ALPER TEMİZ - Cinsellik, genellikle fiziksel bir etkileşim olarak görülse de, ardında karmaşık bir biyolojik ve psikolojik yapı gizlidir. Uzman Doktor Mehmet Emin Yıldırım, cinselliğin beyinde nasıl şekillendiğini, hormonlar ve nörotransmitterlerin bu süreçte oynadığı rolleri, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim kavramlarının biyolojik ve psikososyal yönlerini, cinsel işlevi etkileyen hastalıkları ve toplumda cinselliğe dair önyargıların bireyler üzerindeki etkisini kapsamlı bir şekilde ele aldı.

Yıldırım’a göre, sanılanın aksine cinselliğin merkezinde fiziksel organlar değil, beyin yer alıyor. “Cinselliğin merkezi beyindir. En önemli cinsel organ, penis ya da vajina değil beyindir” diyen Yıldırım, cinsellikte beyin merkezli bir yaklaşımın önemine dikkat çekiyor. Beynin, çeşitli hormon ve nörotransmitterler aracılığıyla cinsel dürtü, istek ve performansı etkilediğini belirten Yıldırım, özellikle dopaminin cinsel arzu ve motivasyonda büyük rol oynadığını ifade etti. “Güçlü bir dopaminerjik sistem, sağlıklı bir cinsel yaşam için gereklidir” diyen Yıldırım, testosteronun ise cinsel isteğin anahtarı olduğunu belirtti. Kadınlarda prolaktin hormonunun, doğum sonrası cinsel isteği baskılayabileceğini de sözlerine ekledi.

Images 27

Beklenmedik bir tehlike: Ruam hastalığı! 

Cinsel sağlık yalnızca psikolojik ve hormonal dengelerle değil, aynı zamanda bulaşıcı hastalıklarla da tehdit altında. Dr. Yıldırım, at ve eşek gibi hayvanlardan bulaşan, Burkholderia mallei bakterisinin neden olduğu ruam hastalığının bu riskler arasında yer aldığını söyledi. Genellikle hayvanların vücut sıvılarıyla temas yoluyla insanlara bulaşabilen bu enfeksiyonun, özellikle çiftliklerde çalışan bireyler için tehlikeli olduğunu belirten Yıldırım, hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ruam, deri, akciğer ve burun gibi farklı bölgelerde çeşitli belirtilerle kendini gösterebilirken, erken teşhis ve antibiyotik tedavisiyle önlenebileceğine dikkat çekildi. Dr. Yıldırım, bu hastalığın cinselliğe yönelik riskleri artırabileceğini ve çiftlik çalışanlarının dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.

Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimin biyolojik ve psikososyal boyutları... 

Cinselliğin yalnızca biyolojik bir süreç olmadığını, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimin de karmaşık bir yapıya sahip olduğunu belirten Dr. Yıldırım, cinsiyet kimliğinin doğum öncesinden itibaren şekillenmeye başladığını ifade etti. Kişinin kendisini hangi cinsiyette algıladığını ifade eden cinsiyet kimliği ile bireyin cinsel yöneliminin farklı olabileceğine dikkat çeken Yıldırım, “Bir bireyin cinsiyet kimliği ile cinsel yönelimi farklı olabilir. Örneğin, trans bireylerde de heteroseksüel, homoseksüel veya biseksüel yönelim gözlemlenebilir” dedi. Dr. Yıldırım aile içinde kurulan cinsiyet rollerinin ve rol modellerin de cinsiyet kimliği gelişiminde büyük önem taşıdığını ifade etti. 

Cilt Hastaliklari Bs64 3F2D37Bf 1814 4B92 B7A1 3476Ae8C8D54

Cinsel sağlığın bireyin genel sağlığı üzerindeki etkileri

Cinselliğin yalnızca fiziksel bir birleşme olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, sevme, dokunma ve paylaşmanın cinsel uyumun önemli bileşenleri olduğunu belirtti. Cinsel yaşamdan tatmin olan bireylerin daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdüğüne dair çalışmaları hatırlatan Yıldırım, "Cinsel işlev bozuklukları toplumda oldukça yaygın. Ancak tedaviye başvuranların sayısının oldukça düşük olduğunu söyleyebiliriz. Sağlıklı bir cinsel hayat, bireylerin genel sağlığına da olumlu katkıda bulunuyor. Toplumsal önyargılar nedeniyle özellikle eşcinseller psikolojik baskı altında kalmaktalar" vurgusunu yaptı. 

Eşcinsellik ve baskı, sosyolojik hastalıklara da önayak oluyor

Dr. Yıldırım, eşcinselliğin bir bozukluk olmadığını ve uluslararası tanı kılavuzları olan ICD-10 ve DSM-5'te bu durumun bir hastalık olarak görülmediğini hatırlattı. Eşcinsellerin toplumda psikolojik baskı ve ayrımcılıkla karşılaştıklarını belirten Yıldırım, "Bu durumun sağlık sorunlarına neden olabiliyor ve bireylerin kendilerini rahat ifade edebileceği bir ortamın sağlanması gerekiyor. Toplumun bu konuda daha bilinçli olması ve önyargıların kırılması gerekiyor çünkü bu, sosyolojik hastalıklara da neden oluyor" dedi. 

Sağlıklı cinsel yaşam için bilinçlenme şart

Dr. Mehmet Emin Yıldırım’ın yaptığı açıklamalar, cinselliğin biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla ele alınması gerektiğini gözler önüne seriyor. Dr. Yıldırım, "Beynin ve hormonların etkisiyle şekillenen cinsellik, bireyin hem fiziksel hem ruhsal sağlığını doğrudan etkilerken, zoonotik hastalıklar gibi dış etkenler de cinsel sağlığı tehdit edebiliyor. Sağlıklı bir cinsel yaşamın sürdürülebilmesi için hem bireylerin hem toplumun bilinçlenmesi ve bu konudaki sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor" uyarısında bulundu. 

Muhabir: Alper Temiz