Sağlık sektörü, ülkemizin en kritik alanlarından biri olarak dikkat çekerken, sağlık çalışanlarının maaşlarındaki belirsizlikler ve artan vergi yükleri de büyük bir sorun olarak öne çıkıyor. Performansa Dayalı Ücret Sistemi (PDÜS) nedeniyle maaşlarında ciddi belirsizlikler yaşayan sağlık çalışanları, bu durumun yanı sıra gelir vergisi kesintilerinin sürekli artmasından şikayetçi. Çeşitli sağlık sendikalarının uzun zamandır dile getirdiği gelir vergisi kesintilerinin %15 oranına sabitlenmesi talebi ise henüz karşılık bulmuş değil. Sahim-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, sağlık çalışanlarının yaşadığı ekonomik zorlukların çözümü için acil düzenlemeler gerektiğini vurguladı.
Sağlık çalışanları performansa dayalı ücret sistemi nedeniyle belirsizlik içinde
Performansa Dayalı Ücret Sistemi (PDÜS) uygulaması altında çalışan sağlık personeli, maaşlarının her ay değişkenlik göstermesi nedeniyle finansal olarak büyük bir belirsizlik yaşıyor. PDÜS'in getirdiği bu belirsizlik, sağlık çalışanlarının finansal planlama yapmasını zorlaştırırken, aynı zamanda iş verimliliğini, moral ve motivasyonu da olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle aile hekimliği çalışanları, artan gelir vergisi kesintileri ve maaşlarındaki düzensizlik nedeniyle geçim sıkıntısı çekiyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının yaşam standartlarını düşürürken, genel ekonomik yüklerini de artırıyor.
Sahim-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, bu sorunun çözülmesi için taleplerini şu şekilde sıraladı: "Maaş belirsizlikleri, parça parça ödenen ve emekliliğe yansımayan maaşlar, ağır vergi yükü gibi problemler sağlık çalışanlarını zor durumda bırakıyor. Bu nedenle, gelir vergisi kesintilerinin %15 oranına sabitlenmesini ve maaş ödeme kalemlerinde katsayı düzenlemelerini talep ediyoruz. Vergi kesintilerinin bu orana sabitlenmesi, sağlık çalışanlarının ekonomik yükünü hafifletecek ve maaşlarındaki belirsizliği ortadan kaldıracaktır. Sağlık çalışanlarının finansal güvenliğini sağlamaya yönelik bu düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Sürdürülebilir maaş sistemi mümkün
Sağlık çalışanlarının maaşlarındaki belirsizliğin, hem ekonomik güvenliklerini tehdit ettiğini hem de mesleki motivasyonlarını olumsuz etkilediğini belirten Özlem Akarken, çözüm olarak maaşların daha öngörülebilir ve şeffaf bir şekilde düzenlenmesini öneriyor. Akarken, "Her ay sağlık çalışanlarının maaşlarını bilmemek büyük bir belirsizliğe yol açıyor. Bu durum ekonomik güvenliğimizi ciddi şekilde tehdit ediyor ve günlük yaşamımızı zorluyor. Maaşların sabit tek kalemde ödenmesi ve emekliliğe yansıyan bir sistemin getirilmesi hem ekonomik hem de psikolojik rahatlama sağlayacaktır. Katsayı düzenlemesi ve tek kalem maaş uygulaması, bu belirsizliği ortadan kaldırarak daha adil bir maaş sistemi sunacaktır. Çalışanlarımızın hak ettiği ekonomik güvenceye kavuşması, sağlık sektöründeki hizmet kalitesine de olumlu yansıyacaktır. Artık sesimizin duyulmasını ve taleplerimizin hayata geçirilmesini bekliyoruz." dedi.
Belirsizlik mesleki tatminsizlik yaratıyor
Sağlık çalışanlarının meslek tanımlarının güncellenmesi ve yeni meslek kanunlarının çıkarılması süreci, hakların korunması ve mesleki statünün netleştirilmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Özellikle yardımcı hizmetler sınıfındaki çalışanlar, bu düzenlemelerden faydalanmayı ve mesleki durumlarının iyileştirilmesini bekliyor. Özlem Akarken, bu konudaki görüşlerini şu şekilde açıkladı: "Mevcut meslek tanımlarının yetersizliği ve bazı kadrolardaki belirsizlikler, çalışanlarımızın hak kaybına uğramasına ve mesleki tatminsizlik yaşamasına yol açıyor. Yeni görev tanımları ve meslek kanunları, bu belirsizlikleri gidermek ve çalışanlarımızın haklarını güvence altına almak için kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Özellikle yardımcı hizmetler sınıfında yer alan arkadaşlarımız, eğitim durumlarına ve yaptıkları işin niteliğine göre daha adil bir konumlandırmayı hak ediyor. Meslek tanımlarının güncellenmesi ve yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, sadece bireysel kariyer gelişimleri için değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak adına da kritik bir öneme sahiptir. Yetkililerden, sağlık kurum çalışanlarının sesine kulak vererek bu talepleri bir an önce hayata geçirmelerini bekliyoruz."
Her statü niteliğe uygun olmalı
Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması ve bu sınıftaki çalışanların eğitim durumlarına göre genel idari hizmetler veya teknik hizmetler sınıfına geçirilmesi talepleri ise karşılık bulmuyor. Bu düzenlemenin, çalışanların özlük haklarını iyileştirmesi ve kariyer yollarını daha belirgin hale getirmesi açısından büyük önem taşıdığı ifade ediliyor. Özlem Akarken, bu konuda şunları söyledi: "Yardımcı hizmetler sınıfında yer alan çalışanlarımız, sağlık sektöründe önemli bir rol oynamalarına rağmen, mevcut statülerinin onları kısıtladığını ve hak kaybına uğrattığını görüyoruz. Bu sınıfın kaldırılması ve çalışanlarımızın yaptıkları işin niteliğine uygun olarak genel idari hizmetler veya teknik hizmetler sınıfına geçirilmesi, onlara hak ettikleri kariyer fırsatlarını sunacaktır. Bu düzenleme, sadece çalışanların özlük haklarını korumakla kalmayacak, aynı zamanda mesleki gelişimlerini destekleyerek sağlık hizmetlerinin kalitesine de katkıda bulunacaktır. Çalışanlarımızın emeklerinin karşılığını alabileceği, adil bir sisteme geçişin artık kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Emekli memurların geçim sıkıntısı yaşadığı bu dönemde, yetkililerin taleplerimize kayıtsız kalmayacağını umuyoruz."