Ziraat Yüksek Mühendisi, Tarım Danışmanı Üzeyir Karaca, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Tarım da olduğu gibi arıcılıkta da yaşlanıyoruz diyen Karaca; “Arıcılıkta yaş ortalaması 58 civarında. Gençlerin bu sektöre katılması için devletin teşvikleri artmalı” dedi.

“Türkiye arıcılıkta önemli bir potansiyele sahip”

2002 yılında Türkiye'de arı yetiştirilme birliklerinin kurulmasıyla birlikte arıcılık sektörü büyük bir ivme kazandı diyen Karaca; “Türkiye, günümüzde 9 milyon kolonisiyle, Çin'den sonra en fazla koloniye sahip ülke konumunda. Ege Bölgesi, özellikle İzmir, bu alanda yoğun üretim yapılan bölgeler arasında öne çıkıyor. Çam balının dünyada %92’si ülkemizde üretiliyor. Çam balı, Ege Bölgesi’nde arıcının önemli gelir kaynaklarından biri. İzmir ve çevresindeki alanlar, arıcılığın yanı sıra orman köylerindeki üreticilerin de gelir kaynağı olarak büyük bir öneme sahip” dedi.

Yangınların arıcılığa etkisi

Karaca, 2021 yılındaki orman yangınlarının çam balı üretimi üzerindeki olumsuz etkilerini de dile getirdi. Yangınlar nedeniyle Çam balı üretiminin bir süre azaldığını belirten Karaca; “Çam balı üretimimiz 2021'deki yangınlardan sonra düşerek 7 bin tonlara kadar geriledi. Ancak, geçen yıl bu rakam tekrar 15 bin tonlara çıktı. Ayrıca, arıcılığın sürdürülebilirliği için doğal yaşam alanlarının yanmaması ve arıcılığın desteklenmesi gerekiyor. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği ve aşırı sıcaklar arıcılığı olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu. Türkiye'nin arıcılık potansiyeli büyük bir önem taşıyor diyen Karaca; “Bu potansiyelin korunması ile yeni nesillerin arıcılığa kazandırılması, hem tarım sektörü hem de ekosistem için kritik bir öneme sahip” dedi. Karaca; “Arıcıları desteklemeli ve arıların korunması için daha fazla önlem almalıyız” ifadelerini kullandı.

“Analiz maliyeti 7.000 TL.”

Karaca, kendi ürettikleri bal ürünlerinin yanı sıra dışarıdan aldıkları ürünleri de mutlaka analiz ettirdiklerini belirterek; “Mesela çiçek balı ve çam balının analiz maliyeti 7.000 lira. Kendi ürettiğimiz balları da mutlaka analiz ettiriyoruz. Kaliteli ürün elde etmek için bu süreç oldukça önemli. Ayrıca, arıların sağlığını korumak için organik ilaçlar kullanılmalı. Çünkü bazı kimyasal ilaçlar kalıntı yapabilir” dedi. Karaca, arıcılığın sadece bal üretimiyle sınırlı kalmadığını, polen, propolis ve arı sütü gibi ürünlerin de önemli ekonomik kazanç sağladığını ifade etti. Karaca; “Apiterapi, yani arı ürünlerinin sağlık alanındaki kullanımı son yıllarda büyük bir ivme kazandı. Arı zehrinin, bağışıklığı güçlendirmek ve birçok hastalığa karşı tedavi edici özellikleri olduğunu biliyoruz” dedi.

“Arıcılık da yaşlanıyor”

Karaca, arıcılığın sürdürülebilirliğini sağlamak için devlet desteklerinin ve teşviklerin artırılması gerektiğini vurguladı. Özellikle gençlerin arıcılığa yönlendirilmesi gerektiğini belirten Karaca; “Arıcıların yaş ortalaması 58 civarında. Gençlerin bu sektöre katılması için devletin teşvikleri artmalı” dedi. Şehir arıcılığı konusunda Türkiye'nin potansiyelini değerlendiren Karaca; “Ülkemizde şehir arıcılığı için uygun alanlar yaratmalıyız. Şehirlerde yeşil alanların artırılması gerekiyor” dedi. Ayrıca Karaca, Türkiye'de bal ormanlarının sayısının artırılması gerektiğini belirtti. Sözleşmeli üretim uygulamalarının artması gerektiğine dikkat çeken Karaca; “Arıcılar, sadece bal değil, aynı zamanda polen ve propolis gibi alternatif ürünler de üretmek zorunda. Bu şekilde kayıplarını telafi edebilirler” ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin Somali’ye gönderdiği savaş gemileri hangi kabiliyetlere sahip? Donanmanın böyle kaç adet savaş gemisi var? Türkiye’nin Somali’ye gönderdiği savaş gemileri hangi kabiliyetlere sahip? Donanmanın böyle kaç adet savaş gemisi var?

“Sahte bal sorunu arıcıların belini büküyor”

Karaca, arıcıların en büyük korkusunun sahte bal olduğunu vurgulayarak; “Sahte bal sorunu hepimizi tıkıyor. Bütün arıcıların en büyük endişesi bu. Ciddi bir devlet müdahalesi ve denetimi gerekiyor. Yaptırım şart” ifadelerini kullandı. Karaca, bu durumun, sektörde güvenilirlik kaybına yol açtığını ve arıcıların emeklerinin hiçe sayıldığını dile getirdi.

Muhabir: Ayşegül Koç