İzmir Kemalpaşa Erenli Kauçuk Fabrikası’nda işçiler, Lastik-İş Sendikası'nın işverence tanınması ve toplu sözleşme sürecinin başlatılması talebiyle eylemdeydi. Fabrikada, yaklaşık 100 işçinin işten çıkarıldığı ve çalışanların e-Devlet şifrelerinin alınıp sendikalı olup olmadıklarının kontrol edilerek tehdit edildikleri belirtildi. İşçilere, sendikal faaliyetlere devam etmeleri halinde fabrikanın Sırbistan’a taşınacağı yönünde baskı yapıldığı da sendika tarafından açıklandı.
Eylemde konuşan Lastik-İş İzmir Şube Başkanı Yusuf Ziya Sarı, işçilerin anayasal haklarını kullandığını belirterek şunları söyledi:
"Erenli’nin yiğit işçisi, anayasal haklarımızı kullandık, sendikalı olduk. Uzun süre mahkeme kararını bekledik. Mahkemeden çıkan karar, Erenli işçisinin haklı davasında haklılığını göstermiştir. Ancak, maalesef Erenli işvereni haklarımızı görmezden geliyor ve toplu sözleşme masasına oturmuyor.
Dostlar, biz işyeri düşmanı değiliz. Biz işyerinin kötülüğünü isteyen insanlar değiliz. Daha insanca yaşamak, daha iyi gelir elde etmek ve iş kazalarının en aza indirildiği bir sistemde çalışmak için örgütleniyoruz. İşyerleri batsın diye değil, anayasal haklarımızı kullanarak örgütleniyoruz.
Buradan Erenli patronlarına sesleniyorum: İşçinin iradesine saygı göster. Taleplerini göz ardı etme, görmezden gelme. İşçi, işyerini de işletmesini de seviyor. Sadece insanca çalışmak, insanca yaşamak ve emeğinin karşılığını almak istiyor. Sendika haktır, engellenemez!"
"Taşeron sistemi insanlık suçudur"
Sarı, taşeron sistemine de dikkat çekerek, "Taşeron sistemi bu ülkede en büyük adaletsizliklerden biridir. İşçiye ‘Gel, tazminatını vereyim, taşeronda seni tekrar işe alayım’ demek insanlık suçudur. Erenli’de taşeron sistemini asla kabul etmeyeceğiz. İŞKUR’da arabulucu ataması yapıldı. Arabulucu gelecek ve sorunları çözmek için masada buluşmayı bekliyoruz. Ancak patronların, fabrikayı Sırbistan’a taşıyarak gerçeklerden kaçamayacaklarını bilmeleri gerekiyor. Bu tehditle işçiyi korkutamazsınız. Ulusal sermayeyi yurt dışına kaçırmak, işçiye ve ülkeye ihanettir."
"2025 umut yılı olsun"
Arabulucu atanması sürecinin başladığını ve toplu sözleşme masasında sorunların çözüleceğine inandığını belirten Sarı, işverenin fabrikayı yurtdışına taşıma tehditleriyle gerçeklerden kaçamayacağını söyledi. Sarı, "Toplu sözleşme masasına oturulduğunda kazanan ya da kaybeden olmayacak; iş barışı ve huzur sağlanacak. 2025 yılı tüm işçi sınıfına sağlık, mutluluk ve daha iyi çalışma koşulları getirsin" dedi.