Etkinlik, Fakir Baykurt’un hayatından kesitlerin yer aldığı bir belgesel gösterimiyle başladı. Ardından, 71 eser arasından seçilen “İş” romanının yazarı Mehmet Saydur, ödülünü Başkan Onur Emrah Yıldız’ın elinden aldı. Saydur’un eseri, Köy Enstitüleri’nin mucizesini belgeler ve anılarla, sağlam bir kurgu ve yalın bir dille anlatmasıyla öne çıktı.

"Gövdemizi taşın altına koymaya hazırız”

Törende konuşan Başkan Onur Emrah Yıldız, Köy Enstitüleri’nin Türkiye için büyük bir devrim olduğunu vurgulayarak, “Köy Enstitüleri, kurulduğu dönemde, milletimizin evlatlarına, yurttaşlık ve aydınlanma bilinci kazandırarak Cumhuriyet devrimine büyük katkılar sağlamıştır. Onun mirasından çok etkilendim. Fakir Baykurt’un kaleminden çıkan eserler, sadece edebi değer taşımakla kalmamış, aynı zamanda toplumun çeşitli sorunlarına ışık tutmuştur. Baykurt’un eserleri, köy enstitülerinin değerini ve bu enstitülerin Türkiye’nin aydınlanma sürecindeki rolünü gözler önüne seriyor. Köy enstitüleri, hayatımın her anında ilham aldığım bir eğitim modelidir. Bu enstitüler, gençlere yurttaşlık bilinci kazandırmak, onları aydınlanma yolunda ileriye taşımak ve köylerin kalkınmasına yardımcı olmak amacıyla kurulmuştu. Ne yazık ki, bu eşsiz eğitim kurumları kapatıldı. Ancak, köy enstitülerinin tekrar hayata geçirilmesi için üzerimize düşen bir görev olursa, elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız” dedi.

Işık Baykurt’tan duygusal mesaj

Fakir Baykurt’un kızı ve Seçici Kurul Üyesi Işık Baykurt, ülkenin zor günlerden geçtiğine dikkat çekerek, “Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Yakın zamanda Narin'i kaybettik, bu yaşananlar bir anne olarak beni derinden sarstı. Bu süreçte, babamın ‘Tırpan’ romanı aklıma geldi. O romanda, köyün yaşlı erkeklerine ikinci eş olarak verilen genç kızlar, kendilerini asıyor. Ancak Dürü, çakır gözlü ve güzel bir kız, tüm köyün kızlarını örgütleyerek, tırpan ile evden eve kaçıyor ve herkesin hayatını değiştiriyor. Bu bir kurgu olabilir, ama babam bunu bir yerden duymuş olmalı. 54 yıl geçti, ama geldiğimiz nokta aynı. Bunun yanında bu yıl tekrar bir arada olduğumuz için, babamı ve Köy Enstitülerini andığımız için çok mutluyum. Ödül sahibi Mehmet Saydur’u da kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Işık Baykurt’tan duygusal mesaj'Yılanların Öcü'

Seçici Kurulda yer alan şair ve yazar Hidayet Karakuş, Fakir Baykurt ile çocukluğunda tanıştığını belirterek, “Çocukluğumda okuduğum ilk kitap olan 'Yılanların Öcü' ile tanıdım Fakir Baykurt’u. Öğretmen okulunda bu romanı okumuş ve filmine gitmiştik. O zamanlar Köy Enstitüleri’nin tatlı rüzgarı hala esiyordu. Köy Enstitüleri, dünyanın pek çok yerinde uygulanan, yaşamı ve insanı tanımayı, sanatsal ve pratik beceriler kazandırmayı hedefleyen bir sistemdir. Ne yazık ki, bu enstitüler ülkemizde kapatıldı. Oysa çağdaş ve bilimsel verilerle güncellenerek bugünlere kadar gelmeliydi. Birinci olan roman, Fakir Baykurt'un düşüncelerine yakışır şekilde öne çıktı. Fakir Baykurt deyince onun Türkçesi, ülkemize ve insanımıza bakışı bu eserde yer alıyor. Belgeleri bir roman potasında eritmek kolay bir iş değil ve bu büyük bir başarı” dedi.

“Bugüne kadar aldığım en değerli ödül"

Ödülünü aldıktan sonra konuşan Mehmet Saydur, “Bugüne kadar aldığım en değerli ödül, Fakir Baykurt Roman Ödülü’dür. Bugüne kadar birçok ödül aldım ama en değerlisi ve onurlusu bu. Edebiyat serüvenime Fakir Baykurt’un romanlarıyla başladım ve ‘Yılanların Öcü’nü bir solukta bitirdim. Daha sonra Fakir Baykurt’un diğer kitaplarını da okumaya başladım. O eserler bizi alıp başka diyarlara götürdü. Çok değerli bir yazar. Köy Enstitüleri, Türkiye’nin çok önemli bir değeri; öğretmen okulunda en büyük şansımız köy enstitülü öğretmenlere sahip olmaktı. Onlar çok kararlı bir şekilde devrimci ve cumhuriyetçiydiler. Dilleri çok yalındı, bizler de dilimize sahip çıkmalıyız. İyi ki bizi böyle yetiştirdiler ve bugünlere geldik. Bizler de köy enstitüleri ile ilgili bilgi ve belgeleri saklayacağız, yazacağız ve yayınlayacağız ki bu bilgi ve belgeler gelecek kuşaklara ulaşsın” dedi.
Törenin sonunda, yazar Mehmet Saydur, “İş” adlı ödüllü romanını kitapseverler için imzaladı. 

Muhabir: Balamir Yıldız