ALPER TEMİZ / SON MÜHÜR  Son yıllarda özellikle sosyal medya üzerinden oluşturulan 'sokak köpeklerinin artan popülasyonuna yönelik çözüm arayışları', 2024 yılı itibarıyla uyutulması (öldürülmesi) yasa tasarısının gündeme gelmesiyle farklı bir boyut kazandı. Türkiye'nin çeşitli kentlerinden gelen 'köpek saldırısı' haberlerine kamuoyu farklı tepkiler göstermiş, 2021 yılındaysa hükümet, belediyelere 2023 yılına dek barınak yapma son süresi vermişti. Bir diğer çözüm önerisi ise kısırlaştırma idi. Ancak barınak ve kısırlaştırma faaliyetlerinde yaşanan aksaklıklar, sosyal medyada olgunlaşan köpek saldırısı haberleriyle birleşerek 'uyutulması tek çözüm' konusunun dillendirilmesinin önünü açtı. Çeşitli hayvan severler derneği, hayvan sever bireyler ve veteriner hekimler "Yasa TBMM'den geçse de uyutulması eylemine engel olacağız ve uygulamayacağız" tepkisini gösterdi. Ancak bir diğer konu olan 'insan' faktörünün, 'saldırgan köpekler' olgusunun neresinde durduğu önemli detaylardan biri oldu. Hayvan psikoloğu Özlem Sena Depecik, "Barınak da değil, yaşam alanı oluşturun; hayvan severler seve seve iş gücü oluşturur" dedi. Öte yandan Depecik, sokak köpeklerinin saldırgan tavrının doğal bir döngü olduğunun da altını çizdi.

Whatsapp Image 2024 05 27 At 14.35.12

Akçakale'de bir PKK'lı terörist teslim oldu Akçakale'de bir PKK'lı terörist teslim oldu

"SOKAK HAYVANLARINDA DAVRANIŞSAL SORUNLAR VAR, NEDENİ BİZİZ"
Depecik, "Sokak hayvanlarıyla hep bir aradaydık. Zamanla doğalarını biz ele geçirdik. Kentsel genişlemeler, inşaat sektörünün son yıllarımızı domine etmesi gibi etkenler... Üstüne, evcil hayvan üretim çiftliklerinin önüne geçilemedi, sorumsuzca satılıp alınan hayvanlar oldu. Sorumsuzca hayvan satın alanlar, bu hayvanları sorumsuzca sokaklara attı. Etkin kısırlaştırma zaten yapılmadı. Sokak köpekleri böyle bir ortamda hem dar bir alana bağımlı hale geldi, hem popülasyonları arttı. İnsan ve sokak hayvanları ilişkilerinde çocukluktan bu yana belli başlı bir eğitim ise, zaten verilmiyor. İnsan, bu süreçte sokak hayvanlarının alanına doğru genişlerken, genişlediği alanın da özelliklerini bünyesine aldı. Dolayısıyla sokaktaki hayvanlar doğal yaşam koşulları ve yeni yaşam koşulları arasında davranışsal sorunlar yaşamaya başladı. Kendi bölgesini koruma iç güdüleri de, zaten çoğu zaman tavan yaptı" diye konuştu.

Köpek Iki
"BARINAKLAR DA ÇÖZÜM DEĞİL... DOĞAL YAŞAM ALANI GEREKİYOR!“
Köpeklerde tolerans aralığı var diyen Depecik, "Bu aralık köpekten köpeğe değişir. Hangi köpek ne zaman tahammül sınırını doldurur bilmek güç. Topluca tüm köpeklere karşı 'saldırgan' demek çok büyük bir hata. Üstelik uyutma konusunda Avrupa'nın referans alınması çok daha büyük bir hata. İzmir gibi sokak hayvanlarına karşı hoşgörülü davranan ve sık sık mama veren kentlerde, diğer kentlere göre daha az köpek saldırısı haberleri duyuyoruz. Üstelik İzmir, Türkiye'de en fazla sokak köpeği barındıran şehirler arasında. Aslında bir örnek teşkil ediyor bu bölge. Bir diğer konu ise elbette barınaklar. Onlar da çözüm değil. Eğer ortada bir samimiyet varsa, sokak köpekleri için doğal yaşam alanları oluşturalım. Tüm hayvan severler gönüllü olarak iş gücü oluşturur. Hem bu sorunu çözmüş oluruz hem uyutmak gibi eylemlere lüzum olmaz" diye öneride bulundu.

Muhabir: Alper Temiz