SON MÜHÜR - Ayşegül Koç / AK Parti Balçova İlçe Başkanı Avukat Oğuzhan Bizkevelci, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. “Balçova’nın yıllardır süregelen sorunları için artık somut adımlar atılmalı” diyen Bizkevelci; “Belediyenin 2025 yılı bütçesinden gördüğümüz kadarıyla seçim dönemindeki vaatlere ayrılan bir bütçe ne yazık ki yok” açıklamasında bulundu.
Avukat Oğuzhan Bizkevelci kimdir?
Kendinden bahsederek söze başlayan Bizkevelci; “Benim siyasete girmem annemin yol vermesi ile oldu. Benim annem AK Parti’ye katıldı, en son görev olarak kadın kolları başkanlığı yapmıştı Balçova’da. Daha sonra ben o dönemde 18 yaşındaydım, yanlış hatırlamıyorsam gençlik kolları başkanlığıyla göreve başladım. Ben o dönem daha bir üniversite öğrencisiydim. Siyaset arenası farklı bir arena gençlik kollarında olsa da bizim partimizde gençlik kollarına verilen önem gerçekten çok ayrı. Yani fikirlere çok değer veriliyor. O yüzden 18 yaşında fikirlerimin değer gördüğü ve fikirlerin uygulandığı bir ailenin içine girdim. O yüzden benim için çok değerliydi. Daha sonra gençlik kollarından sonra o dönemden sonra avukat, ofis kurmanın yoğunluğu, üniversite mezuniyeti derken bir süre aktif siyasi görevi bıraktım. Daha sonra da sağ olsun Kemal Ali Sürekli başkanımız son döneminde, Bilal Saygılı başkanımız da bu yeni döneminde bu görevde bu genç kardeşimiz de olsun tensipleriyle tekrardan ilçe başkanlığı görevinde değerlendirdiler. Bizim için bir onur şeref oldu. Tabii ilk atandığımda en geç benimdim” dedi.
“Borçlanmayı bahane ediyorlar”
Yerel seçimlerin ardından Balçova’yı değerlendiren Bizkevelci; “Balçova, 2001’den beri CHP yönetimde olan bir ilçe. Yerel seçimin ardından geldiğimiz noktada benim tek gördüğüm Balçova’da şu an asfalt dökülüyor. Belediye borçlanmayı çok güzel bahane etmeye başladı. Sadece Balçova için söylemiyorum. İzmir’in bütün ilçelerindeki belediye meclislerini takip etmeye çalışıyoruz. Şöyle bir durum var; Cumhuriyet Halk Partisi burada yeni belediye almadı. Yani bu borçlar 22 yıllık borçlar. Bu SGK borçları, bu vergi borçları ya da belediyenin diğer borçları şu an çıkmış borçlar değil. Belediye kötü bir şekilde yönetilmiş ki belediyenin işçilik borçları var, belediyenin eskiden kalma borçları var; SGK borçları var, vergi borçları var. Balçova Belediyesi’nde Belediye Başkanı Onur Yiğit taşınmazların satışı konusunda yetki istedi. Biz de meclisteki arkadaşlarımızla bu konuyu görüştük. Sonuçta biz Balçova’nın iyiliği olan bir konuda kimsenin önünü tıkayacak değiliz. Ben de Balçovalıyım. Evet borçlanalım ama bu şekilde borçlanmayalım dedim. İşçilik alacakları ve projelere yatırım yapmak için borçlanmayı yapalım dedim. Gelinen noktada o gün söz verdiler. Ama özel kalemin karşılama giderlerine yüksek derecede para harcandı. Konserlere ve konserin yan giderlerine inanılmaz derecede bütçe harcandı. Bu bütçeden bizim gördüğümüz dokuz aylık süreçte hiçbir yerel seçime dair vaat yapılamadı. Ama 2025 yılı içinde ne yazık ki umutla bakamadığımızı söyleyebilirim. Bunu da bu arada bütçeden dolayı söylüyorum. İnşallah bu hatalarından dönerler. Ancak belediyenin 2025 yılı bütçesinden gördüğümüz bu vaatlere ayrılan bir bütçe ne yazık ki yok” diye konuştu.
