Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Toplantıyı Bolu Kartalkaya'da bir otelde çıkan yangında hayatını kaybeden 78 vatandaşın üzüntüsünün yaşandığı bir atmosferde gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Yangın faciasında yitirdiğimiz 78 kardeşimizin her birine bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Onlardan bize belki bir ömür boyu ince ince kanayacak koca bir iç yarası, gönül kırgınlığı kaldı. Rabb’im hepsini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum. Yakınlarını kaybeden ailelerimizle dayanışmamızı göstermek, millet olarak acımızı beraberce yaşamak amacıyla bir günlük milli yas ilan ettik" dedi.
"Muhalefetin çirkinliklerine kulaklarımızı tıkadık"
Daha önceki facialarda ve afetlerde olduğu gibi Bolu'da yaşanan hadiseden de milletin birbirine kenetlendiğini, acıyı yüreğinde hissettiğini vurgulayan Erdoğan, "Edepten, adaptan, ahlaktan, bu milletin değerlerinden nasibini almayan kimi kendini bilmezler dışında 85 milyon, tasada bir olduğunu, beraber olduğunu her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bir haftadır, ana muhalefetin sataşmanın da ötesine geçerek artık itham ve iftira boyutlarına varan çirkinlerine ısrarla kulaklarımızı tıkadık" diye konuştu.
"Ailelerin matemini umursamadılar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak, biz sükut ettikçe, ana muhalefet partisi ile kiralık kalemleri ve tetikçi ekran yüzleri seviyeyi her gün biraz daha aşağı çekti. Sosyal medya mecralarından kendilerini aklama yarışına girdiler. Acılı ailelerimizi teskin etmek, yargının ve devletin ilgili kurumlarının görevini yapmasını beklemek yerine, telaşla sağa sola bühtan etmeyi sürdürdüler. Bu pespayeliklerine rağmen duruşumuzu yine bozmadık.”
"Yangına süratle müdahale edildi"
Gece saat 03.27'de başlayan yangının haberinin ulaşır ulaşmaz vakit kaybetmeden devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini belirten Erdoğan, "AFAD, jandarma, 112 acil sağlık ve UMKE ekiplerimiz süratle ilk müdahaleleri yaptılar. Bolu’nun yanı sıra çevre illerden itfaiye araçları ve ekipleri de bölgeye sevk edildi. Çalışmalara 171 araç ve yaklaşık 550 personel iştirak etti. İlgili bakanlarımızı da çalışmalara sevk ve koordine etmek üzere Kartalkaya’ya gönderdik.
Yaralanan 51 kardeşimizin Bolu ve diğer illerimizdeki sağlık kuruluşlarımıza intikali süratle gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, yakınları vefat eden ve yangından olumsuz etkilenen vatandaşlarımıza psikososyal destek verdi. Vatandaşlarımıza bu zor günlerinde yalnız olmadıklarını hissettirmek için gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz ve yapacağız" diye konuştu.
"Belediye yetkililerinin de olduğu 19 kişi tutuklandı"
Erdoğan, facianın tüm yönleriyle araştırılması, ihmali, hatası veya kusuru olanların yargıya hesap vermesi noktasında gerekil adli ve idari soruşturmaların süratle başlatıldığını kaydetti.
Yangın faciasıyla ilgili tahkikatların sürdürüldüğünü belirten Erdoğan, "Soruşturma daha da derinleştirildi ve genişletildi. Buna göre gözaltı sayısı 28’e yükseldi. Bunlardan aralarında Grand Kartal Oteli'nin sahibinin, işletme müdürünün, otel çalışanlarının ve bazı üst düzey belediye yetkililerinin de olduğu 19 kişi tutuklandı. 7 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi" dedi.
"Söndürme sistemleri yetersiz kaldı"
Erdoğan, yapılan ilk incelemeler neticesinde otelin yangın algılama sisteminin çalışmadığının, iş yerinde olaya müdahale edebilecek acil durum ekiplerinin bulunmadığının, iş yeri yangın söndürme sistemlerinin yetersiz kaldığının, otelin acil çıkış yolları ve kapılarının ihtiyaca cevap verecek şekilde olmadığının, otelde olası bir yangına karşı risklerin yeterince değerlendirilerek gerekli tedbirlerin alınmadığının tespit edildiği bilgisini paylaştı.
"Karanlık noktalar aydınlatılacak"
Bunlarla birlikte tüm eksikliklerin soruşturmayı yürüten makamlarla paylaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uzman heyetimiz de çalışmalarını tekmil ettirince hazırlıkları raporları yargıya arz edecektir. Burada dikkati çeken husus şudur: Müfettişlerin tespitleriyle, otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvazaalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtüşmektedir. Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın, itfaiye müdürü korkmuştur diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı ancak daha sonraki ifadelerde başka sebeplerin devreye girdiği anlaşılan skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. İnanıyorum ki, soruşturma sürecinde bu başvuruyu geri çekme olayı da tüm boyutlarıyla araştırılacak, karanlık noktalar aydınlatılacak, soru işaretleri giderilecektir" diye konuştu.
