Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Radyo Ege’de Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Aile hekimlerinin sorunlarına dikkat çeken Doğruyol, Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı yeni yönetmelikle mevcut problemlerin daha da arttığını ve koruyucu sağlık hizmetlerinde hedeflere ulaşılamadığını ifade etti.

"Aile Hekimliği sistemi sorunlarla boğuşuyor"

Doğruyol, aile hekimliği uygulamasında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı yeni yönetmelikle mevcut problemlerin daha da arttığını belirten Doğruyol, koruyucu sağlık hizmetlerinde hedeflere ulaşılamadığını ifade etti. Doğruyol; “Aile Hekimlerimizle ile ilgili daha pek çok sorunumuz varken, Sağlık Bakanlığı yeni bir yönetmelikle bu sorunların üzerine yeni sorunlar eklemeyi başardı.  Koruyucu sağlık hizmetleri, vatandaşlarımızın temel sağlık kontrollerinin ve aşılama hizmetlerinin en iyi şekilde yapılması idi. Ülkemizde aile hekimliğinin uygulanmaya başlamasının temel gerekçelerinden biri de sevk zincirini uygulamaktı. Acil durumlar haricinde vatandaşın sağlık ihtiyacında öncelikle aile hekimine başvurması, aile hekiminin devlet hastanesine, devlet hastanesinin de eğitim araştırma hastanesine sevk etmesi. Peki sevk zinciri gerekli mi? Evet sevk zinciri gerekli ve uygulanmalı. Ancak bu sevk zincirini yapabildik mi? Hayır” dedi.  Doğruyol; “Yeni yönetmelikle birlikte Son 6 ay içerisinde Aile Sağlığı Merkezi'ne başvuru yapmayan vatandaşın faturası Aile Hekimi ve Aile Sağlığı çalışanlarına kesilmiş,  ilgili nüfustan aile hekimliğinde çalışan sağlık personellerine ödenecek ödemeler yarı yarıya düşürülmüştür. Hastalara reçete edilmesi gereken antibiyotik, ağrı kesici ve mide ilaçları gibi ilaçların yazılmasına kısıtlanma getirilmesi ve gelir kaybı öngörülmesi her geçen gün artan sağlıkta şiddetin artmasına zemin hazırlayacaktır. Yapılan kesintilerden dolayı vatandaşa sunulan sağlık hizmetinin kalitesinin düşeceği de bu günden görülmektedir. Aile hekimliği 1. Basamak koruyucu sağlık hizmeti sunumunu gerçekleştiği kurumlardır. Performans teşvik gibi kriterlerden arındırılmalı, eğer teşvik verilecekse vatandaşa en iyi koruyucu sağlık hizmetini verene teşvik verilmelidir” diye konuştu.

Whatsapp Image 2024 12 09 At 16.47.23 Min

“Çözülmesini beklediğimiz sorunlar var”

Aile Hekimliği sisteminde çözülmesi gereken sorunlara işaret eden Doğruyol yeni yönetmelikten beklentilerini sıraladı. Doğruyol;  “Beklerdik ki çıkarılan bir yönetmelikte, pek çok çalışanımızı zor durumda bırakan ve her geçen gün artan aşı reddine, pek çok hekimin yanında olmayan hemşireden dolayı yaşanan sıkıntının giderilmesi için adımlar atılmasına, olmayan bir hemşirenin işlerini yapan diğer hemşireye ödenen ücretin en az asgari ücret seviyesine çıkartılmasına,  aile hekimlerinin özel mülk sahipleriyle karşı karşıya gelmesinin önünü kesmek adına, kamu hizmeti veren aile hekimlerimizin kamu binalarında istihdam edilmelerinin de yer almasını isterdik” ifadelerini kullandı.

“Sağlık kuruluşlarımız depreme dayanıklı olmalı”

“Deprem sürecinde yaralılarımızı tedavi edecek yerler sağlık kuruluşlarımızdır” diyen Doğruyol; “ Bu yerler kesinlikle depreme dayanıklı olmalıdır. Tüm Türkiye’deki sağlık kuruluşlarımızın hastanelerimizin bir bir elden geçirilmesi gerekiyor ve depreme dayanıklılığının ön plana çıkarılması gerekiyor. Sadece İzmir ilinde bile 12 devlet hastanesi depreme dayanıksız. 30 Ekim depremi sonrasında sadece Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi yenilendi, biz diyoruz ki ‘keşke yenilenmeseydi’. Çünkü hastanenin hastane dışında her şeyi var. Türkiye’de binlerce sağlık kuruluşu da depreme dayanıksız. Acil önlem gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

“Memur zammı konusunda hayalci olmayalım”

Memurların maaş beklentilerine dair öngörülerde bulunan Doğruyol;  “Ücretleri yükseltirsek enflasyon artar algısı var. Bu kesinlikle doğru değil. Zaten ülkede ekonomik olarak bir uçurum oluşmuş. Ekonomik dengesizlikler sosyal çürümeyi de beraberinde getirir. Ortalama geçim standartları tüm vatandaşlara uygulanmalı. Memurların beklentilerine gelirsek Sayın Cumhurbaşkanı ne derse öyle olacak. Yapılan toplu iş sözleşmelerinin hiçbir anlamı yok bize göre. Yılbaşında memurlara verilecek zam için kimse hayalci olmasın. Çok yüksek bir zam kesinlikle verilmeyecek. Muhtemelen yüzde 10-15 arasında olur diye tahmin ediyorum. Normal şartlarda yılbaşında verilmesi gereken zam oranı yüzde 6. Keşke hükümetin yanında oturan sendika bu kararları almasa. Çünkü aldıkları kararların hiç birinin mantıklı zemini yok. Kısacı bu ülkede asgari ücretlisi, işçisi, memuru, emeklisi fakirleşmeye devam edecek” dedi.

Muhabir: Ayşegül Koç