Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel, “Bugün buraya genel başkan yardımcılarımız, Kadın Kolları Genel Başkanımız, PM üyelerimizle birlikte geldik. Milletvekillerimizle birlikte geldik. Bugün buraya, baba evine, örgütümüze geldik. Sabah demlenen çayı içtik. Şimdi hep birlikte Afyonkarahisar’da her iki kişiden birinin oyunu alarak seçilen Burcu Köksal kardeşimin kahvesini içmeye gidiyoruz. Bu büyük seçim başarısı için her birinizi ayrı ayrı kutluyorum” ifadesini kullandı.
“ÇOK ÖNEMLİ BİR SINAVDAYIZ”
“Afyon genelinde biri merkez ilçe, 3 ilçe ve 2 belde belediyesi aldık” diyen Genel Başkan Özgür Özel ayrıca, “Ama gelecekte artık Afyon’da Cumhuriyetin kurulduğu topraklarda, il genelinde çok büyük başarılar elde edeceğimize, Afyon’da yapacağımız belediyecilik hizmetiyle, Dinar’da ve diğer ilçelerimiz ve beldelerimizde dürüst, çalışkan, tutumlu, israfa karşı, hizmet odaklı ve halkçı belediyecilik anlayışımızla tüm Afyon’un gönlünü kazanacağımızdan, Afyon Belediyesini bundan sonra bir daha geri bırakmayacağımızdan, yeni ilçe ve beldeler kazanacağımızdan ki nüfusu 750 bini geçmiştir, büyükşehir belediyesi olduğunda Afyon Büyükşehir’i de alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Çok önemli bir sınavdayız. Bütün gözler üzerimizde. Dikkatle bizi izliyorlar. O yüzden okyanusları geçip, derelerde boğulmayacağız. Sonuna kadar başladığımız gibi devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Özel şunları kaydetti:
EŞ DOST ATAMALARINA SON!
“Burcu Köksal’ın geçtiğimiz günlerde artık bundan sonra Afyon’da eş, dost, akrabayı belediyeye doldurmak yok dediği yaklaşımını önemsiyoruz. Destekliyoruz. Sonuna kadar arkasındayız. Şunu ifade etmek isterim ki CHP’li belediyeler bizlerin çocuklarının, torunlarının, uzun yıllardır emeğimiz var, hemen işe girmeli diye bakacağımız yerler değildir. Biz bu belediyeleri çocuğa, toruna, eşe, dosta iş sağlamak ya da ihale verip rant aktarmak için değil biz bu belediyeleri o çocukların geleceğini kurtarmak için kazandık. Geleceklerini kurtarmak için. İsrafı durdurup, masrafları azaltıp, borçları ödeyip, en iyi hizmeti yapıp, kayırmacılık değil iyi hizmet yaparsak önümüzdeki seçimleri kazanacağız. Burası Atatürk’ün Kurtuluş Savaşında ilk adımı attığı, büyük taarruzu başlattığı, buradan sonra durmadan ilerlediği bir kent. Burcu Başkanımdan da il başkanımdan da bütün yöneticilerden de hepinizden de istediğim şu. Güçlü bir adımı attık. Bu ilk adım önemlidir. Başarana kadar, zafere kadar durmak yok. Hep beraber ilerleyeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kazandığı zaferi 100 yıl sonra bir kez daha mutlaka kazanacağız. Bu zafer kesinlikle Afyon’daki, Türkiye’deki siyasi rakiplerimize, AKP’lilere, MHP’lilere karşı değil. Bu zafer biz kazanır da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçiminde iktidar yaparsak bu zafer yoksulluğa karşı kazanılacak. Bu zafer işsizliğe, gelecekten kaygıya, korkuya karşı, bu zafer baskılar karşısında ifade özgürlüğünü kullanamayanların yaşadıkları umutsuzluğa karşı kazanılacak.”
“EKMEĞİ BÜYÜTECEĞİZ”
“Cumhuriyetin ilk yüzyılı gibi ekmeği büyüteceğiz. Sanayiyi büyüteceğiz. Gelirleri artıracağız. Ülkemizi çağdaş medeniyetlere doğru, büyütmeye başlayacağız. Avrupa Birliğine gireceğiz. Bırakın vizenin çabuk alınmasını, bütün Avrupa’da vizesiz gezeceğiz. Bütün dünyaya çocuklarımız istediği zaman gidecek, istediği zaman gelecekler. Ama hiçbirimizin çocuğu artık bu ülkede yaşayamam, kurtulmak istiyorum, başka yere gitmek istiyorum demeyecek. Dünyanın büyük ülkelerinin hayal kurduğu bu ülkenin evlatları dünyanın başka ülkelerinde hayal kurmayacaklar. Bunu sağlayacağız. Bunun için herkes önümüzdeki 4 yıllık süreci ya da seçim yapılana kadar geçen süresi dayanışmayla, sabırla, işbirliği ile çalışarak geçirsin. Kendinizi değil partinizi, partinizi değil ülkenizi, ülkemizin geleceğini düşünüyorsak bize fedakarlık düşer. Çalışmak düşer. Şöyle düşünmeyin. 50 yıldır bu partide koşuyorum, belediyeyi kazandık, artık benim rahat etme zamanım. Biz bu ülkenin geleceğini kurtarmak için burada kişisel beklentilerin, taleplerin çok dışında bir yaklaşımda bulunmamız lazım. Açık söylüyorum. Ufak tefek atama hataları oluyor. Tek tek hepsini geri aldırtıyorum. En iyi o işi yapacağını düşündüğü kişi çok yakın bir partinin bir yakınımızın yakını oluyor. Bursa, Balıkesir’de geri aldırdım. Adana’da geri aldırdım. Burada aslında çok hak ettiği halde bir arkadaşımız görevlendirilmiş, yıllardır hukuk mücadelesi veren. Başkalarının 500 bin liraya yaptığı işi 3 kişi 100 bin liraya, 120 bin liraya yapacaklarmış. Ama eşi partide görevli diye onu da geri aldırdım. Hata yapma lüksümüz yok. Onlar gri bir kağıt gibi. Onlar kir göstermiyor. Biz tertemiz bir partiyiz. Bembeyaz bir kağıt gibi. Üzerine kurşun kalemi dokundursak kir gösteriyor kardeşim. Dikkat edeceğiz. Doğru davranacağız. Örnek olacağız. Biz başaracağız.”
