Milli Takım futbolcusu Merih Demiral'ın Avusturya maçında gol sonrası yaptığı bozkurt işaretine ilişkin tartışmalar devam ederken, Tarih Araştırmacısı Dr. Mehmet Tütüncü, son derece ilginç bir belgeyi gündeme taşıdı. Dr. Tütüncü, Vatikan Kütüphanesi'nde bulunan ve 1307 yılında Venedikli Marino Sanudo de Torsello tarafından kaleme alınan "Kutsal Haça İnananların Gizli Tarihi veya Kudüs’ün Tekrar Fethedilmesinin Tarihi" adlı el yazması belgede, Anadolu'da yaşayan Türkler'in "Bozkurt" olarak resmedildiğini ortaya koydu.
BOZKURT BENZETMESİ
Vatikan Kütüphanesi'nde bulunan el yazmasını keşfeden Tarih Araştırmacısı Dr. Tütüncü, Milli maç sonrası başlayan tartışmaların ardından şu açıklamalarda bulundu: "Bozkurt mitolojik olarak Türkler'in sembolüdür. Bu sembolün 20. yüzyılda Atatürk’ün gayretleriyle ön plana çıktığını ve mitolojik olarak Ergenekon Destanı'na bağlandığını biliyoruz. Moğolistan'da bulunan ve 572-580 yıllarına tarihlenen Buğut Yazıtı, bir kurt anadan süt emen iki Türk çocuğunu tasvir etmesiyle bilinen en eski bozkurt tasviridir. Buğut Yazıtı ile Cumhuriyet Devri arasında bir boşluk bulunmaktadır. Bu boşluğu dolduracak ve Türkler için Bozkurt'u sembolize eden bir el yazmasının Vatikan Kütüphanesi'nde ve iki başka yerde bulunduğunu, Türklerin bozkurt olarak resmedildiğini ortaya koyuyor."
22.JOHN'A HEDİYE EDİLDİ
"Batıda 'Bozkurt'u Türk sembolü olarak ilk kez kullanan kişi Venedikli Marino Sanudo de Torsello adındaki kişi. Venedikli zengin ve soylu Sanudo ailesinin bir ferdi olan Marino, yaşamı boyunca 5 kez Kıbrıs, İskenderiye, Kilikya ve Rodos’u ziyaret ediyor; Torsello, Karamanoğulları ve diğer Türk beylerinin saldırılarına karşı Haçlı Seferleri'nin tekrar yapılması için 1307'de 'Kutsal Haça İnananların Gizli Tarihi veya Kudüs’ün Tekrar Fethedilmesinin Tarihi' isimli eseri kaleme alıyor. 1307'de kaleme alınan kitaba, 1312 ve 1321 yıllarında 2 bölüm daha ekleniyor. Torsello; eserini Fransa’nın Avignon şehrinde oturan Papa 22. John’a hediye ediyor."
212 SAYFALIK YAZMA
Papa'ya hediye edilen eserin Vatikan Kütüphanesi'nde Latince el yazmaları bölümünde 2972 numarada kayıtlı olduğunu belirten Dr. Tütüncü, şunları ekledi: "Bu el yazması 106 varak yani 212 sayfa uzunluğunda olup, bazı sayfaları minyatür ve resimlerle süslenmiştir. Sonuna eklenen Akdeniz, Karadeniz ve Dünya haritalarıyla dönemin en ileri coğrafya bilgilerini de içermektedir. Vatikan nüshasının 7 ve 14. varaklarında ise dikkat çeken 2 adet resim bulunmaktadır. Bu resimler, sayfanın altına yerleştirilmiş ve üzerlerinde 'Denizler Ötesi Hristiyan Ülkeler ve Krallıklar İçin Bir Yardım Çağrısı' açıklaması yer almaktadır. Gayet güzel ve etkileyici bir sanat eseri olarak, bu resimlerde iki bozkurt figürü çizilmiştir."
