ALPER TEMİZ - Türkiye'deki genç nüfusun baş belası işsizlik problemine, bir yeni problem daha eklendi. Yüksek enflasyon ve artan girdi maliyetleri ve buna bağlı olarak eskiye oranla artış gösteren iç genç göçü, üçüncül sektörlerde birikmeye başladı. Cafe, restoran ve otel sektörünün canlı olduğu kıyı illere, bu sektörde çalışmak amacıyla Türkiye'nin farklı bölgelerinden göçen gençler, bu sefer de sigortasız çalıştırılma sorunuyla karşılaştı. Sigortasız çalıştırma ve olası şikayetlere, personel ve iş veren yasal olmayan çözümler de üretti. 'Sigorta primimi yatırma ancak yüzde 10'u kadarını maaşıma ekle' şeklinde şekillenen çözüm yolları, güvencesiz çalışmayı kalıcılaştırdığı gibi sistemdeki hastalıklı bozulmayı da gözler önüne seriyor.

"İzmir ve Antalya başı çekiyor" 

Türkiye Otel Lokan ve Dinlenme Tesisi İşçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Mustafa Çelik, kayıt dışı genç çalışan kitle hakkında göz ardı edilen problemleri anlattı. Çelik, "Asgari ücrete getirilen son zamdan başlayalım. Olayların pozitif taraflarına odaklandıkça, kocaman bir sosyal hastalığı gözden kaçırdık. İlk günden bu yana toplum, hep bu noktaya odaklandı. Ancak arka planda gittikçe yaygınlaşan sosyal bir hastalık başladı. İşletmelerin girdi maliyetleri arttı. Ürün fiyatları da bu oranda artsa da, vatandaşın alım gücü zayıfladığı için, talep daraldı. Fakat cafe ve otel gibi sektörlerde talep dalgalıdır. Her an artabilir, her an daralabilir de. Özellikle İzmir ve Antalya gibi illerde bu sektörlerde talep zamanla raya oturmaya başladıkça, çalışana ihtiyaç da arttı. Fakat bu sefer de sigortasız çalıştırma hastalığı başladı. Bazılar 'Masraflar arttı' dese de, bazıları bu masrafları karşılayacak potansiyelde de olsa, 'Masraflar arttı' bahanesiyle sigortasız genç çalıştırmaya başladı. Bu konuda İzmir ve Antalya başı çekiyor" dedi.

"Hiç olmadığı kadar arttı"

Sigortasız çalıştırılan genç sayısı asgari ücret zammından sonra daha da arttı diyen Çelik, "Sigortasız çalıştırıldığını söyleyen ve bundan şikayetçi olan gençler, ya işten çıkartılma tehdidi alıyor, ya da darp ediliyor. Bunlar, sendikasız işletmelerde çok daha fazla yaşanıyor. Devlet sendikalaşmanın yolunu açmak zorunda. Sendikaya üye olmak isteyen gençler, yine tehdit ediliyor. Bu gençlerin büyük bir kısmı, çalışmak için başka şehirden göçmüş ve çaresizce sigortasız çalışmaya boyun eğiyor. Sendikamıza çok şikayet geliyor ancak devlet, bu yaşananları denetleyecek bir mekanizma kurmazsa başa çıkılması mümkün de değil. Sektörde sigortasız çalıştırma, hiç olmadığı kadar arttı. Genç nüfusumuz acımadan harcanıyor. Bu sistemin bu şekilde ilerlemesine göz yumulamaz. Gençleri böyle bir bataklığa hapsettiler ve bu görmezden geliniyor. Bu ülkeye çok büyük bir zarar veriliyor" şeklinde konuştu.

"Çoğu arkadaşımız çekiniyor"

Çalıştığı işletmeden sigortasının yapılmasını talep eden ve talebinde ısrar ettikçe, bu sefer maaşını da alamayan bir genç işçi, "Ben iş sıkıntısı nedeniyle cafe sektöründe çalışmak için İzmir'e geldim. Çalıştığım işletmelerin birçoğu sigortamı yapardı ancak son dönemlerde sigortasız çalıştırmada gözle görülür bir artış var. Bununla yüzleşen genç arkadaşlarımız, 'en azından sigortamızı yapmıyorsanız masrafın küçük bir kısmını maaşımıza yansıtın, şikayetçi olmayalım' şeklinde yöntemlere yönelmek zorunda kaldı. Bazı işletmeler kârlı bulup bu yöntemi seçiyor ancak bazıları bunu da yapmamakla birlikte sigorta ısrarı nedeniyle darb dahi ediyor. Bu darp etme ve sinirlilik hali de son dönemlerde arttı. Bizzat ben, üç beş kişi tarafından darb edildim. Bazı arkadaşlar çekiniyor ve anlatmıyor. İşletmeler de sigorta yapmayı masraflı bulduğu için, sigorta isteyen çalışanlara öfke kusuyor. 'Sigorta yoksa işten çıkıyorum' diyen çok fazla genç olduğu için, artık bu cümleyi duyunca öfke kusuyor birçok işletme ve bu öfkeyle de kafaları esince darp ediyorlar" şeklinde konuştu.

Muhabir: Alper Temiz