Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Özel, ‘Cumartesi Anneleri’ olarak bilinen ve çocukları faili meçhul cinayetlere kurban giden annelere ilişkin, “Dönemin Başbakanı Erdoğan, Dolmabahçe ofisinde anneleri kabul etti. Hepimizin gözü önünde annelere bir devlet sözü verdi. Berfo Ana’ya bir devlet sözü verdi. Evladını bulmak, hiç değilse evladının kemiklerini Berfo Ana’ya teslim etmenin sözünü verdi. Berfo Ana bu görüşmeden iki yıl sonra 106 yaşında evladının mezarına, kemiğine kavuşamadan gözleri açık gitti” ifadelerini kullandı.

“Ali Yerlikaya’nın hakkını teslim etmek lazım”

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kriminal, karanlık bakanlarından bir tanesi olarak nitelendiren Özel, “Soylu, Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü eylemine, verdiği kanunsuz emirle saldırdı. Uygulattığı orantısız güçle o eylemi dağıttı. Oradaki anaları, evlatları ve destekçileri perişan etti. O tarihten bu tarihe marifetmiş gibi Galatasaray Meydanı annelere kapalı ve her hafta anneleri tutukladılar, akşam saldılar. Anneler pasif direnişi sürdürdü. Süleyman Soylu yılmadı, anneler yılmadı. Süleyman Soylu utanmadı, anneler bir adım geri durmadı. Bugüne kadar gelindi. Son haftalarda Ali Yerlikaya’nın hakkını teslim etmek lazım. Yeterli değil ama belli sayıda annenin oraya ulaşmasına izin veriyor ama etraflarına utanç bariyerleri çekiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Özel, CHP milletvekilleri, örgütü ve yöneticilerinin bu hafta bininci hafta dolayısıyla Cumartesi Anneleri’nin yanında olacaklarını da kaydetti.

“Ne Demirtaş ne bir başkası ne de bir siyasetçi, Yasin Börü’nün ölümüyle bağlantılı bulunmadı”

Geçtiğimiz hafta görülen 6-8 Ekim olayları karar duruşmasına değinen Özel, 11 kişilik vekil heyetinin duruşmayı takip ettiğini dile getirerek, “Davanın iddianamesi uzun yıllar siyasilerin kürsüden savcılara dikte ettirilmesi sonucu yazılmıştı. Olaylar yaşandıktan 5 yıl sonra dava açıldı ve 6-8 Ekim olaylarında hayatını kaybeden 16 yaşındaki evladımız Yasin Börü’nün öldürülmesinden sorumlu tutuluyorlardı. Yargılama yapıldı ve bitti. Ne Demirtaş ne bir başkası ne de bir siyasetçi, Yasin Börü’nün ölümüyle bağlantılı bulunmadı. Hiç birisi insanların hayatını kaybetmesine söz konusu olan o süreçle ilgili ceza almadılar. Attıkları paylaşımdan ve başka zamanlarda kullandıkları ifadelerden dolayı ceza aldılar” dedi.
“Sayın Demirtaş, Yüksekdağ ve bazılarına da çok ağır cezalar verdiler” diyen Özel, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu cezalar aslında Erdoğan’ın siyasi adreslemesiyle uyumlu ve Erdoğan’ın ‘yatsın’ dediklerini yatıran, Erdoğan’ın kendi vicdanında mahkum ettiklerine ceza veren ama cezaları konuşmalardan veren; İstinaf, Yargıtay ve Anayasa Mahkesi’nin bal gibi bozacağı bir kararı mahkeme heyeti verdi. Sorumluluğu da siyasilerin sırtına bıraktı.”

“Bu davadaki kararların hiçbirisini hukuki kararlar olarak değerlendirmiyoruz”

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın eşini aradığını belirten Özel, “Bu kararları nasıl yorumladığımızı ve kendileriyle ilgili dayanışma duygularımızı ifade ettim. Bundan sonraki hukuki süreçte de yargılananın kim olduğuna, hangi parti olduğuna, Erdoğan’ın kimi neyle suçladığına değil; siyasileşmiş bir davanın ülkenin siyasi hayatına ne kadar zarar vereceğine olan inancımızla, vicdanımızla karar veriyoruz. Bu davadaki kararların hiçbirisini hukuki kararlar olarak değerlendirmiyoruz” açıklamasında bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendi grup toplantısında yaptığı konuşma sonrası şahsına yönelik 4 soru yönelttiğini ifade eden Özel, “4 tane soruyu okumaya utanırım. Sorular, CHP’nin Genel Başkanı’na sorulacak sorular değil. Ben bu soruların kime sorulacağını biliyorum da ben bu seviyeye inmek istemiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA