ALPER TEMİZ - Muğla'nın Datça ilçesinde Eğitim-Sen'li öğretmenlere karşı "Laik-Bilimsel-Demokratik Eğitim"i savunmaları gerekçesiyle bir süredir, iddialara göre gerçeğe aykırı beyanlara dayanılarak görevden uzaklaştırma ve sürgün cezaları verildiği ifade edildi. Halen devam eden kovuşturmaların haksız bir kovuşturma olduğunu dile getiren Eğitim-Sen, tüm Datça halkının iradesiyle öğretmenlerin göreve iadesi ve kovuşturmanın durdurulması için imza kampanyası başlattı. Kampanyaya Muğla Demokrasi Güçleri, Eğitim Hakkı Platformu ve farklı koldan STK'larla çeşitli çevre platformları da destek gösterdi. Binlerce Muğlalının da destek verdiği imza kampanyasında toplanan imzalar Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne teslim edilecek. 31 Ekim Perşembe günü saat 12:30'da Sınırsızlık Meydanı'nda toplanacak kalabalık, diğer taraftan CHP Muğla Vekili Gizem Özcan tarafından "Öğretmenlerin cezalarının kaldırılması ve eğitimdeki karanlık odakların dağıtılması" amacıyla verilen soru önergesine de hızla cevap verilmesini talep ediyor.
Hemen hemen tüm Datçalıların sokaklara indiği eylemde halk, ellerinde "Laik Demokratik ve Bilimsel Eğitim", "Eğitimde Fırsat Eşitliği" ve "Sürgün Cezaları Kaldırılsın" gibi pankartlarla Cumhuriyet Meydanı'na yürümüş ve oldukça kalabalık bir kitle miting havasında bir basın açıklaması yapmıştı.
Ne olmuştu!
35 yıllık Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Nihat Eren ve 30 yıllık Matematik Öğretmeni Mazlum Ergişi, imamların kendilerinden habersiz öğrencilerle görüşme gerçekleştirmesine izin vermemişti. Öğrencileri ile kendilerinden habersiz görüşme yapılmasına izin vermeyen Nihat Eren ve Mazlum Ergişi öğretmen Milas ve Bodrum'a sürgün edildi.
Nihat ve Mazlum öğretmen yürütülen bu şikâyet ve kovuşturma faaliyetinin baştan aşağı kumpas olduğunu dile getirdi. Öğretmenlere karşı, "Selahattin Demirtaş'ın kitabını getirmek, LGBTİ+ propagandası yapmak, şehitlere hakaret etmek, şair Sezai Karakoç'u kötülemek, Deniz Gezmiş'i övmek, Adnan Menderes'i kötülemek, Can Yücel'in şiirini övmek, Atila İlhan'ın şiirini okumak, Yılmaz Karakoyunlu'nun "Yorgun Mayıs Kısrakları" isimli kitabını öğrencilere tavsiye etmek" gibi suçlamalar yöneltilmiş ancak öğretmenler bu iddiaları reddetmişti.