“İnciraltı planları en geç 2026’ya kadar bitecek”
İzmir'in Balçova ilçesindeki İnciraltı bölgesi için uzun süredir beklenen imar planı 2026 yılına kadar tamamlanır diyen Bizkevelci; “Şöyle bir durum var. Seçimden sonra siyasi ağız değişiyor, belediyeler tarafından. Seçimden sonra bu hükümetin işi oluyor. Seçime 6 ay kala biz yapacağız oluyor. Şimdi öncelikle Cemil Tugay yakın zamanda dedi ki; ‘Biz İnciraltı’nda yapılaşmaya, katlaşmaya karşıyız. Bu plana da o yüzden itiraz ettik.’ diye bir söylemde bulundu. Cemil Bey bu açıklamasında biz yüksek kat istemiyoruz diyor ama belediyesinin ve büyükşehrin planını incelememiş. Planlarda yapıların bir yerde toplanması ve yüksek kata giden yapılar planlanıyordu. Böylelikle Balçova nefes alamayacaktı. Şimdi ben bu süreci çok yakından takip ediyorum. Tam tersi İnciraltı’nda kat izni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilmedi. Şimdi bu planın önemi şöyle: elli yıllık bir mağduriyetten bahsediyoruz. Şimdi belediyelerin istediği şu; on dönüm imar planı için on dönüme ulaşan imar planı yapılsın. Bizim oradaki küçük az gelirli vatandaşımız sadece belki dedesinden, dedesinin babasından kalan topraklarla geçinmeye çalışan vatandaşımız büyük müteahhitlerin eline kalacaktı. Belki ortaklığın giderilmesi davası açılacaktı, belki de onlara düşük oranda kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptırılarak bir daireye mahkum edilecekti. Bakanlık tarafından bu konu tabii ki de çözülecek. Belediye ile de tabii ki de işgücünün çözülmesini isteriz. Sonuçta orada belediyeye ayrılacak sosyal donatılar, devlet kurumlarına ayrılacak sosyal donatılar, yeşil alanlar olacak. Bazı itirazların gerçekten kötü niyetli yapıldığını gördük. Yani dediğim gibi orada biz tam tersi çok katlı yapıları istemezken orada belediye tarafından çok katlı yapılar istenirken süreç öyle bir değişti ki şu an Cemil Tugay diyor ki; ‘Bakanlığın projesi çok katlı yapılara müsaitti, biz o yüzden itiraz ettik.’ Ama dediğim gibi İnciraltı noktası için Çevre Şehircilik Bakanlığı orada gerekli adımları attı. Planı da yaptı ve burada vatandaşları korumak için gerekli adımları attı. İnsanların arazilerini değiştirip mağduriyet yaratamayız. Bu şekilde planlar yanlış olur. Bu yüzden ben son olarak Çevre Şehircilik Bakanlığımız ve buradaki İzmir Milletvekillerimizin katkısıyla İnciraltı imar planının 2025 ya da 2026 yılı içerisinde çözüleceğini düşünüyorum. Çünkü bizim, Balçova’nın buna ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“Balçova arsa mağdurları bizim için kanayan yara…”
“Balçova arsa mağdurları konusu bizim için kanayan bir yara” diyen Bizkevelci; “Bu yerler Balçova Belediyesi tarafından vatandaşlara verilmiş. Belediye zamanında demiş ki; ‘Ben kura ile bu yerleri satıyorum.’ Noter huzurunda bunların kura çekilişi yapılmış ve taşınmazlar satılmış. Bu insanlar hak elde etmiş. Şimdi gelinen son noktada diyor ki; ‘Benim arazim yok, ben burada size yardımcı olamam.’ Şimdi bu noktada ısrarla meclis gündemine de biz bunu getirdik. Şöyle darbe döneminde ilçe belediyeleri kapatıldığı için Balçova Belediyesi’nin ciddi manada taşınmazı büyükşehir belediyesine geçiyor. Zamanında Gaziemir Belediyesi bu konuyla ilgili emsal bir karar almış. Kamulaştırılmayan taşınmazlar ilçe belediyesi dava açtığı takdirde ilçe belediyesine geri verilebilir diye. Hatta ben bu konuyu Cumhuriyet Halk Partisi’nin İmar Komisyonu’nda olan bir meclis üyesine de aktardım. Bakın dedim. Bu taşınmazları önce Balçova’ya geri alın. Bu taşınmazları geri aldıktan sonra bu vatandaşlarla bir oturun, konuşun. Çünkü vatandaşlardan bizim duyduğumuz şu belediye diyor ki git kardeşim dava aç. Şimdi tapusuz bir yere vatandaş dava açınca olmaz. Bu adam 80 yılında 70 yılında 300 bin lira vermiş. Şuanda o paranın değeri çok farklı. Yani bize tapu tescil davası açsan da kaybedersin mantalitesi ile gitmek doğru değil. Belediyecilik bu değil! Sen belediye olarak eski zamanda bu hakkı insanlara vermişsin. O yüzden bunları bir şekilde geri vermen gerekiyor. Gelinen noktada seçimde verilen sözlerin ardından sorun aynı şekilde devam ediyor. Hatta biz şu an diyoruz ki taşınmazları arsa mağdurlarına verin gerekirse orada devlet tarafından destek verelim. Atilla Kaya vekilimiz bunu sağ olsun sürekli Bakanlıkla görüşüyor ama gelinen son noktada en son söyledikleri tapular için belki ama tapusuzlar kesinlikle” diye konuştu.