"En küçük bir şüphe izi kalmadan..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Acılı ailelerimiz başta olmak üzere milletimin her bir ferdinin şu gerçeği çok iyi bilmesini istiyorum. 78 canımızı bizden kopartan bu katliamın yaşanmasında kimin sorumluluğu, kusuru, eksiği ve ihmali varsa tekmili birden hesap sorulması için gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz. En küçük bir şüphe izi kalmadan en ince detayına kadar bu facianın araştırılmasını ve sorumlularının ortaya çıkarılmasını temin edeceğiz. Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimat da bu yöndedir. Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği yer sosyal medya mecraları değil, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleridir. Adalet mutlaka tecelli edecektir. Vicdanlar ancak bu şekilde teskin olacak.”
"Araştırma Komisyonu önlemleri belirleyecek"
AK Parti grubunun yangının tüm yönleriyle araştırılması için Meclise araştırma önergesi verdiğini anımsatan Erdoğan, "Önergemiz diğer parti gruplarının teklifleriyle birlikte değerlendirilerek dün gece genel kurulda kabul edilmiştir. Kurulacak Meclis araştırma komisyonu mevzuattan veya uygulamadan kaynaklı açıkları tespit ederek bir daha benzer acılarının tekrar etmemesini için alınması gereken önlemleri belirleyecektir" dedi.
"Sağduyuyla davranmakta ısrarcı olduk"
Erdoğan şöyle konuştu: “Milletimizin acısına saygımızın bir gereği olarak 21 Ocak'tan beri tam 8 gündür sizin sataşmalarınızı duymazdan geldik. Sabırla, soğukkanlılıkla, sağduyuyla davranmakta ısrarcı olduk. Bugün de aynı yerdeyiz. Aynı vicdan çizgisindeyiz. Bugün de omuzlarımızda taşıdığımız ağır vebalin bilinciyle hareket ediyoruz. Ama burada acılı ailelerimizin derin hoşgörüsüne sığınarak bazı gerçekleri hatırlatmayı da görev biliyorum. Kanunun arkasından dolanmaya çalışan, mevzuatı ve yönetmelikleri ihlal eden kurnazlık yaparak yükümlülüklerinden kaçmaya yeltenen kim olursa olsun devletimizin pençesi yakasında, nefesi ensesindedir. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Nerede bir eksiklik, sorun, açık varsa gidermek hususunda kararlılığımızı perçinleyerek sürdüreceğiz.
8 gündür laf kalabalığı yaptılar
Buradan 8 gündür sorumsuz beyanatlarıyla, laf kalabalığıyla ailelerimizin yaralarını deşen muhalefet aktörlerine de şunu söylüyorum: Hadi yüzünüz yok, anlıyorum. Peki vicdanınız da mı yok? Hiç mi aynaya bakmıyorsunuz? Ortaya saçılan onca felakete rağmen hiç mi utanmıyorsunuz? Ne zaman kendinizi bir kez olsun sorgulayacaksınız? Bu milletin derdine, acısına, kederine ne zaman ortak olacaksınız? Her meselede milleti kutuplaştırmaktan, her konuyu siyasallaştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Halkımıza artık gına getiren istismar siyasetinizi ne zaman terk edeceksiniz? Eş, dost, akraba çiftliğine çevirdiğiniz belediyelerdeki liyakatsizliklerinizle ne zaman cesaretle yüzleşecek, kadrolarınız arasında veba gibi yayılan yolsuzluk, hırsızlık, ahbap çavuş düzeniyle ne zaman hesaplaşacaksınız?”
"Utanmadan ahlaktan, etikten bahsediyorsunuz"
Acılı ailelerin hoşgörüsüne sığınarak bazı gerçekleri hatırlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Ey muhalefet 8 gündür ekranlarda, gazete köşelerinde, sosyal medya mecralarında ona buna siyasi ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz. Daha bir sene önce Beşiktaş Gayrettepe'de 29 işçimiz can verdi. Zerre kadar umursamadınız. İzmir'in göbeğinde iki gencimiz ihmalkarlığınızdan dolayı elektrik akımına kapılarak çok feci bir şekilde hayatını kaybetti görmezden geldiniz. İstanbul'da bir parkta belediyenin açıp kapatmadığı su dolu çukura düşen 5 yaşındaki bir yavrumuz göz göre göre gitti.
Yüzsüzce ailesini suçladınız. Antalya'daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Sizin iş bilmezliğinizden ötürü her gün büyük şehirlerin ortasında otobüsler yanıyor. Bir de utanmadan ahlaktan, etikten, liyakatten, sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak bir sürü skandalın mücrimi olduğunuz halde bir de utanmadan ahlaktan, etikten, liyakatten, sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz." diye konuştu.
"Acılar tazeyken bunları konuşmaktan son derece rahatsızız"
Fırsatçılığa, yüzsüzlüğe pabuç bırakmayacaklarını, vurgulayan Erdoğan, "Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken hadsizliklere karşı da boyun eğmeyiz. Hep söylediğim gibi bu ülkenin ve demokrasinin en temel sorunu vizyonsuz, programsız, plansız, tembel, dedikoducu siyaset zanneden bir muhalefete mahkum olmasıdır. Bunun değerlendirilmesini aziz milletimizin irfanına havale ediyorum” dedi.