ALPER TEMİZ - 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 76. maddesi uyarınca oluşturulan Kent Konseyi, katılımcı yönetim anlayışı çerçevesinde kent halkının yönetime katılabilmesine, çeşitli çözümlere karşı yerel halk içerisinde yetkin kişilerin ürettiği çözümlerin uygulanabilir olmasına, kültürel etkinliklere katılımın artırılmasına olanak tanıyan dinamik yapılar olarak tanımlanıyor. Yapısal olarak yerel yönetimlerden bağımsız bir yapıya sahip olması nedeniyle de, kentin tamamını kapsayabilecek dinamiklere sahip olan Kent Konseyi uygulaması, İzmir'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce (İzBB) alınan yeni bir dönüşüm kararına takıldı. İzBB Meclisinden de geçen karara göre İzmir Kent Konseyi, Yazı İşleri ve Kararlar Dairesi Başkanlığı'na bağlı olarak yürüttüğü faaliyetleri, artık Yazı İşleri Şube Müdürlüğü'ne bağlı bir şeflik olarak sürdürecek. İzmir Kent Konseyi Başkanlığı'na aday da olan Çağdaş Eğitim ve Köy Enstitüleri Derneği Başkanı Doğan Albayrak, "Bizler bu dinamik yapının Genel Sekreterliğe ya da Özel Kaleme bağlı olmasının daha işlevsel olacağını düşünürken, yönetim tam aksi yönde bir karar aldı ve şeflik düzeyine indirdi" dedi.
"Artık Yazı İşleri Şube Müdürlüğü'nün bütçesi üzerinden belirlenecek"
Albayrak, Kent Konseyi'nin organizasyon yapısına ilişkin olarak ilk önce şu bilgileri anlattı; "5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 76. maddesi gereği kurulan Kent Konseyi,Yürütme Kurulu Üyeleri'ni dernek, oda veya vakıflardan seçmektedir. Daha sonra belediyenin kendi personeleri arasından belirlediği üç isim arasından, Yürütme Kurulu Üyeleri tarafından Kent Konseyi Sekreteri belirleniyor. Kent Konseyi'nin bütçesi, belediye tarafından belirleniyor. Konsey Sekreteryası çeşitli etkinlikler, ihtiyaç listesi ve birçok faaliyetini tahmini bütçe olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'na gönderiyor. Alınan son kararla birlikte yapısı şube müdürlüğünden, Yazı İşleri Şube Müdürlüğü'ne bağlı bir şeflik statüsüne indirilen Kent Konseyi'nin bütçesi, artık Yazı İşleri Şube Müdürlüğü'nün bütçesi üzerinden belirlenecek."
Bütçe olmadan konsey ne işe yarar?
Kent Konseyi'nin dinamik yapısı ve katılımcı yönetim anlayışının organizasyonlara faydası hakkında konuşan Albayrak, "Toplum olarak kötü koşullara sahip bir süreç içerisinden geçiyoruz. Grup olarak bizim kentin sosyal psikolojisine ve sosyoekonomik koşullarına olumlu katkılar sunacak ve bunu Kent Konseyi üzerinden yürütecek potansiyeli de yüksek planlamalarımız mevcuttu. Gerek kültür ve sanat alanında gerekse de kent planlamaları ölçeğinde. Kent Konseyi'nde bulunan gönüllü arkadaşlarımız bu dinamik yapısıyla, oldukça etkin fikirler üretiyor ve kentin tüm katmanlarında yatay bir organizasyon yapısı içerisinde fayda sağlayıcı uygulamalarını hayata geçirmek için çabalıyor. Ancak bir yerel yönetimde olmazsa olmaz dinamiklerin başında gelen Kent Konseyi, eğer şeflik düzeyine indirgeniyor ise ve bütçesi daraltılıyorsa, nereye doğru savrulduğumuzu oturup iyi düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. Mesela her semtin kendi tiyatro ekipleri oluşsa ve İzmir'de semtler arası bir etkinlik yaratılsa, ya da kentsel dönüşüm kapsamında kentin objektif ve gönüllü olan önde gelen isimleri çözüm üreten fikirlerini projelendirse, böyle bir faaliyetin kente sağlayacağı faydayı tasavvur edebiliyor muyuz? Uygulamada Avrupa'da birçok başarılı örnek mevcut. Bizim bu dinamik yapıyı ve organizasyonu güçlendirmemiz gerekirken, daraltmamız ne anlama geliyor? Bütçe olmadan konsey ne işe yarar? Kamuoyunun bu noktayı çok iyi analiz etmesi gerektiği kanaatindeyim" dedi.