Geçmiş yıllarda da satışa çıkarılmak istenen ancak İzmir halkının ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının tepkileri üzerine geri çekilen Şemikler’deki 21 bin 432 metrekarelik rekreasyon alanı, yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (Emlak Yönetim) tarafından satışa sunuldu. Karşıyaka Belediyesi döneminde de alanın özel mülkiyete geçmesini engellemek için mücadele veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, bu kez de İzmir halkının yararına olacak bir adım atmak için sürece müdahil oldu. Tugay, Mavişehir'deki alanın halkın kullanımına açık bir rekreasyon alanı olarak kalmasını sağlamak amacıyla başvuruda bulundu.
Başkan Tugay, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kamuya ait olması gereken rekreasyon alanının özel mülkiyete verilmesine karşıyız. Alanın, halka ait rekreasyon alanı olarak kalmasını istiyoruz. Bunun için belirlenen satış fiyatından almak üzere başvuruda bulunduk. Çarşamba günü ihaleye gireceğiz. Açık artırma olması halinde talip çıkmamasını bekliyoruz. Açık artırmaya çıkılması ve başkalarının da buraya talip olmaları halinde alanın özel mülkiyete geçmemesi için her türlü yolla itirazımızı yapacağız.”
"Özelleştirmeye hayır" dedi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, şehrin doğa ve yeşil alanlarının korunmasının, yerel yönetimin en önemli önceliklerinden biri olduğunu ifade ederken, kamuya ait alanların özel sektör tarafından satılmasının önüne geçilmesinin gerektiğini belirtti.
Başkan Tugay, İzmir’in çeşitli bölgelerinde benzer süreçlerde de halkın ve yerel yönetimlerin tepkilerini göz önünde bulundurarak, kamu alanlarının özel sektöre verilmesinin karşısında durmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Tugay, ayrıca alanın açık artırmaya çıkarılması durumunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sadece satın almakla kalmayıp, başkalarının alım yapmasını engellemek için de hukuki yollarla itiraz edeceğini ifade etti.
Öte yandan, Karşıyaka Mavişehir'deki TOKİ'ye ait olan bu 21 bin metrekarelik rekreasyon alanı, sadece yeşil alan olarak değil, aynı zamanda sosyal donatı alanı olarak da İzmir halkı için önemli bir değer taşıyor. Eğer bu alan özel mülkiyete geçerse, şehrin park alanları ve yeşil bölgelerinin azalması endişesi artacak.
