TUNAY AFYON/SON MÜHÜR - Son 2 ay içinde Et ve Süt Kurumu'nun (ESK) et fiyatları 410 liradan 310 liraya kadar geriledi. Yıl başında 600 lirayı gören dana kuşbaşı etin kilosu 450 liraya kadar indi. ESK’da fiyatlara indirim gelirken lokanta ve marketlerde indirim yapılmadan et fiyatlarının yüksek olması tepkilere neden oldu. Gözlerin çevrildiği İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, konu ile ilgili Son Mühür’e özel açıklamalarda bulundu. İndirimli et durumunun Kurban Bayramı’na bağlı olarak geçici olduğunu dile getiren Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete açtığı Kent Lokantalarına da tepki gösterdi. Uygulama düşüncesinin doğru olduğunu belirten Kılıç, açıldığı konum nedeni ile lokanta esnafının zarar ettiğini söyledi.
“Fiyatlardaki düşüş geçici bir durum”
Geride bıraktığımız Kurban Bayramı’nda çok sayıda kurbanlık hayvan kesilmesi sonucu evlere et girdiğini belirten Kılıç, “Son 2 ayda yaşanan et fiyatlarındaki düşüş Kurban Bayramı ile ilgili. Kesim olmadı, kesim olmayınca, elde et olması nedeni ile fiyatları düşürecekler tabi ki” dedi. Kılıç, et aldıkları kasap fiyatlarında 30 lira indirim olduğunu dile getirerek, “Ama yarın et fiyatları değişecek. Kurban Bayramı’nda hayvanlar kesildi, et bitti. Yarın et bulunamayacak, kesim yapılamayacak. Ne yapacaklar? Fiyatları yükseltecekler. Bu her sene yaşadığımız şeyler. Kurban Bayramı’nda evlere et girdi. Hazır etler nedeni ile tüketim ve kesim olmayacak, bu durumda da fiyatlar yükselecek. Et ve Süt Kurumu’nda etlerin fiyatında yaşanan düşüş geçici bir durum” ifadelerini kullandı.
“Et fiyatlarında indirim göz boyama”
ESK tarafından et fiyatlarında indirim olmasına rağmen lokantaların indirim yapmamasına da değinen Kılıç, “Et yemekleri lokantalara para kazandırmıyor. Etin kilosu 580 lira, yüzde 40 firesi var bunun, etin kilosu lokantalara 680-700 liraya geliyor. Elektrik, doğalgaz, kiralar, vergiler ve kredi kartı komisyon bedelleri var, bunları düşürmedikten sonra, vergi adaleti olmadıktan sonra lokantacı hiçbir şeyde indirim yapamaz. Bugün limonun kilosu 70 lira, ülkenin ekonomisine bakmak lazım. Enflasyon yüzde 100’ün üzerinde, bu ortamda et fiyatlarında indirim sadece göz boyama, sadece birkaç günlük olur, ertesi gün yine aynı. Kesim olmadığı için et fiyatları birkaç gün düşer sonra yavaş yavaş eski seviyeye döner” diye konuştu.
"Tarıma ve çiftçiye destek verin!"
Kılıç, et konusunda kalıcı bir indirimin sağlanması için çiftçiye ve tarıma destek verilmesi gerektiğini de vurguladı. Çiftçilerin hayvanı beslemek için yem, tarlayı sürmek için mazota ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kılıç şöyle dedi: “Bunların hepsine zam gelen yerde indirim nasıl olur? Nasıl indirim yapılabilir? İşletmeler için bir personelin aylık maliyeti 50 bin lira. 7 bin 500 lira sigorta masrafı var. Kalifiye eleman bulamıyoruz, bu konuda sıkıntı yaşıyoruz. Bugün çırak bile bin lira yevmiye istiyor. O nedenle bu sektörde eleman kalmadı, eleman yetişmiyor. Yetiştirme yapmadığın hiçbir şeyden para kazanamazsın, gelir elde edemezsin, suni geçim yapıyoruz. Meslek okulları kapandı, meslek okulları kapandıktan sonra bizim sektöre eleman yetişmiyor. Eleman yetiştiremediğin zaman da ileride lokantacılık yapacak bir adam bulamazsın. Kendimiz yetiştirmek için para teklif ediyoruz, maaş verip yetiştirelim, belgesini verelim diyoruz, kimse bu sektörü yapmıyor, kimse de beğenmiyor, herkes kolay yoldan para kazanmanın hesabını yapıyor. O nedenle bu konuya devlet olarak el atmak lazım. Meslek okullarını tekrar geri döndürüp bu mesleğe insan kazandırmamız lazım”
"Bu proje esnafı zora soktu!"
Lokantacılar Odası Başkanı Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay tarafından yakın zamanda hayata geçirilen Kent Lokantası projesinin bölgedeki lokanta esnafını zora soktuğunu belirtti. Açılan lokanta ile yoksul kesimin iyi yemek yemesini sağlama düşüncesini desteklediğini belirten Kılıç, “Öncelikle bunun konumunu iyi ayarlamak lazım, şu anki yeri yanlış. Kemeraltı’nda yer açarsa, tüm esnaflar, yanında çalışanlarla birlikte herhangi bir lokantada 100 liraya yediği yemeği yan tarafta belediye lokantasında 4 çeşit yemeği 50 liraya yiyor. Patronlar da çalışanlarını o lokantaya götürüyorlar. Ben, belediyenin projesi gibi lokantalar açılsın isterim, orada yaşlı vatandaşlarımız yemek yesin ama patronlar yemesin. Diğer lokantalardaki esnaf da bu işten para kazanıyor. Esnaf para kazanacak ki vergisini ödeyebilsin, elektrik, doğalgaz giderlerini ödeyebilecek, personelinin sigortasını ödeyecek. Esnaf bunları ödeyemediği zaman devlet bizim tüm hesaplarımıza bloke koyuyor. Para kazanırsak ayakta kalabiliriz” dedi.
"Bize sorulmadı"
Sektörün başkanı olarak, Belediye Başkanın kendisiyle görüş alarak Kent Lokantası adımı atmasını beklediğini aktaran Kılıç, “Biz burada böyle bir proje düşünüyoruz, sizin düşünceniz ne?” diye sorulmalı. Benden talimat alınacak değil, projenin daha iyi olması için sadece fikrimi iletirim. Ama yanlış varsa da o yanlıştan dönmek lazım. Ama şimdi gelip Kemeraltı’na değil de Karabağlar’ın yoksul bölgesine aş evi kurarsın, orada yaşayan kişiler yer, Bornova’da üniversitenin orada açarsın, orada öğrenciler kimlik kartı ile gelir yemek yer. Benim görüşüm bu. Biz vergi veren, katma değer üreten bir esnaf kesimiyiz. Biz de senin esnafınız. Biz var olmalıyız ki devlet de var olsun. Kent lokantalarına karşı değiliz ama yeri doğru belirlenip açılırsa hiç sıkıntı olmaz” diye konuştu.