Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, umut ve beklenti psikolojisi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tarhan, umudun insan yaşamında aktif bir çaba gerektiren bir durum olduğunu vurgulayarak, "Umut, kişinin geleceğiyle ilgili pozitif beklentilere sahip olması ve bu hedeflere ulaşmak için güçlü bir arzu duymasıyla şekillenir." dedi.
Beklenti Teorisi ve umut
Beklenti teorisinin insanların performans ve davranışlarını etkileyen güçlü bir araç olduğunu söyleyen Tarhan, beklentilerin bireylerin hayatında nasıl belirleyici olduğunu gösterdi; "Psikolojide "kendini gerçekleştiren kehanet" olarak da bilinen beklenti teorisi, umut ve beklentilerin insanların yaşamlarını nasıl şekillendirdiğini açıklar."
Beyindeki biyolojik etkileri
Prof. Dr. Tarhan, umudun biyolojik temellerini de açıkladı. "Ümit duygusu yüksek olan kişilerin beyninde iyileştirici kimyasallar salgılanıyor. Bunlara endorfinler deniyor. İyileşme beklentisi, ümit duygusuna plasebo etkisi deniyor." diyen Tarhan, yapılan deneylerde plasebo etkisinin insanların sağlık üzerindeki olumlu etkilerini nasıl artırdığını örneklerle anlattı.
Umutsuzluğun olumsuz etkileri
Umutsuzluğun insanların olumsuz beklentilere ve ruh sağlığı problemlerine yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Tarhan, bu durumun insanların genel iyilik halini nasıl etkilediğini ve umudun olumlu düşünceler içinde kalmanın önemini vurguladı. Ümitsizliğin, bireylerin yaşamında olumsuz etkiler yaratabileceği üzerinde durdu.
Başarı yolculuğunda umut ve azim
Başarı yolculuğunda umudun ve pozitif düşüncenin kritik bir rol oynadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, insanların hedeflerine ulaşmak için umutlarını korumalarının ve bu doğrultuda kararlılıkla çalışmalarının önemini vurguladı. "Umudu yüksek tutmak, başarıyı getirir." diyen Tarhan, tarihsel örneklerle desteklediği bu düşüncesini, örneğin Mustafa Kemal Atatürk'ün İstiklal Savaşı sırasında umudu nasıl kritik bir güç olarak kullandığını örnek vererek açıkladı.
Kendini gerçekleştiren kehanet yasası
Umudun kendini gerçekleştiren kehanet yasası üzerinden nasıl insan yaşamını yönlendirdiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, umudu seçmenin ve bunu hayat felsefesi olarak benimsemenin önemine değindi. Umutsuzluğun ise öğrenilen bir durum olduğunu ve bu durumun değiştirilebilir olduğunu belirtti. Tarhan, umudun insan yaşamında mücadele gücü oluşturduğunu, pozitif düşünceyle insanların hayatlarında olumlu değişimler yaratabileceğini vurguladı. Beynin gücünün doğru yönlendirilmesinin, insanların hedeflerine ulaşmalarında önemli bir araç olduğunu da ekledi.