“HERKESİ SARAÇHANE’YE BEKLİYORUZ”
“Ben bu iradeyi göstermezsem. Başkanlarım bu iradeyi göstermezse. Siz bu anlayışı göstermezseniz. Efendim AKP’nin il başkanı avukattı, önceki dönem belediyenin bütün işlerini yapıyordu. Şimdi sıra bizimkinde. Yok öyle bir şey. Bizim belediye kaynaklarını partililere aktarma sıramız gelmedi. Atatürk’ün partisinin iktidar olma sırası geldi. Ayrıca dün ilan ettim. Biz elbette birinci parti zorunluluğu ile AKP ile de MHP ile de Meclis’te grubu bulunan partilerle de bütün partilerin genel başkanlarıyla da sorunları konuşuyoruz. Elbette konuşmaya devam edeceğiz. Talepler iletiyoruz. İletmeye devam edeceğiz. Yapın bunları diyoruz, onları söylemeye devam edeceğiz. Ancak yerine gelmediğinde mücadeleden bir adım geri durmayacağız. Bakın atanmayan öğretmenler, 68 bin atama ve mülakatsız atama bekliyorlardı. Onlara bu söz verilmişti. Bu sözü tutmadılar. Dün karar aldık, ilan ettik. 19 Mayıs’tan bir gün önce 18 Mayıs Cumartesi saat 13.00’te İstanbul Saraçhane Meydanında bütün atanmayan öğretmenlerin, bütün mülakat mağdurlarının ve milli eğitimdeki bu saçma sapan müfredat çalışmasına karşı çıkan herkesi Saraçhane’ye bekliyoruz. Onların sesini duyuracağız. Sesini dinleyeceğiz. Sesleri olacağız. Atanmayan öğretmeni de mülakat mağdurunu da unutmayacağız. Bir büyük mitingi ile onların yanında olacağız.”
“YENİ BİR DÖNEM SİYASETİNDEYİZ”
“Emeklinin durumu çok kötü. 10 bin lira ile geçinin diyorlar. Avrupa’da Almanya’da konuşurken, Türkiye’de emekli maaşı 270 Euro dedim. Düzeltti muhatabım. 2 bin 700. Rakamı yanlış söyledim sandı. 2 bin 700 değil mi dedi. Dedim 270 Euro. Yanlış söylemiyorum. 270 Euro. Yine Avrupa Parlamentosunda, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde konuşurken Türkiye’de emekli maaşının 270 Euro olduğunu, çok önemli sosyal sorunlar olduğunu ifade ettim. Tercüman çevirdi, düzelttiler. 2 bin 700 olmasın diye. Türkiye’deki emekli maaşının Almancaya tercümesi yok. Türkiye’deki emekli maaşının İngilizce, Fransızcaya tercümesi yok. İnanamıyorlar. Biz 270 Euro’ya bu ülke bugünlere gelsin diye çalışanları, gözünün nurunu akıtanları, alnının terini akıtanları, dirsek çürütenleri, elleri nasırlananları, 270 Euro, 10 bin lira verip, istersen bunu kiraya ver, aç kal. İstersen karnını doyur sokakta kal diyecek kadar acımasız olunmuş. Bunu kabul etmiyoruz. Hepinize çağrımdır. 26 Mayıs Pazar Günü, Ankara Tandoğan Meydanında Afyon’un bütün emeklilerini, emeklilerin temsilcilerini, Türkiye’nin bütün emeklilerini, 10 bin liraya isyan etmeye, bir asgari ücrete çıkarılması için eylem yapmaya, mücadeleye davet ediyorum. Konuşacağız. Müzakere edeceğiz. Ama sizler için sonuna kadar da mücadele edeceğiz. Yeni bir dönem siyasetteyiz. Genç kadrolarımızla, çok sayıda kadın arkadaşımızla, büyük bir mücadelenin içindeyiz. Gücümüzü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinden, onun neferleri sizlerden, onun Kurtuluş Savaşının zaferine doğru, ilk adımı attığı büyük taarruzu başlattığı bu güzel kentten alıyoruz. Yıllarca birlikte görev yaptığım sonra da grup başkanvekilim olan Burcu Başkanı sizlere emanet ediyorum. Örgütümüzü ve Afyon’umuzu Burcu Başkana emanet ediyorum. Hepinizi birden Allah’a emanet ediyorum.”