Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 14 Aralık 2024 - 15 Şubat 2025 tarihleri arasında geçerli olacak “vergi tatili” uygulamasını duyurdu. Bu süre zarfında belirli ürün gruplarından federal Mal ve Hizmet Vergisi (GST) alınmayacak. Vergi muafiyetine dahil olan ürünler arasında çocuk kıyafetleri, hazır gıdalar, restoran yemekleri, bazı alkollü içecekler ve kitaplar gibi temel tüketim ürünleri yer alıyor. Hükümet, bu uygulama sayesinde Kanadalıların toplamda 1,6 milyar dolar tasarruf etmesini hedefliyor. Ayrıca, bireysel tüketicilerin cebinde 100-260 Kanada doları arasında ek bir bütçe kalması bekleniyor.
Bu uygulama, hükümetin seçimlere doğru ekonomik zorlukları hafifletme çabası olarak değerlendiriliyor. Ancak Kanada muhalefeti, bunu "dikkat dağıtma taktiği" olarak nitelendiriyor. Muhalefet, "Kanadalıların günlük harcamalarını karşılamakta zorlandığı bir dönemde, bu tür geçici vergi indirimleri tartışma konusu olmaya devam edecek" diyor.
Türkiye’de vergi tatili mümkün mü?
Kanada örneği, ağır vergi artışlarının ve çeşitliliklerinin yer aldığı Türkiye'de de 'uygulanabilirliği' açısından gündeme geldi.
Ancak uzmanlar konuyu kısa ve öz bir açıklama ile şöyle ifade ediyor, "Türkiye’de artan enflasyon, yüksek dolaylı vergiler ve düşen alım gücü nedeniyle vergi adaleti uzun zamandır tartışma konusu. Kanada’nın vergi tatili uygulaması Türkiye için de bir model olabilir mi? Geçmişte, Türkiye’de benzer uygulamalara rastlanmış olsa da bunlar kısa süreli KDV indirimleriyle sınırlı kaldı. Örneğin, 2022 yılında temel gıda maddelerinde KDV oranı yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmüş, elektrik tüketiminde ise yüzde 18'den yüzde 8'e indirime gidilmişti. Ancak bu adımlar, enflasyonu düşürme konusunda yeterince etkili olmamıştı.
Türkiye'nin ekonomik yapısı ve yüksek bütçe açığı, böylesi geniş kapsamlı bir vergi tatilini zorlaştırıyor. Bununla birlikte, tüketici üzerindeki vergi yükünü azaltmaya yönelik daha kapsamlı reformlar, hem enflasyonun etkilerini hafifletmek hem de gelir adaletini sağlamak adına kamuoyunda sıkça dile getiriliyor. Ekonomik zorluklarla mücadele eden hükümetlerin geçici de olsa halkı rahatlatmak için bu tür araçlara başvurabileceğini gösteriyor. Ancak Türkiye gibi ekonomilerde, vergi indirimlerinin kalıcı bir çözüm sunabilmesi için daha geniş kapsamlı mali politikalar ve reformlar gerekiyor. Yine de Türkiye’de vatandaşlar, temel ihtiyaçlarda geçici de olsa benzer vergi indirimlerini görmek isteyebilir."