ALPER TEMİZ - Pandemi ile birlikte başlayan kart ile temassız ödeme alışkanlığı, nakit para ile sağlık tedbirleri kapsamında araya koyulan mesafe ve ekonomide merkeziyetçi yapının son yıllarda sık sık karşı karşıya kaldığı krizler... Yaşanan sorunların en başat göstergesi ise Kurban Bayramı'nda patlak verdi. Bayramda ATM'ye para çekmek için giden vatandaşlar, eli boş döndü ve bankalar tarafından da nakit sorununun yaşandığı kabul edildi.
Ancak nakit sorunu Türkiye'de ilk defa bayram arifesi ve sonrasında yaşananlar ile birlikte ortaya çıkmadı. Daha önce iş dünyası tarafından çokça dile getirilen kriz, "Nakit akışı bozulabilir ve piyasada vadeler hızla düşebilir" şeklindeki senaryoların ortaya atılmasıyla da gündem olmuştu. Ancak global çerçevede doların da değer kaybediyor oluşu, bir krizden öte, dönüşümün habercisi olarak yorumlandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde dijital paralar üzerine dersler veren kripto para uzmanı Dr. Cemil Şinasi Türün, "ATM'ler ve bilhassa şu anki bildiğimiz anlamda bankalar, hepsi tarihe karışacak ve devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşanacak" yorumunu yaptı.
"Bankalar posta ofisleri ile aynı kaderi paylaşacak"
2000'li yılların henüz başlarında e-posta gönderme ve alma alışkanlığının bir protokol yazılımla hayatımıza girdiğini ifade eden Dr. Türün, "Dikkat ederseniz o dönemlerde kağıt posta halen tercih edilen bir yöntemdi. Posta pulu gibi teferruatlar, posta kutularına atılan zarflar ve en nihayetinde posta ofisleri; hepsi tarihe karıştı. Bunun nedeni e-posta servislerinin hayatımıza girmesiyle birlikte kazandırdığı kolaylıklardır. FİAT para sistemi ise yine aynı kaderi paylaşacak ve muhtemelen hükümetlerin bastığı ve bildiğimiz anlamdaki kağıt paranın yerini kriprolar alacak ve bu da, bankacılık sistemini tümüyle ortadan kaldıracaktır" dedi.
1987'den bu yana belli olan bir süreçle yüz yüzeyiz...
Stewart Brand'in 1987 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MİT) tarafından finanse edilerek yazdığı 'The Madie Lab' adlı kitapta da bu konuya değinildiğinin altını çizen Dr. Türün, "Amerikalı önde gelen işletme yöneticilerinden ve Global Business Network'ün kurucularından Peter Schwartz, kitapta Brand ile birlikte yaptığı söyleşide New York'tan Tokyo'ya saniyeler içinde milyonlarca dolar gittiğini, o gün bile dünya ekonomisi 1 trilyon dolarken, bu paraya göre çok ciddi miktarda fazla boyutta dijital para transferi gerçekleştiğinin belirtildiğini söylemek gerek. O dönemlerde 'www' internet ağı hayatımızda dahi yoktu. Şimdiki global ağda ise bunun binlerce katı para transferi gerçekleştiriliyor ve bu paralar tümüyle sanal.
O günden bu güne bu para sisteminin çökeceği zaten söylenmişti. Sorun sadece Türkiye'de değil, daha global bir sorunla karşı karşıyayız. Belki de bir dönüşümle. Dünyada 1 salise bile durmadan çalışan tek ve ilk sistem ise blockchain. Bildiğimiz anlamda banka sistemlerinden çok daha güvenilir bir yeni teknoloji var elimizde. Merkezi bankalara ne kadar sırtımızı dayayacağız ve karşılıksız basılan kağıt paraya ne kadar güven duyacağız. Şu anda dünya ekonomisi kripto paralara doğru eğiliyor, eğilmek de zorunda. Türkiye ise içinde bulunduğu ekonomik koşulların zorluğunu bir avantaja dönüştürüp, blockchain sistemi ile bankacılık faaliyetine yönelerek büyük bir devrim yapabilir ve gelecekteki ekonomik baş aktörler arasında yer alabilir" dedi.