MOĞOLLARIN DA SİMGESİ
Tarihçi Doç. Dr. Elvin Yıldırım, "Türk Bozkır Kültürü'nün Doğuşu: Andronovo Kültürü" adlı eseriyle Türkler'in kökenine dair önemli bilgiler sunarken, bozkurt efsanelerinin metaforik olduğunu vurguluyor. Yıldırım'a göre, bozkurt efsaneleri, güçlü bir yol gösterici önderlik ve yeniden doğuşun sembolü olarak kullanılıyor. Özellikle kurdun emzirdiği veya kurttan türeyiş gibi motifler, Türkler için güçlü bir metaforik anlam taşıyor, toplumun birliğini ve liderliğini simgeliyor.
BORTE-CHİNUA
Arkeolog Giray Fidan, "Tibet ve Türk Geleneklerinde Bozkurt Sembolü" başlıklı araştırmasında, Bozkurt sembolünün yalnızca Türkler tarafından değil, aynı zamanda Tibetliler ve Moğollar tarafından da benimsendiğini belirtiyor. Fidan'a göre, Moğollar için Bozkurt sembolü büyük bir öneme sahiptir. Orta Asya'nın önde gelen göçebe milletlerinden biri olan Moğollar, Bozkurt sembolünü Türkler ve Tibetlilerle paylaşmaktadırlar. Moğollar için kurdun bu kadar önemli olmasının nedeni ise ilk Moğol hükümdarı olan Borte-Chinua'nın adının bozkurt anlamına gelmesidir.
Milli Takım'ın Bozkurt kutlaması ve tarihi bir belge: Vatikan'dan çarpıcı keşif
Milli Takım futbolcusu Merih Demiral'ın Avusturya maçındaki gol sonrası yaptığı bozkurt işaretiyle başlayan tartışmalar, Tarih Araştırmacısı Dr. Mehmet Tütüncü'nün Vatikan Kütüphanesi'nde bulduğu önemli belgeyle yeni bir boyut kazandı. Dr. Tütüncü'nün keşfettiği 1307 yılına ait el yazması, Venedikli Marino Sanudo de Torsello tarafından kaleme alınan "Kutsal Haça İnananların Gizli Tarihi veya Kudüs'ün Tekrar Fethedilmesinin Tarihi" adlı eseri içermektedir. Bu eserde, Anadolu'da yaşayan Türklerin "Bozkurt" olarak tasvir edildiği belirtilmektedir.
Bozkurt'un ilk batılı tasviri
Dr. Tütüncü'nün açıklamasına göre, bu el yazması, Batı'da Bozkurt'un Türk sembolü olarak ilk kez kullanıldığına dair bilinen en eski belgeyi temsil etmektedir. Eser, Papa 22. John'a hediye edilmiş ve Vatikan Kütüphanesi'nde 2972 numaralı kayıtla saklanmaktadır.
212 sayfalık eser ve minyatür resimler
Eser, 106 varaktan oluşmakta olup toplamda 212 sayfayı kapsamaktadır ve minyatürlerle süslenmiştir. Özellikle eserin 7 ve 14. varaklarında bulunan iki bozkurt resmi dikkat çekmektedir. Bu resimlerin altında ise "Denizler Ötesi Hristiyan Ülkeler ve Krallıklar İçin Bir Yardım Çağrısı" ifadesi yer almaktadır.
Bozkurt efsaneleri: Metafor mu gerçek mi?
Bu keşif, Bozkurt efsanelerinin kökenine dair yapılan tartışmalara yeni bir boyut kazandırıyor. Tarihçi Doç. Dr. Elvin Yıldırım, bozkurt efsanelerinin metaforik anlamlar taşıdığını ileri sürerken, Arkeolog Giray Fidan ise Bozkurt sembolünün Türkler, Tibetliler ve Moğollar tarafından benimsendiğini vurguluyor. Dr. Mehmet Tütüncü'nün Vatikan Kütüphanesi'nde bulduğu bu belge, Milli Takım'ın bozkurt işaretinin ardından Bozkurt sembolünün tarihi ve kökeni hakkında önemli bilgiler sunuyor. Bu keşif, Türk tarihi ve kültürü açısından da büyük önem arz etmektedir.