaşık 720 civarında bitki türü tespitimiz var, 30'u endemik. Fakat bunun dışında bölgede ülkemizde çok sık görülmeyen 'titrek kavak' popülasyonu bulunuyor. Yine Anadolu kestanesinin bir sığınma bölgesi..." dedi. Yıldırım, endemik bitkiler açısından Menderes ilçesinin çok önemli olduğunu ve son yıllarda bilim dünyasına tanıttıkları 3 yeni türün bu bölgede keşfedildiğini vurguladı. Özellikle Efe çayı, Efe rezenesi, İzmir borçağı ve Kaya sığırkuyruğu gibi bitkilerin yalnızca burada bulunduğunu belirten Yıldırım, Menderes çevresinde her yıl çıkan yangınların floristik yapıyı büyük ölçüde etkilediğini ifade etti. Bölgede yaklaşık 750 bitki türü bulunduğunu ve bunlardan 50'ye yakınının endemik olduğunu aktaran Yıldırım, bu nedenle yangınların ciddi bir tahribat yarattığını belirtti. Bitkilerin kaybının yanı sıra, bu bitkilerle beslenen böcekler ve kelebekler gibi birçok canlının da bu habitat ve ekosistemlere bağlı olduğunu vurgulayan Yıldırım, yangınların hem flora hem de fauna üzerinde önemli etkiler yarattığını söyledi.

Bölge yeniden nasıl ağaçlandırılır?

Akdeniz iklim kuşağında yangınların sıkça meydana gelmesi nedeniyle bitkiler, yangına uyum sağlayan bir döngü geliştirmiştir. Ancak, endemik türler de dahil olmak üzere birçok bitki, yangınların yarattığı tahribata yanıt vermekte zorlanabiliyor. Yıldırım, bu türlerin yangınlarla tamamen yok olmasalar da yayılım alanlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. İzmir'deki yangınlardan etkilenen Efe çayı ve Kaya sığırkuyruğu gibi endemik türlerin kayacıl yapıları sayesinde daha dayanıklı olabileceğini ifade eden Yıldırım, 2024 yılında keşfedilen İzmir borçağı için durumun oldukça kötü olduğunu belirtti. Bu türün toplamda yaklaşık 50 bireyden oluştuğunu ve yangından korunma şansının çok düşük olduğunu vurgulayan Yıldırım, İzmir borçağı için yangınların büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Ayrıca, bitkinin mevcut durumunun yerinde incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. Yangın bölgelerindeki bilinçsiz ağaçlandırma çalışmalarının toprak altı gövdeleriyle hayatta kalmaya çalışan bitki türlerini tehdit edebileceğini belirten Yıldırım, "Yeniden ağaçlandırma için alanın taraçalandırılması, yeni orman yollarının açılması, kayalıkların kırılması endemik türleri yok olma noktasına getirebilmektedir. Bilinçsizce yapılan ağaçlandırmalar veya o alana ait olmayan egzotik türlerin dikimi, geri dönülmez bir kaosu da getirebilir. Bu da başta endemikler olmak üzere tüm flora ve faunayı tehdit edebilir." uyarısında bulundu.

Kaynak: AA