15 Mayıs, 16 Mayıs ve 19 Mayıs, Cumhuriyet’e giden yolun başlangıcı tarihler. 15 Mayıs 1919 karanlığından 19 Mayıs 1919 umuduna ve direniş birliğiyle önce yine 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu ve 29 Ekim Türkiye Cumhuriyeti’nin yedi düvele ilanı…
105 yıl önce 1919, içinde her duygunun ama kaygıyla karışık duygunun olduğu fakat liderin doğuşuyla “egemenlik benimdir” diye haykıran Anadolu halkının bağımsızlık savaşının başlangıcı.
Ama gelgelim 105 yıl sonra hem de Atatürk’ün kurduğu partinin çoğunluk belediyesinin olduğu İzmir’de 15 Mayıs da 19 Mayıs da ne yazık ki sönük, anlamsız ve ruhtan uzak yaşandı bitti. Mürettep Müfreze’nin yıllardır inatla sürdürdüğü 15 Mayıs şehitleri anıtının Başkan Cemil Tugay tarafından onaylanıp Kordon’a dikilmesi dışında 15 Mayıs İzmir’de zerre hissedilmedi. Ve en acısı 28 Milletvekili olan İzmir’in tam 15 vekili 15 Mayıs’ı hatırlamadı bile. Bir sosyal medya mesajları yoktu. Ama beni en çok üzen bu 15 hatırlamayan vekilin içinde Murat Bakan, Rahmi Aşkın Türeli, Gökçe Gökçen ve Yüksel Taşkın’ın da oluşları. Tabii bir de “İzmirliyim” diye dolaşıp duran İyi Partili Ümit Özlale’nin de 15 Mayıs’ı sosyal medyada unutması kafamı karıştırdı.
Hep diyorum İzmir sıradan bir şehir değildir ama İzmirlilik öyle havadan gelecek bir hissiyat da olamaz. Şimdi anladınız mı İzmir’i neden önüne gelen “yol geçen hanına” çeviriyor?
Oyun büyük… Devam edeceğim yarın da… Çünkü İzmir’in yeni belediyeleri hiç de iyi sinyal vermiyor.